Bölüm 5 - Yunan Tanrısı

Start from the beginning
                                    

Kahkaha atıyorum, ama direksiyon hakimiyetini birkaç saniyeliğini kaybetmekten kendimi alıkoyamıyorum.

"Sakin," diyor Ozan bu halime şaşırarak.

"Tabii ki de kimse yok. Buradan biri ile olabileceğimi düşünebiliyor musunuz?"

Ozan kahkaha atıyor.

"Haklısın, benimki de soru işte.."

Yüzümdeki sersem gülümsemeyi aniden siliyorum.

"Geldik bile," diyorum.

Ozan güneş gözlüğünü yakasına asıyor. Evin önündeki Cemil'i görüyorum, o da kaşlarını çatarak arabanın içine bakıyor. Arzu kafasını nerdeyse ön cama yapıştıracak derecede eğiliyor.

"Ohaaaaa.. Kızım sen kimlerle yaşıyorsun!"

Arabayı park ediyorum.

"Ne diyorsun Arzu?"

Arkada kalan Cemil'e bakmak için arabanın arka camını kullanıyor. 

"Yunan tanrılarından biri yolunu kaybedip de bu köye mi düştü yoksa?"

"Abartma," diyorum klasik Arzu hareketine gülümseyerek. Ama söyledikleri beni rahatsız ediyor. Ne Cemil'i ne yunan tanrısı.. 

Pelin'in de benden bir dakika sonra geliyor ve arabamın yanına park ediyor. Biz arabadan inmeden önce Arzu arabadan atlarmışçasına dışarı çıkıyor. 

"Klasik Arzu işte.. " diyor Ozan gülerek ve o da arabadan iniyor. Birkaç saniye dudağımı kemirmek ile meşgul oluyorum. Sonra ne yaptığımın farkına varıp, toparlanıyorum. Arabadan indiğim zaman, Cemil ve Arzu'yu tokalaşırken buluyorum.

"Ben de Arzu..." diyor Arzu, hayran hayran Cemil'i süzerken. 

Öyle ki sıktığı elini bile gecikmeli olarak bırakıyor. 

Yanlarına giderken, Ozan kulağıma "of şimdiden kastı burası" diye fısıldıyor. Ona dönüyorum. 

"Ozan kibar ol, onlar iyi insanlar.."

"Tamam bir şey demedik.."

İnsanlar fısıldaşmamızı uzaktan fark ediyor, gülümseyerek yanlarına gidiyorum. 

"İyi akşamlaaar," diyorum bahçeye girerek. 

Sonra ev ahalisine arkadaşlarımı tek tek tanıştırıyorum. Herkes kısaca tanışıyor. Sıra Cemil ve Ozan'a geliyor. Cemil kaşlarını çatıyor ve dikkatle Ozan'ı süzüyor. Hareketsiz bir şekilde, tam ortalarında duruyorum. 

Ozan omuzlarını dikleştiriyor ve kendinden emin bir havaya bürünüyor. Arzu'nun "Yunan tanrısı" benzetmesinden sonra bozulmuş olmalı ki kendini kanıtlama çabasına girişiyor.

Cemil, kibar ve ciddi bir şekilde elini uzatıyor. Ozan, elinin ucu ile hızla selamını karşılıyor. Yaptığı kaba davranışı yüzünden hesap sormayı sonraya bırakıyorum. 

Tanışma merasimi bittiği zaman Hatice Abla, hepimizi sofraya davet ediyor. 

Yemeğe geçmeden önce, bizimkilere evimi göstermek için yukarı çıkıyoruz. Üçü, benim evi ilk gördüğüm andaki tepkimi veriyor. Ama moralimi bozmamak için, düşündüklerini dürüstçe söylemiyorlar. 

"Ee hepimiz burada kalamayız.." diyor Ozan evi incelerken.

"Evet, ev biraz küçük. Onu da şöyle düşündüm.. Sen, Ozancım, aşağıda Cemil'lerin misafiri olacaksın."

Ozan şaşkınca bana bakıyor.

"Ne demek aşağıda kalacaksın. Tanımadığım insanlarla mı kalacağım? Hayatta olmaz."

Gece'nin MavisiWhere stories live. Discover now