Gerçekler ( Yeni Bölümdür!!!)

20.5K 692 124
                                    


Merhaba :)


Arkadaşlar bölümü yayınladım lütfen destek olunuz bana tüm sevgilerimi veriyorum size...

Tuğçe :

Calibe doğru baktım beria olacak kadın kocamı bana karşı doldurmuştu. Yarı kızgın yarıda şaşkın bakan calibe bakışlarımı kaldırdım. Gözleri harelenmiş ve yorgun düşmüş vaziyette adımını bana atıyordu.

" sende buna inandın mı calib mahmoud."

Anlamamış gibi gözlerini kısıp kollarını kenetleyip iç geçirdi.

" ne demek istiyordun tuğçe açık ol bana."

"karın olacak beria sana bunu çok iyi anlatır aslında. Ama unutma ki savaş yeni başlıyor calib."

"tövbe yarabbim biri doğumdan çıkar duygusal davranır. Diğeride asi çıkar nedir bu iki kadın arasında çektiğim."

Kaşlarımı kızgınca çatıp calibe baktım komodin üstünde bulduğum kelebek tokamı fırlattım.

" bana bak tuğçe... şuan elimin altın da olsan bitmiştin sen yat kalk dua et doğumdan çıktın."

Sessiz kalmak iyi diye düşünürken " adını ne koyacaksın kızının ? beklenmedik bir şekilde gülümsedi " o benim prensesim annesi."

" nerde annesi oluyorum calib! O benim kızım bile olamaz. Doğrudur masum yavrudur benim kızım olamaz o."

Öfkelenmesi için bu cümle yetmişti.

" bana bak tuğçee beria benimle bu evde yaşamaya devam edecek tek kelime etmeyeceksin. Kızımın anası ise onunda benim yanımda yeri olacak."

" bak sen calib... Artık dayanamayacağım sessiz kalıp olayı sakince evde konuşmayı planladım. Tüm öfkeni bırakıp yanıma gelir misin lütfen.."

Sakindim çok sakindim. Çünkü calibe söyleyeceklerimin ardından soracağım sorular vardı. Bu soruların cevabının doğru olmaması için dua ediyordum. Ona güveniyordum her ne kadar aramızda yaşanan kötü olaylarda olsa calibe sığınıyordum.

" evet seni dinliyorum tuğçe."

Elimi yüzünde gezdirdim gergince yüzüne bakıp diyeceklerimi düşünmeden söylemeye karar verdim.

"calib beni sonuna kadar dinleyecek misin ?"

Başını olumluca sallayıp iyice sokuldu yamacıma

"calib beria'dan doğan çocuk senin değil."

Şaşkınca kaşlarını bana çatıp öfkelenmeye hazır vaziyete gelmişti

" ne demek istiyorsun tuğçe sen ağzından çıkan kulağın duyuyor mu senin !"

Elini kavrayıp sıkıca tuttum " yemin ederim calib bu çocuk senin değil bu çocuk fadik'e taciz eden ahmetin ta kendisine ait bir çocuk."

Sakin kalamamıştı tüm öfke bakışları ile ayağa kalkıp dolanmaya başladı.

" tuğçe bir kadının namusuna laf söylüyorsun sen! Bunu söylemeye nasıl cüret edersin tuğçee."

" calib inanmıyorsan fadike sor fadik şahit buna.."

Gözyaşlarım ile calibin bana yavaş yavaş öfke kusmasını bekliyordum. Birden bire kapıyı çarpıp çıktı. Kolumda ki serumu çıkartıp calibin peşinden gidiyordum.

Irak'ta Bir Türk GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin