11. BÖLÜM

7.6K 413 196
                                    

   Bu güzel pazartesi akşamından herkese merhabalar. Bugün benim için çok çok özel bir gün oldu. Ramazan ayına girmiş bulunmaktayız. Ramazan-ı Şerif  iniz hayırlara vesile olur inşallah. 
Ayrıca çok sevdiğim yazarım  Ayşegül Sultanım hikayeme desteği ile beni çok mutlu etti. İyi ki varsın ablacım benimmmmm. Güne sayende çok mutlu uyandım.  Seni çok seviyorum can ablammm. Bugün daha bir anlam kazandı benim için.  Can ablam sayesinde yeni gelen canlar hepiniz hoşgeldiniz.  Medyada bölüm afişimiz bulunmakta. Hepinize keyifli okumalar. Umarım beğenirsiniz.

   Günüme doğan güneş kadar yakıcıydı gözlerin
   Geceme göz kırpan dolunay kadar serin
   Bir yanım yanmak için çırpınır,
   Diğer yanım buza karışmak için.
   İlk görüşte aşk da nedir derdim
   Taa ki seni görene kadar
   Öyle bir girdin ki o an gönlümden içeri
   Kazınır gibi, silinmemecesine
   Bana doğru atan her adımında
   Rüzgârınla ben de savruldum
   Ilık, ferah bir esinti doluştu benden içeri
   Nefes gibiydin o an
   Alsam, içime çeksem, hiç bırakmasam...

   Bundan tam beş ay önce yolu aşka düşmüştü Oğuz'un

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

   Bundan tam beş ay önce yolu aşka düşmüştü Oğuz'un. Arkadaşının oturduğu sitenin önünde Pamir'i bekliyordu ki siteden çıkan güzelliğe kaptırmıştı gönlünü. İlk kez gördüğü bir güzellik karşısında bu kadar etkilenebileceğini düşünmemişti. Dikkatini çeken kadınlar olmuştu evet ama bu kez ki etkilenmesi çok farklıydı. Kalbi dört nala at koşturuyordu sanki. İlk kez böylesi birşey hissediyordu genç adam. O kadar donup kalmıştı ki genç kızın söylediğini duymadı bile.

"Size diyorum duymuyor musunuz beni? diye çemkirdi genç kız.

Kızın sert bir şekilde bağırmasıyla kendine geldi Oğuz.

"Şey, afedersiniz birşey mi dediniz?"
Sesinin titremesine engel olamamıştı bunları söylerken.

"Evet, dedim. Oyulmak için can atan o gözlerinizi ve iri bedeninizi önümden çeker misiniz dedim. Zira o güzelim gözlerinize yazık olacak."

Oğuz bir an ne diyeceğini bilemedi.

"Şey... Pardon. Dalmışım. Kusura bakmayın. Buyrun." duraksayarak söylediği sözlerle kızın önünden çekildi.

" Evet fena halde dalmışsınız belli ki."
"Halbuki tren falan da gelmiyor gördüğüm kadarıyla." 

Bunu söylerken arkasına bakmayı ve işaret etmeyi de ihmal etmedi. Sonra da ardına bakmadan geçip gitti genç kız, arkasında ağzı iki metre açık kalmış bir delikanlı bırakarak.

Oğuz kızın arkasından ayran budalası gibi baka kalmıştı. Cesaretine de hayran kalmıştı kızın.

"Ne dedi o bana?" Öküz mü demek istemişti ona. Tren de gelmiyor oysa ki dediğin göre, evet öyle demek istemişti.

DESTİNA (-18)Where stories live. Discover now