20. Bölüm

571 66 77
                                    


📣 📣

Bölümden önce ufak bir duyurum var!

Bildiğiniz üzere bölümleri her hafta Cuma günü düzenli olarak yayınlıyorum. Ve şimdiye kadar sizi hiç bekletmedim. Fakat YGS' den dolayı bu süreyi ne yazık ki uzatmak zorundayım.

İki haftada bir ve yine Cuma günü gelecek bölümler.

12, 26 Şubat ve 11 Mart'ta... Bu tarihlerden daha erken yayınlayabilir miyim? Elbette. Ama daha geç? ASLA. ( Bi sorun olmadığı takdir de keyfi olarak asla geç yayınlamam! )

Sadece 13 Mart' a kadar geçerli olan bi durum. Sonrasında her Cuma yeni bölüm gelmeye devam edecek İnşAllah. Kusura bakmayın lütfen, umarım anlayışla karşılarsınız...

🙏 🙏

"Aklınıza gelen güzel şeyleri duaya dökün...

Bakarsınız yol olur, niyet olur, nasip olur.

Hallolur.

Hayırlı Cumalar..."

🙏 🙏

Multimedya : 🚵 Baran 🚴

Şimdiye kadar yazdığım hiçbir bölümü beğenmedim hep bir eksiklik hissettim o kadar emek harcamama rağmen. Ama bu bölüm en beğendiğim bölüm oldu. Kötünün iyisi gibi... Umarım beğenirsiniz keyifli okumalar...

Katre'nin anlatımıyla...

Hızlanan nefes alışverişlerim korkunun dışa yansımasıydı. Put gibi durmayı kesip bir şeyler yapmalıydım. Mengene gibi ellerinden kurtulmaya çalıştım. Kulağımın dibinde hissettiğim nefesle daha fazla çırpındım. ''Ara çabuk üstünü!'' Sesi sertti.

Karşıma geçen ve yüzünde kar maskesi olan kişiyle tekmelerimi ona savurmaya başladım. Dudaklarımın üstüne örtülen elin çekilmesiyle çığlığımı sessiz sokağa bahşettim hiç zaman kaybetmeden. ''Bırakın beni!'' Ağlamaktan ve bağırmaktan dolayı boğazıma iğne batırılıyormuş gibi hissediyordum. Ağrıyı umursamayıp bir çığlık daha atacakken boğazımda metalin soğukluğunu hissettim. Keskin ucu hafif bir baskı halindeydi.

Beklenmedik olay çırpınışlarıma kısa süreli bir ara verdirdi. ''Acele et hadi!'' dedi yine arkamdaki ses ve yaşadığım transtan beni çekip aldı. Tekmelerimi karşımdakine savurmaya ve ellerimi kurtarmaya çalışırken boğazımda keskin bir sızı hissettim. Dudaklarımdan acı dolu inlemenin dökülmesiyle beni hapseden eller gevşedi. Karşımdakinin gözleri boynuma kilitlenip kalmıştı.

''Ne yaptın lan?'' dedi şaşkın bir korkuyla. Gözlerinin hedefi arkamdaki pislikti. Biranda yere doğru sertçe fırlatıldım. Dizlerim ve ellerimdeki sızıyla gözlerimi yumdum dişlerimi sıkarken. Ayak seslerinden koşarak uzaklaştıklarını anlayabiliyordum. Boğazımdaki sızı gittikçe artıyor ve ip gibi bir sıcaklık yayılıyordu aşağıya doğru. Zorlukla yutkunup gözlerimi araladım. Yaşlar görüşümü bulanıklaştırıyordu. Gözlerimi yumup tekrar açtım.

Yorgun bir titreklikle nefesimi dışarı verdim. Ayağa kalktım yavaşça. Titreyen ellerimi açıp onlara baktım. Sokak lambasının sarımtırak ışığı gözyaşlarımla buluşuyor ve görüşümdeki netliği yok ediyordu. Titreyen ellerimin tersiyle yaşları sildim. Bir kez daha yutkundum. Boğazımdaki varlığını hissettiren sızıya doğru götürdüm elimi. Parmak uçlarım hafifçe sobeleyip geri çekildi. Titreyen elime baktım tekrar. Kanımın bulaştığı elime... Gözlerimden bir damla daha koptu içimdeki zelzeleyle beraber. İçe doğru kıvırıp parmaklarımı sımsıkı bir yumruk yaptım. Yok etmek istediğim sadece kan değildi. Zavallı güçsüzlüğüm, boynu bükük acizliğimdi...

Bir Umuda KiracıWhere stories live. Discover now