"Tamam senin eşeğin k*ncık olsun. Sen kazandın." Yüzünü buruşturdu Ece. Karşısındaki küstahlık abidesine tahammül edebilirse eğer iş yerinde ki küstah kızlara da tahammül edebilirdi. Eğer şimdi bu rüyadan alnının akıyla uyanırsa iş yerindekilere teklifi unutun aldatıldım yine de salla gitsin mutluyum diyebilirdi.

"Son gelişmeleri anlat bakalım, dinlemek için sabırsızlanıyorum."

"Sabrını sonuna kadar sınayacağım diyorsun yani?" Kendi rüyasında kendi bilinçaltının altında eziliyordu resmen Ece. Evet her insanın tuhaf çarpık kabusları olurdu. Birde psikolojik olarak gergin ve mutsuz olduğunuzda işler iyice sarpa sarabilirdi. Ama onun kisi bu sıradan keşmekeşten oldukça farklıydı. Ne biliyim Songül gibi yüz kilo olduğunu görebilirdi kabus olarak. Yada Ege gibi o çok çalışarak yaptığı kaslarının aşırı sıcaktan eriyip bittiğini görebilirdi.

Bu gece burada Ece'nin payına düşen Rize'nin yaylalarında Sarıkız'ları sağdığını görmekti. Bembeyaz bir odada tuhaf bir kadına isteklerini sıralayıp kendi hatası olmayan bir aldatılış yüzünden azar işitmek değil.

"Hiç mi hatan olmadığını düşünüyorsun?"

"İç sesimle sohbetime beri karışmasan..." Gittikçe asılan suratını kontrol altında tutmaya çalıştı Ece. Sonuçta kendi kendine yenilmek onun kitabında yoktu. Onda öldür beni emri veren sekreter dahil her şeyin beyninin vicdansız bir oyunu olduğuna emindi. "Yine benden ne istiyorsun?"

"Bunu benim sana sormam lazım. Ben insanlardan bir şey istemem. İnsanlar bizden bir şeyler diler." Dirseklerini masaya dayayıp elini çenesinin altında birleştirdi görevli kadın. Ekranda ki bilgilere bakılırsa genç kız aldatıldığını çoktan öğrenmiş kaderi adım adım şekil almaya başlamıştı.

"Hiç üzgün gözükmüyorsun."

"Neden üzülecek mişim?" Saçlarını savurup küstah bir duruş sergilemeye çalıştı. "Beni kaybettiği için o üzülsün. Umrumda bile değil."

"Ambulansın içinde baygın yarı sarhoş seyahat eden birine göre kendinden çok eminsin." Dediklerini anlamayan kız çattığı kaşlarıyla onu izlerken "Başla bakalım." dedi.

"Neye başlayayım."

"Dileklerini sıralamaya. İnsanlar nedensiz yere buraya gelmezler hayatım.Gerçi ben seni bu kadar erken beklemiyordum. Şuan senin intikam planları yapıyor olman gerekliydi. Neyse dileğin ne?"

"Dileğim mi?" Elini saçlarının arasına geçirip tüm gücüyle karıştırmaya başladı. "Benim öyle büyük bir dileğim yok." Emin misin bakışları atan kadından gözlerini kaçırıp "Küçük bir şey olabilir." dedi.

"Neymiş?"

"Furkan'dan daha zeki, daha yakışıklı, daha zengin, daha sevecen, daha dürüst, daha mükemmel ve en önemlisi daha aşık bir koca istiyorum."

"Anlamadım." Duruşunu bir santim dahi değiştirmeden kızı incelemeye devam etti görevli. "Ömrümde bu kadar fazla dahayı bir cümle içinde görmemiştim."

"Yani çok bir şey istemiyorum." Sırtını sandalyeye dayayıp bacak bacak üstüne attı. "Ondan intikam alabilmem için mükemmel erkeği bay doğruyu bulabilmem lazım." Kımıldamadan onu izleyen kadına bilgisayarı gösterip "Not almayacak mısın?" diye sordu. "Geçen sefer tıkır tıkır bir şeyler giriyordun ekrana."

Söylediklerine rağmen dumur pozisyonunu zerre bozmayan kadını önemsemeyip maddelerini saymaya başladı. "Öncelikle Furkan'dan yakışıklı olmalı. Sonuçta yanımda gördüğünde kıskançlıktan çatlamalı. Sarışın olmaz, daha önceden de dediğim gibi. Sarışınlardan hoşlanmıyorum. Aşırı esmerde istemem. Ben siyah o siyah. Çocuklarımız kara kuru olmasın."

Evlenmeden OLMAZWhere stories live. Discover now