Kahve Prensi

Deniz'in Ağzından

Ulan sırılsıklam oldum resmen, nefes nefese kaldım. Artık koşmaya mecalim kalmayıncaya durdum, sırığa baktığımda hâlâ koşuyordu. Peşinden koşmadığımı farkedince oda durdu. Arkasından bağırdım ona.

"Tamam artık koşma, bak kimse yok kaybetti bizi." Ben bunu söyleyince etrafına bakındı. Kimse olmadığını anlayınca yanıma geldi.

"Senin yüzünden adam bize bıçağı takacaktı. Ne diye milletin sevgilisine asılıyorsun ki?"

Yaw alt tarafı çarpmışım be, ne kadar büyüttüler böyle.

"Ne asılması oğlum, yağmur çok hızlıydı birde poşetler ağır olunca önümü görmedim yanlışlıkla çarptım."

"Bu poşetler de ne var?"

"Oyuncak. "

"Ne yapacaksın bunlarla? "

"Onlara göz dikeceğim."

Bana göz devirerek konuştu.

"Oğlum senin yeterince işin yok mu ne diye hâlâ başka işlerle uğraşıyorsun?"

Tabi o bilmiyordu.

"Tekvando salonunun sahibi hakkım olan parayı vermeden kaçtı, pizzacıdan da senin yüzünden kovuldum, sadece süt dağıtarak da bir bok yapamam Toprak bey."

Sakince yüzüme baktı hiç bir tepki vermiyordu. Ne oldu lan buna?

"Heyyy Toprak iyi misin?"

"Iyiyim sorun yok, neyse yağmur çok fazla benim evede yakınız oraya gideriz yağmur duruncada sen gidersin."

Hayy Allah razı olsun, bazen böyle insanlığı tutuyordu. Poşetleri kaptığım gibi takıldım peşine.

Oha lan oha eve bak anasını satayım. Bu evde bu sırık tek başına mı yaşıyordu? Bu eve ben bütün sülalemi sokardım valla.

"Girmeyecek misin?"

Onun sesiyle kendime geldim.

"Bu ev sana küçük gelmiyor mu?"

"Yok ya yetiyor, tek başıma olduğum için sorun olmuyor."

Yeminle bu sırık mal. Yetiyor diyor birde ya. Yetmiyor dese evi sokacağım ona haberi yok.

"Heee birde yetmesin, bulmuşsun bunama birader."

"Sen çok konuşma ufaklık, ıslak maymuna dönmüşsün. Gel sana birşeyler vereyim üzerini değiştir. "

Tamam deyip arkasından gittim.

Bana eşofman altı ve t-shirt verdi. Üzerime giydiğimde en az 3 beden büyük geldiğine yemin edebilirdim. Yanına gittiğimde bana gülmeye başladı.

"Ne gülüyorsun lan?"

"Oğlum ne komik olmuşsun lan, ne biçim erkeksin sen, nasıl bu kadar cılız olabiliyorsun hiç sakallarında çıkmamış? "

Ne diyeceğim lan ben şimdi haklı yalanım ortaya çıkıyor şimdi. En iyisi bugün erkek olmadığımı söyleyeyim ama şimdi değil.

"Ben çok yemek yemiyorum ondan böyleyim. "

Gözleri kocaman açıldı.

"Sen mi yemek yemiyorsun? Utanmasan sen beni yersin."

Bir anda midem bulandı.

"Ben seni mi yiyeceğim lan. Dünyada yenecek yemek kalmasa bile yinede seni yemem ben."

Birşey söylemedi. Bende dışarıya baktım, yağmur çok şiddetli yağıyordu bu gidişle eve çok geç gidecektim. Bende oyuncakları çıkarıp gözleri dikmeye başladım. Toprak'a baktığımda beni merakla izliyordu. Sonra gelip yanıma oturdu.

"Nasıl yapıyorsun bunları?"

Süt çocuğu nereden bilsin ki? Bende ona anlatmaya başladım.

"Bak şimdi bu düğmeleri eşit bir şekilde oyuncağa yerleştirip dikiyorsun bu kadar basit."

Bir tanesini alıp iğneyi batırdı. İlk denemesine karşı baya iyidi açıkçası. Sonra bir baktım ki benden iyi yapmaya başladı. Uyuz falandı ama iyi adamdı aslında. Ama bugün bir sorunu vardı bana hiç bulaşmadığına göre.

