Bölüm 7: Hazel

596 25 0
                                    


Herşey bir anda olmuştu. Biz daha ne olduğunu anlayamadan hepimiz yeri boylamıştık. Vincent çok atik ve güçlüydü. Zinciri her sallayışında birimiz daha yere iniyorduk. Her kalktığımızda da tekrarlıyorduk.

Ayakta da sadece Percy, Jason ve Thalia kalabilmişti. Jason ile Thalia beraber devasa bir yıldırım çağırdılar. Sonra da onu Vincent'a fırlattılar. Devasa bi patlama oldu. Dumanlar dağıldığında sadece bir is izi vardı. Ama ceset falan yoktu. Derken bir anda Jason acıyla bağırdı. "Hayır!" diye haykırıyordu Piper. Jason diz çöktü. Sonra da yere yığıldı. Ölmemişti, ölse Hazel bunu anlardı. Sadece bayılmıştı.

Nico ile bakıştılar. Kafa salladılar birbirlerine ve cepheye atıldılar. Bir iki saldırıdan sıyrılıp saldırıya geçtiler. Tabii ki Vincent bunu yemedi. Onları kaptığı gibi fırlattı. İkisine de birşey olmadı gerçi. Sadece yere düştüler.

"Hey!" diye bağırdı Hazel. "Neden bize karşı bu kadar kibarsın?"

Vincent gülümsedi. "Tabii ki rakiplerimi tanımak istedim. Sizi direk öldürsem ne eğlencesi kalır ki? Büyük Perseus Jackson, Olympos'u kurtaran kahraman. Öne çık, benimle kendin yüzleş. Ve kimse acı çekmesin, sen hariç tabii."

Percy pek gergin değildi ama Annabeth soğuk terler döküyordu. Ona 'yapma' bakışı attı. Percy ise onun elini tuttu ve alnını öptü. "Döneceğim." dedi.

Percy öne çıktı, dalgakıranı çıkardı. "Demek acı için yaşıyorsun? O zaman bırak da seni amacınla tanıştırayım!" Percy inanılmaz bir hızla atıldı. Kılıcını öyle bir savurdu ki bir şok dalgası oluştu. Vincent'sa bunu bilek zırhıyla durdurmakla yetindi. Percy'ye öyle bir yumruk çakmış olacak ki Percy 7 metre kadar havada süzüldü. Yere iki ayak üstüne inebildi ama afallamıştı bi kere. Vincent bunu kullanıp anında dibine geldi ve Percy'nin karnına bir yumruk daha çaktı, sonra bir tekme. Percy yere yığıldı ama ayağa kalkmayı başardı. Kılıcı bir kez daha savurdu ama Vincent kılıcı iki elinin arasında yakaladı. Percy'ye çelme taktı ve kılıcı kaptı. Onu tekmeledi ve üstüne yürüdü.

"Ne oldu Jackson?" dedi Vincent. "Ayağa kalksana! Bu kadar hızlı olamamalıydı. Kalk! Karşılık ver!"

Percy ise iki büklüm yerdeydi. Vincent ona yaklaşıyordu. Derken bir boğa tüm hızıyla Vincent'a kafa attı. Vince afalladı ama pek sürmedi. Gerçi bu Annabeth'in onu oradan uzaklaştırması için yeter de artardı.

Herkes öne atıldı. Boğa tekrar saldırıya geçti ama Vincent onu boynuzlarından yakaladı. Frank hareket edemedi ve derken Vincent ona kafa attı... Ciddi ciddi üvey kardeşi bir boğaya kafa mı atıyordu? Etkili olduğu kesindi çünkü Frank yere yığılıp eski şekline döndü.

"Hmm.." dedi Vincent. "Etkileyici. Bir şekil değiştiren. Zhang ailesi hakkında ufak bir bilgi birikimim var ama sen farklısın. Hepsinden de kudretlisin, sadece farkında değilsin Frank Zhang. Bunu yakında öğrenmiş olacaksın. Tabii o zamanları görebilirsen.."

"Yeter!" Diye bağırdı Hazel. "Ne istiyorsun? Derdin ne senin? Olimpos sana ne yaptı da bu hale geldin? Bir Hades evladı pek mutluluk yaşayamaz belki ama birini bu kadar bozabilecek kadar da olamaz ."

Vincent hiddetlendi. Gözlerimin içine bakarak, "Neler yaşadığımı bilmiyorsun, küçük hanım. Olimposlular neler yaptı en ufak bir fikrin yok." Hazel bir an için onun gözleri doldu sandı ama başını çevirdi. "Bu kadar mı? Cronos neden bu kadar endişelenmiş ki? Sizler birer hiçsiniz! Helios bile daha çok dayanmıştı ki o yarı ölüydü."

"O-onu sen mi çağırdın?" Dedi Annabeth.

"Planımın önemli bir parçasıdır kendisi. Tabii benle ortaklık kurmayacağını bildiğimden ben de etkisiz hale getirdim. İstese de istemese de bu dünya onunla yanacak!"

Dünya dönecek küllere, güneşin gazabının önünde..

Hazel atıldı ama pek de başarılı olamadı. Bi kere kıpırdayamadı bile. Ayaklarını siyahımsı eller kapmıştı. Onlardan kurtulamıyordu. Derken yere düştü ve daha da el fırladı. Onu sarmaladılar ve Hazel'ın gözleri karardı.





Güneşin YükselişiWhere stories live. Discover now