"Kızlar, bu dinozorun kusuruna bakmayın. Kendisi yılları birer birer değil, beşer beşer sayıyor mübarek." diyen Burak, ellerini birbirine sürterek ayağa kalktı. "Oturmaya mı geldik arkadaşlar? Haydi pistin tozunu attırmaya!"

Kaan ve ben masada kalmayı tercih ederken, Derya hemen kalkıp kendini Burak'la beraber kalabalık piste attı.

"Deli doludur ama iyi çocuktur Burak." diyen Kaan'a dönüp baktım. "Babası ünlü bir iş adamı olduğu için, o çevrede yetişmiş olmasının rahatlığı var tabii." Sonra da güldü. "Güzel bir kalbi, sağlam bir dostluğu var. Yine de fırlamanın tekidir hergele." Arkadaşını sevdiği ve az öncekine benzer davranışlarına alışık olduğu belliydi.

Bunu duyunca ben de güldüm. "Onu ben de anlamıştım zaten."

Kaan, arkadaşının aksine son derece kontrollü ve az konuşan, sakin biriydi. Bir derdi varmış gibi konuşmalar arasında dalgınlaşması gözümden kaçmamıştı. Kaan'ı tek kelimeyle tarif etmemi isteseler, Burak'ın da dediği gibi, 'Melankolik' derdim.

On dakika kadar sonra arkadaşlarımız masaya döndüğünde Burak elini uzatıp, "Sıra sende küçük hanım." dedi. Ne kadar reddettiysem de Derya'nın ısrarıyla, Burak zorla çekerek beni ayağa kaldırdı.

İlk başlarda ayaklarım dolaşsa da, bir süre sonra disko müziğinin temposuna uyum sağladım. Burak'la beraber hem dans ediyor, hem de şarkıların sözlerine eşlik ediyorduk. Yavaş yavaş çözülmeye ve ortama entegre olmaya başladığımda, hareketlerim de doğallaştı ve keyif almaya başladım.

Burak ilgiyi üzerinde toplamayı seviyordu anlaşılan. Dikkat çekici hareketler yapmaya başladığımızda, kendimizi bir çemberin içinde buluverdik. Ben Burak'ın attığı adımlara ve figürlerine uyum sağlamaya çalışırken, neredeyse bitkin düşmüştüm.

Yine de uzun zamandır ilk defa bu kadar keyifli vakit geçiriyordum. Sonunda kalabalığın alkışları arasında kendimize yol açıp masaya dönerken, önden giden Burak'ın elimden tutmasına o yüzden ses çıkarmadım.

Masaya oturduktan ancak on dakika sonra nefesim düzeldiğinde, bir şişe su bitirmiş, Kaan'ın aldığı ikinci biranın da neredeyse yarısını içmiştim.

Kaan'ın da, Burak'ın da hoş ve eğlenceli bir sohbetleri vardı. Taşkınlık yapmadan eğlenmesini bilen gençlerdi. Seviyelerini korumayı bildikleri için de, ayrıca takdirimi kazanmışlardı.

İkinci biralardan sonra hepimiz iyice gevşemiş, gülmekten çene kaslarımız ağrımaya başlamıştı.

Nihayet herkesin beklediği ünlü DJ programına başladığında, bar yerinden oynadı. Geniş dans pisti müziğin ritmine ayak uyduran gençlerle doldu.

"Biz de dans edelim mi?" Derya'nın mutluluğu yüzünden okunuyor, onun enerjisi hepimizi sarıp sarmalıyordu.

Bu sefer hep beraber kalkıp dans pistine ilerledik. İyice gevşemiş bir halde dans etmeye başladık. Arada Derya komik komik hareketler yapıyor yine bizi güldürüyordu. Gerçekten uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim.

Bir süre sonra biralar ve içtiğim su etkisini gösterdi. Daha fazla dayanamayacağımı hissettiğimde, "Ben bir lavaboya gidip geliyorum." diyerek arka tarafa geçtiğimde, sırtımın ürpermesine neden olan bakışları fark ettim. Köşe şeklinde yerleştirilmiş koltuk grubunda birkaç kişiyle daha oturan Arda, kısılmış gözlerini bana dikmişti.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Where stories live. Discover now