"Burak neler söylüyorsun? Ne demek 'aradım'? Sen yanında değil misin?" Beynimde alarmlar çalıyordu. Bu durumda arkadaşını nasıl yapayalnız bırakırdı?

"Hayır, şu anda annesiyle kız kardeşini almaya gidiyorum. Ancak sabah gelebiliriz."

Anlattıklarıyla bir kez daha irkildim. Acilen ailesine haber verildiğine göre... Yoksa?

"Burak doğruyu söyle, Kaan yaşıyor mu?" Vereceği cevaptan korkar şekilde gözlerimi kapattım.

"Evet, evet Pelin yemin ederim Kaan ameliyatta ve yaşıyor. Korktuğunu biliyorum ama inan bana doğru söylüyorum."

"Ben..." sonra Arda'ya baktım, o da durumun ciddiyetini anlamıştı, başıyla onayladı. "...yani biz hemen hastaneye gidiyoruz, siz gelene kadar onu bırakmayız." dedim. "Hangi hastane, doktoru kim?"

Sakin olmaya ve gerekli tüm bilgileri almaya çalışıyordum.

"Seni götürdüğüm hastaneyi hatırlıyor musun? Murat abinin çalıştığı?"

"Evet ama adresi hatırlamıyorum."

"Şehrin hemen dışındaki Özel Aytek Hastanesi, doktorunun adı Turgut Aksel. Ayrılmadan önce, biz gelene kadar hasta yakını olarak senin adını verdim, biz gelene kadar bilgi alabilirsin belki. Gerekirse Murat abiye git o senin için durumunu öğrenir. Yine de ismini yazdırdığım için herhangi bir sorun çıkacağını sanmıyorum."

"Yoldayız, oraya gidiyoruz." dedim aceleyle. Arda ile göz göze geldiğimde o da başıyla onayladı.

"Teşekkür ederim Pelin. Senden başka kime..."

"Elbette Burak!" diyerek sözünü kestim. "Aksine, bana haber verdiğin için minnettarım."

"Teşekkür ederim. Şimdi kapatmalıyım. Sabaha görüşürüz."

"Dikkatli ol lütfen." dedikten sonra telefonu kapatıp titrek ellerimle çantama koydum.

"Durumu nasılmış?"

"Anladığım kadarıyla ciddi olabilirmiş. Hala ameliyattaymış. Özel Aytek Hastanesi."

"On dakikalık mesafedeyiz." Elimi sıkıp güven vermeye çalıştı. "Ne gerekiyorsa yaparız, merak etme." dedikten sonra sinyal verip tekrar yola koyuldu.

Hastaneye nasıl geldiğimizi, nasıl park edip kapıdan girdiğimizi bilmiyorum. Yanımda Arda olmasa yolumu bile bulamazdım.

Nihayet ameliyathanenin kapısına ulaştığımızda, içeriden çıkan hemşireye ismimi söyleyip Kaan'ın durumunu sordum. Ameliyatın bitmek üzere olduğunu, birazdan yoğun bakıma alınacağını ama bilincinin bir süre daha kapalı kalacağını öğrendik.

"Pelin Hanım?"

Bekleme koltuklarına geçecekken bize doğru gelen doktoru görünce durup bekledim. Siması tanıdık gelmişti. 

"Benim. Buyrun?"

Doktor önce Arda'ya, "Ne haber delikanlı?" diye sorduktan sonra bana da elini uzatıp, "Doktor Murat." diyerek kendini hatırlattığında gerildim. "Bizi Burak tanıştırmıştı, hani siz..."

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Where stories live. Discover now