ÖLÜM

44.2K 1.9K 189
                                    

Kapının ısrarla çalınmasıyla gözlerini zorlukla aralamıştı Nisa. Ama henüz tam olarak uyanmasına fırsat kalmadan ısrarla çalınan kapı açılmış ve içeriye tekerlekli sandalyenin zemin üzerinde bıraktığı sürtünme sesi dolmuştu. Yattığı yeri hatırlayan Nisa aniden gözlerini açtığında, büyük bir keyifle karşısında duran ve kendisine bakan Elif'le göz göze gelmişti. Dün gece Savaş'la uyumuştu ve bunu unutacak kadar huzurla uyumuştu. Bu kadar erken yakalanmayı beklemiyordu. Artık bir şeyler için söylenmesi için geç olduğunun farkındaydı.

Sırtını yatağın başlığına dayayıp gülümseyen Elif'e baktı. Ancak onun ifadesini görünce bakışlarını kaçırarak ellerine yoğunlaştırdı " Sandığın gibi bir durum değil. Ben sadece yağmurdan korkunca Savaş'ın yanına geldim ve uyuduk. Sadece uyuduk." Aslında sadece uyumamışlardı. Dün akşam aralarında geçen konuşma Nisa'nın zihnine süzülmeye başlarken, kız düşüncelerinin gittiği yolla irkilerek kendine geldi.

Elif'in kaldırdığı defteri okumaya başladığında yanağına hücum eden kanı çok net hissediyordu. BİR AÇIKLAMA TALEP ETMEDİM. SİZ KARI KOCASINIZ.

Son cümle, yutkunmasına neden olmuştu ve bakışları istemsiz dün gece Savaş'ın uyuduğu tarafa kaymıştı. Gözüne çarpan, kendisine ait olan şiir kitabı ve arasında, bir kısmı görünen kâğıdı merak ederek almıştı. Sonra da kâğıdın olduğu kısmı açarak pembe kâğıdı arasından çekip almıştı. Bir şey yazıp yazmadığından emin olmak için ilk kâğıda baktı. Tek bir cümle yazıyordu. Kalbini yoldan çıkarmaya yetecek kadar etkili üç kelime.

Beni Sevmeni İstiyorum.

Dördüncü okuyuşunda, Elif'in üzerindeki örtüyü çekiştirmesiyle onu da hatırlamış ve parmakları arasındaki kâğıdı ona doğru uzatmıştı. Sonrada parmağını sıkıştırdığı kitabın içine bakmış ve aynı cümlenin yazıldığı şiiri fark etmişti. Biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Bu cümle Savaş'a ait değildi. Ama yine de merak ederek şiiri okumaya başladı.

Beni Sevmeni İstiyorum

Seninle buluşmamız ne kadar güç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Beş dakika baş başa kalmamız suç olsa da,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...

Çağırsam bile gelme, yorulma ne olursun!
Sen üzülme, incinme, kırılma ne olursun!
Beni yanlış anlama, darılma ne olursun!
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...

Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı,
Aşkımın değerini sır gibi taşımanı,
Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...

Senden tek dileğim var, özel imtiyaz değil,
Kulun başka bir kula ibadeti farz değil,
Haşa! Yaratan gibi beş vakit namaz değil,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...

Savaş'ın ne yapmaya çalıştığına dair en küçük bir fikri yoktu. Aklını karıştırmanın her yolunu bulabiliyordu. Dün olanlar, gece konuştukları, şimdi de bu şiir. O hikâyeyi sırf kendisi rahatlasın diye değil de anlamını bilerek anlattığını düşünmeye başlamıştı şimdi. Kaderindeki kişi olduğunu ima etmişti. Savaş Aksoy kaderine kendisini laik görmüştü.

Bunun delilik olduğunu bilmesine rağmen neden bu kadar mutlu olmuştu ki? O hayatını mahveden adamın ta kendisiydi. Şimdi neden bu kadar mutluydu anlamıyordu. Onun yanında eskisi gibi kötü olmuyordu. Onu görmek işkence gibi gelmiyordu artık. Buradaki günlerinin çetelesini tutmuyordu. Dün kendisine güvendiğini söylediğinde neredeyse havaya uçuyordu. Oysa umursamaması gerekiyordu. Ama umursuyordu işte. Ve bunu yeni fark ediyordu.

ZOR AŞK SERİSİ_1 NEFRETTEN KALBEWhere stories live. Discover now