GİTME

40.7K 1.9K 104
                                    


Elif, Nisa'nın gitmemesinden dolayı oldukça mutlu olmuştu. Ama yine de her an yine gitmeye kalacakmış gibi de diken üzerindeydi. Onu göndermek istemiyordu. Nisa, bu ev de abisinden sonra kendisine değer veren, ilgilenen tek kişiydi. Ve abisinden sonra önemsediği tek kişiydi de. Nisa giderse yine yapayalnız kalacak ve odasında bir başına hayat sürecekti. Abisi işten vakit bulduğunda yanına uğrayacak ve onunla ilgilenecekti. Ama bu etmeyecekti. Daha önceden de yetmediği gibi.

Nisa, onun en yakın arkadaşı oluvermişti. Kasvetli dünyasına ışık gibi doğmuş ve tüm olumsuzlukları yok etmişti. Yakın bir zamanda yeniden yürümeye başlayacak ve bir gün gelecek konuşmaya da başlayacaktı. O zaman onunla daha çok vakit geçirebilecekti. Sadece evle sınırlı kalmayacaklardı. Görmek istediği her yere Nisa ile gidecek ve gönlünce eğlenecekti. O gün gelene kadar yanında kalmasını istiyordu.

Bu gece yılbaşıydı. Yeni bir yıla tüm sevdikleriyle birlikte girecekti. Ve koca bir yıl birlikte olacaktı onlardı. Buna inanıyordu. Nisa, ellerindeki büyük bir kutuyla odaya girdiğinde Elif, elindeki havluyu kenara bırakarak ona bakmaya başladı. Konuşamıyor olsa da Nisa onu gayet iyi anlıyordu.

" Ne o bakışların öyle? Herhalde yeni yılı unutuyorsun? Tembellik yapmayı bırak da aşağıya inelim. Çok işimiz var?" diyerek kapıya doğru yürümeye başlayan kızın arkasından gülümseyerek bakmaya başlamıştı Elif. Onun eski haline dönmesinden büyük keyif alıyordu. Bunu değerlendirmek isteyerek tekerlekli sandalyesi ile birlikte onu takip ederek asansöre bindi ve alt kata indi.

Nisa, elindeki kutuyu masanın üzerine bırakıp içindekileri bir bir çıkarmaya başladığında, Elif de evin ortasında duran küçük çam ağacına bakıyordu. Merakına daha fazla direnemeyerek defterini çıkarıp hızla yazmaya başladı. Sonrada Nisa'nın yanına yaklaşıp onun yazdığını okumasını sağladı.

BU EVDE NEDEN BU KADAR KÜÇÜK ÇAM AĞACI OLDUĞUNU SORSAM. BİZDE BÜYÜK BİR ÇAM AĞACI VARDI ZATEN.

" Çünkü güzellik ben aslında çam ağaçlarına, yılbaşı kutlamalarına inanmam. Ama bu sene farklı bir şey yapmak istedim. Daha önce hiç ağaç süsleyip yılbaşı kutlamadım. Bir de böyle denemek istedim. Yardım edeceksin değil mi?"

Elif, onu dinledikten sonra yeniden deftere yazmaya başladı ve kaldırıp yine gösterdi. NEDEN KÜÇÜK AĞAÇ?

Nisa yazanı okuduktan sonra tebessüm ederek kıza baktı. " Samimi olsun istedim. Topu topu iki kişiyiz." Onun yeni bir soru sormak istediğini görünce de hemen ekledi. " Abin de yok. Sen ben, kızlar baş başa yeni yıl kutlayacağız" diye açıkladı o sormadan.

Başını sallayarak anladığını gösterdi Elif. Sonra da defterini yanına bırakarak kırmızı toplardan bir kaçını kucağına koyup küçük ağaca asmaya başladı. Nisa, da renkli topları eline alarak beraberinde asmaya başladıklarında kısa zaman içinde küçük ağaç neredeyse süslerden görünmeyecek bir hale bürünmüştü. Bu durum iki kızı olduklarından daha keyifli bir hale getirmişti. Birkaç dakika ağaca bakarak kahkahalar atmaya başlamışlar ve neredeyse askılık niyetinde kullandıkları ağacın haliyle alay etmişlerdi.

" Nisa Hanım, istediğiniz hazırlıklar yapıldı. Ne zaman isterseniz masayı hazırlayabilirim" diye bildirdi Seda.

" Teşekkür ederim Seda. Diğer istediklerimi de hazırladınız mı?" diye sordu Elif'in meraklı bakışlarını görmezden gelerek.

" Evet Nisa Hanım. Okan Bey hepsini alıp göndermiş." Nisa'nın keyfi yerine gelmişti. Bu yılın son günlerini huzurlu geçirmek istiyordu. Kim bilir tüm söylentiler gerçek çıkardı da yeni yıla nasıl girdiyse öyle bir yıl geçirirdi. Bu yüzden Elif ile baş başa huzurlu küçük bir gece geçirmeyi kafasına koymuştu. Bir de kar yarsa keyfine diyecek olmazdı. Bu gün kar yağışlı gözükmüyordu ama yine de içten bunu diliyordu. O zaman tam istediği gibi bir yıla girmiş olacaktı.

ZOR AŞK SERİSİ_1 NEFRETTEN KALBEWhere stories live. Discover now