Bölüm 2: Percy

1K 39 3
                                    


Eveettt. Ne desem ki şimdi? Ben şok, ben vefat falan mı? Yani ölümden dönme olayıyla karşılaşmıştım daha önce. Ama ölü bir tanrının dönüşü.. İşte bu yeniydi..

"Uzun bir süre oldu, geri gelmek güzel." dedi Helios. Kheiron fenalaştı. "Na-nasıl?" Diyebildi sadece.

"Aslına bakarsan sevgili dostum, ben de emin değilim. Uzun bir uykudaymışım gibi hissediyorum. Bir tanrının dönüşü basit bir şey değil. Beni çağırabilecek kadar güçlü bir şeyler olmalı ki Hades'in bile buna yetkisi yok."

Derken havayı fırtına bulutları kapladı, şimşekler çakmaya başladı.

"Hmm.." dedi Helios. "Sanırım Zeus varlığımdan haberdar. Elbette ki beni görmek isteyecektir. Sizinle görüşmek güzeldi genç kahramanlar. Güneşin ışığı yolunuzu aydınlatsın." Sonra da parıltılar saçarak havaya sıçradı. 10 metre yükseldiğinde bir savaş arabası onu aldı ve yollarına devam ettiler (arabayı tanımlayamayacağım, zaten parıltısından sadece alevleri fark edebildim.).

Herkes tekrar bakışlarını Kheiron'a çevirdi. "Konuşalım mı?" diyebildim ben de. Kheiron her zamankinden bile yaşlı görünüyordu. Sanarsınız Kronos onun yaşıyla oyun oynuyordu.

"Bu imkansız, düşmüş bir tanrı nasıl tekrar döner? Helios da dedi, çok büyük bir güç onu çağırmış olmalı. Ama buna yetecek kudret ile yetenek sadece Hades'te var.. Yoksa.. Hayır, o olamaz." Dedi Kheiron. Mahvolmuş gibi görünüyordu. Adeta yüzünden düşen bin parça. Bense şoku atlatıp "Kimden bahsediyoruz?" Dedim.

"Biz.. Bak Percy, herkes dağılsın, artık Helios sınırlarımızda değil. Herkes derhal kulübesine! Kulube baş danışmanları ise büyük eve. Derhal!"

Kheiron'u ilk kez bu kadar paniklemiş ve öfkeli görüyordum. Doğal olarak da derhal büyük eve vardım. Yanımda Annabeth, Clarisse, Rachel, Piper ve diğer kulübe başdanışmanları vardı.

Kheiron içeri girdi ve açıklamaya koyuldu. "Bakın, ne yazık ki bulduğumuz melezlerin her biri bizimle aynı fikirde değil. Yakın tarihte çok güçlü bir melezle karşılaştık. Tüm Ares kulübesinin savaşçılarını tek hamlede yere serdi." Clarisse kızardı. Elleri öfkeden titredi. "Yeterince utanç yaşadım, Kheiron. Kapa artık çeneni!" O asla yenilgiye katlanamazdı. Ama bu çok daha beterdi. Onu hiç bu kadar öfkeli görmemiştim.

"Bak Clarisse, amacım seni küçük düşürmek değil. Tehlikenin büyüklüğünü analtmaya çalışıyorum. Şimdi izin verirseniz," masaya bir tablet koydu. Bu, eski dostumuz Leo'nun bir hediyesiydi.

Tabletten bir hologram çıktı. Bir genç bedeni. Çocuk nereden baksanız yaşıtımdı. Boylu posluydu. Benden 2-3 santim kadar uzundu, kaslı bir fiziği vardı, esmerdi ve siyah saçları geriye doğru taranmıştı. Ama asıl tuhaflık gözlerindeydi. Nasıl tarif etsem ki.. Göz beyazının olması gereken yer kapkaraydı. İrisleri ile göz bebekleri de bembeyazdı. Gözlerinin içine bakınca bi an afalladım. Annabeth'in öldüğünü gördüm. Başımı sallayıp Annabeth'in eline yapıştım, burda olduğundan emin olmak istiyordum. Çocuğun gözlerinden kaçınarak üzerini inceledim. Siyah bir antik yunanlı kıyafeti giymişti. Bacak ve kol bileklerinde zırh vardı. Bileklerindeki zırhın üstünde dikenler vardı, birer kancayı andırıyorlardı. Çocuğun suratında sıcak ama bir o kadar da sinsi ve tehditkar bir gülümseme vardı. Beni ürkütüyordu.

"Bu Hades oğlu Vincent Blaze. Kendisi şu ana kadar gördüğüm en kudretli melez. Tanrıların lütuflarını bile kontrol edebiliyor. O bileklikler Hades'in Pençeleri'dir. Ruh sökme, ruhları çağırma, kara enerji ve büyü maniplasyonu, ölümün ellerine kadar pek çok yeteneği vardır. Hades'in kullandığı en güçlü silahlardır. Ve bunun kontrolü tanrılar harici imkansızdır. Ama o bunu başardı.."

Ne mi düşünüyorum? Biz, gigantlara kafa tutmuş, Olympos'u kurtarmış kahramanlarız ve Kheiron onunla baş edemeyiz diyor. Tabii ki hiddetlendim.

"Kheiron," dedi Annabeth. "Sence Helios'u çağıran kişi o mu?"

"Tek olasılık bu gibi görünüyor."

Tam işler sarpa sardı derken Rachel da kehanette bulunacak gibiydi. Yeşil dumanlar yükselmeye başladı. Stoll kardeşler onu tutmaya hazırlandı. Rachel'ın gözleri yeşil bi ışıkla parıldadı

"Kahraman diye bildiklerimiz dönüşecek birer haine

Düşmüş olanlar tırmanacak tekrardan zirveye

Ölümün oğlu karar verecek Olympos'un kaderine

Ve kainat dönecek küllere, güneşin gazabının önünde"

Sonra da bayıldı.








Güneşin YükselişiWhere stories live. Discover now