Tehdit

1.8K 143 12
                                    

Şuan utançtan Poyraz'ın yüzüne bakamıyordum, bunca zaman hep erkek gibi davrandım, her pisliklerini gördüm, acaba Poyraz hiç utanmamış mıydı? Yüzüne baktığımda sırıtıyordu, ahhh lanet olsun bu gerizekalı utanır mıydı? Tam yanımdan kalkıp gidecekken koluna yapıştım.

"Bu öğrendiğini kimseye söylemeyeceksin."

"Buna sen mi karar vereceksin?"

"Yaa hayır öyle değil, bak söylememen gerekiyor, bu ortaya çıkarsa patron beni kovar lütfen söyleme kimseye."

Önce biraz düşündü, sonra konuşmaya başladı.

"Bir şartla söylemem, kaldığım eve temizliğe gelirsen bu bir sır olarak kalır."

"Yaaa ne temizliği? Karşılık beklemeden bir iyilik yapamaz mısın sen?"

"O zaman ben patronun yanına gideyim."

Hemen durdurdum onu.

"Heyy heyy tamam be tamam, geleceğim temizliğe."

"O zaman şimdiden kolay gelsin, malum Ahmet amca evin anasını sikmiş."

Zaten diğer türlüsü beklenemezdi. Olsun en azından susturmayı başarmıştım. Tuğba'yı da alır giderdim temizliğe, şimdi Selim'in icabına bakmalıydım, hemen aceleyle onu aramaya başladım. Bahçede Eren'le birlikte oturuyorlardı. Gidip kulağına yapışıp sürüklemeye başladım, tabi oda bağırmaya.

"Ahhhh ne yapıyorsun sen, kulağım, ahhhh."

Köşeye çekip bağırmaya başladım.

"Kes lan sesini, ulan sana güvenip sırrımızı verdik, ne diye gidip Poyraz'a anlatıyorsun?"

"Deniz valla mecbur kaldım, hem o kimseye söylemeyecek, üçümüzün sırrı olarak kalacak."

"Yürü git lan, tehditle söylememeyi kabul etti. Senin yüzünden temizliğe gideceğim şimdi."

"Ne temizliği?"

"Ahmet amca evi çok kirletmiş, eğer oraya temizliğe gitmezsem patrona söyleyecek."

"Heee. Tamam o zaman bende sana yardıma gelirim yaparız beraber."

"Ulan hâlâ beraber yaparız diyor, senin yüzünden lan senin yüzünden."

"Ne bağırıyorsunuz burada? Müşteriler rahatsız oluyor."

Heh Toprak'ımız gelmezse olmazdı zaten. Selim'de fırsattan istifade elimden kaçtı, tam peşinden koşacakken Toprak durdurdu beni.

"Ne diye bağırıyorsun çocuğa?"

"Asıl sen ne diye bağırıyorsun bana? Senin yüzünden bir gün sağır olacağım."

Hemen ellerini saçlarımın arasına daldırıp oynamaya başladı, bende hemen kaçmaya çalıştım.

"Bırak ya saçımla oynamayı."

"Cevap ver bakalım hislerini dizginlemeyi başardın mı?"

Ahhh o günden bahsediyordu. Hemen konuyu değiştirdim arabasını gösterip;

"Neden arabayı buraya park ediyorsun? Herkesin ellerinin izi kalıyor sonra, ben temizliyorum."

"Sana mı soracağım arabamı nereye park edeceğimi?"

"Ayyy sana iyilik yapan da kabahat zaten, ne halin varsa gör."

Tam gidecekken arkamdan seslendi;

"Hâlâ cevap vermedin?"

Arkamı dönüp konuşmaya başladım.

"Hislerimden tamamen kurtulduğum zaman sana haber vereceğim, ben kaçar." diyip hızla yanından uzaklaştım.

***

Akın'ın evine gelmiş yine o süper parçalarını dinliyordum. Bu adam bu işi iyi biliyordu, elinde iki fincan kahveyle yanıma geldi.

"Kuzenle nasıl gidiyor?"

"Ahhh senin uyuz kuzeninle uğraşmaya çalışıyorum işte, zor ama artık alıştım hatta eğlenceli bile gelmeye başladı, aynı büyükannesine çekmiş."

Bunu söyleyince gülmeye başladı.

"Büyükannem çok asabidir ama kalbi yumuşacıktır. Küçükken onlara gittiğim zaman hep Toprak'ı kıskanırdım, her akşam aile yemekleri olurdu, annesi sürekli Toprak'ın ödevlerine yardım ederdi. Annesi ve babasıyla güzel vakit geçirirlerdi."

"Peki sen ailenle bunları yapmıyor muydun?"

"Annemle babam hep çalıştıkları için yoğun olurlardı, bu yüzden hep bakıcımla zaman geçirirdim. Mesela ışık hep açık olurdu ve müzik. Zamanla müziğe aşık oldum zaten."

"Boşuna sana müzik adam demiyorum."

Gülerek konuştu.

"Evet haklısın. Gel bak sana yeni parçamı dinleteceğim." dedi ve elimden tutup müzik odasına götürdü. Kulaklıkları kulağıma takıp beni sandalyeye oturttu. Ardından şarkıyı açtı, vayyy müziği mükemmeldi.

"Müzik, çok iyi." dedim ve sandalyeden kalkıp masaya Akın'ın karşısına oturdum. Şarkının sözleride şahaneydi. Akın'a baktığımda bana acaip bir şekilde bakıyordu, tam birşey mi söyleyeceksin diyecekken Akın bir anda beni öptü. O beni öpünce şaşkınlıkla donup kaldım. Ne hareket edebiliyordum ne de birşey söyleyebiliyordum. En sonunda kendime gelip Akın'ı ittim ve kulaklığı masaya atıp hızla masadan kalktım, ve Beyza'yı tam karşımda görmek Akın için hiçte iyi olmayacaktı.

Kahve PrensiWhere stories live. Discover now