"Sen iyi misin sırık, bugün pek somurtkansın?"

"İyiyim ben birşeyim yok."

"O kız yüzünden mi yoksa?"

"Hangi kız?"

"Hani şu çantasını kurtardığım kız. "

"Heee yok ya onunla ilgili bir sorun yok. Büyük annem harabe gibi bir cafeyi adam etmemi istiyor benden, eger yapmazsamda herşeyimi elimden alacağını söylüyor."

"Peki hangi cafe bu bildiğimiz bir yer mi?"

"Kahve Prensi diye bir yer, öyle berbat bir yer ki orasını adam etmek imkansız."

Oha bu Ahmet amcanın yeri şansa bak.

"Heyyy sırık bunu kabul etmelisin, beni de işe almalısın."

"Ne diyorsun sen ufaklık ikimizde hiçbirşey yapamayacağımı biliyoruz, zaten ne babam inanır buna nede Beyza."

"Neden böyle düşünüyorsun ki, sadece dene sende hem kaybedecek neyin var ki eğer başaramazsan kaldığın yerden devam edersin, ama ben senin başaracağına inanıyorum sana inanmayanlarada başaracağını göstermelisin. Ben olsam öyle yapardım açıkçası."

Biraz düşündü sonra konuşmaya başladı.

"Neyse ufaklık bu benim sorumum. Hadi geç oldu uyuyalım. Sende burda kal artık yarın gidersin."

Ayağa kalktı odasından yastık ve çarşaf verip odasına gitti bende koltuğa attım kendimi yarın zorlu bir gün olacaktı. O yüzden uykunun kollarına bıraktım kendimi.

*********************

Sabah uyandığımda saat 07-30'du. Oyuncakları poşete yerleştirip tam gidecektim ki aklıma süper bir fikir geldi. Poşetleri bırakıp dolapları karıştırdım. Çekmece de karton, renkli kalem ve makas buldum. Sonra kartonları kesip küçük ayaklar yaptım. Istediğim kadar yapınca sessizce Toprak'ın odasından başlayarak balkona kadar sıraladım. Ve en son ki ayağın üzerine bir karton daha astım ve aynen şöyle yazdım.

"Bak sırık bey. Kesinlikle o cafeyi işletmelisin ve benide işe almalı. O cafeyi İzmir'in en popüler cafesi haline getirebiliriz, hem sana borcumda var işimde yok şuan, başka türlü sana borcunu ödeyemem. Hadi bakalım göreyim seni herkese göster kendini."

Sonunda bitmişti. Bakalım bunları görünce ne yapacak? İşim bittiğine göre artık çıkabilirdim. Poşeteri alıp eve gittim, gerisini Tuğba'ya yaptıracaktım. Birazda o çalışsın. Eve gittiğimde annem uyanıktı. Beni görünce hiç şaşırmadı. Ulan kadının kızı gece dışarda kalmış hiç endişelenmemiş bile.

"Anne kızın geceyi dışarda geçirdi hiç mi merak etmedin?"

"Sana güvenim sonsuz kızım o yüzden merak etmedim. "

"Ya başıma birşey gelse, ya ırzıma geçseler?"

"Senin yüzün zaten silah kızım kimse kız olduğunu anlamıyor ki."

Zaten başka birşey deseydin şaşardım. Sözde dün Toprak'a kız olduğumu söyleyecektim. Artık söyleyemem de. Kahve Prensi'ne girmek istiyorsam erkek olarak kalmalıydım ama nasıl. Acaba bu sırık orayı işletecek miydi? Telefonum çalmaya başladı. Arayan sırıktı hemen açtım.

"Alo?"

"Nerdesin sen?"

"Evdeyim şimdi. "

"O zaman hemen evden çık ve Kahve Prensi'ne gel."

"Nasıl yani neden?"

"Oğlum salak mısın? Kabul ettim işte burayı beraber toparlayacağız."

"Heyt be çok yaşa sen sırık hemen geliyorum. "

Allah'ım ya sonunda düzenli bir işim olmuştu. Bu işi erkek olarak nasıl yürütecektim bilmiyorum ama inşallah ortaya çıkmazdı. Bakalım bundan sonra başıma neler gelecekti.