DÜĞÜN

340 18 0
                                    

Sizi epey beklettim ancak epey uzun bir bölümle ( tamı tamına 1375 kelime)tekrar döndüm!

Büyük çayıra tatlı bir telaş hakimdi. Herkes her şeyin mükemmel olması için koşuşturuyordu. Hafif rüzgarlı hava, çiçek kokularının etrafa yayılmasına yardımcı olmuştu. Victorie mutlulukla gözlerini çayırda gezdirdi. Her şey hazır sayılırdı. Turkuaz masa örtüsünde karar kılmakla çok doğru bir karar verdiğini bir kez daha anladı. Beyaz sandalyeler her ne kadar çok çabuk kirleniyor olsa da, ortama uyum sağlamıştı. Her masanın üzerinde, beyaz ve turkuaz renkli vazoların içindeki kırmızı güller vardı. Bir adım geri atarak, bu güzel tabloya bir kez daha baktı. Düşüncesini, arkadan gelen Teddy dile getirdi.

" Çok çok güzel oldu. Bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. "

" Bende. " dedi Victorie yaşlı gözlerini Teddy' ye çevirerek.

2 saat sonra

Artık davetliler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Bir masaya, James el koymuştu. Çoğu büyüğün, masanın yanına yaklaşmasından bile rahatsız oluyordu. Ancak tek başına masada oturmaktan çok sıkılmıştı. Masanın üzerindeki peçeteyi alıp, onunla oynamaya başladı. Çok geçmedi arkasından tanıdık bir ses duyuldu.

"Tek başına oturmaktan sıkılmadın mı James? " James hızla arkasını döndü. Villa gelmişti. James, hemen yanındaki sandalyeyi Villa' nın oturması için geriye çekti. Ki Villa' da onun yanına hemen oturdu. Bir süre sessizce oturdular. Bu arada James, Villa' nın elbisesini inceliyordu. ( Elbiseler medyada ) Rose Villa' nın geldiğini görünce hemen masaya doğru koştu.
" Vill! " Rose Villa' ya sıkıca sarıldı.
" Seni özlemişim. "
" Bende seni çok özlemişim. " Villa ve Rose koyu bir muhabbete dalmışken James sıkılmaya başlamıştı. En sonunda imdadına Albus yetişti, yanına oturup onu sıkıntıdan kurtardı.
Artık yavaş yavaş güneş batmaya başlamıştı. Masalar dolmuş, koyu sohbetler başlamıştı. Birden müzik çalmaya başladı. Herkes sesini alçaltmıştı. Harry Teddy' yle birlikte yüksek platformun üzerinde duruyordu. Uzaktan iki karaltı belirmişti bile. Müzik sesi artarken karaltılar daha da belirginleşti. En sonunda Slughorn' un koluna girmiş Victorie belirdi. Victorie çok belli etmemeye çalışsa da heyecandan titriyordu. Hatta uzaktan Teddy' yi gördüğünde düşüyordu.
" Sakin ol biraz. " Victorie dokuzuncu kez düşme tehlikesi atlattıktan sonra Slughorn' dan azarı işitmişti.
Teddy' nin ise saçları anormal bir turkuaza dönmüştü. Turkuaz saçlarının uçları heyecanlandığında olduğu gibi kırmızıydı. En sonunda Victorie Slughorn' un kolundan çıkıp platformun üzerine çıktı. Teddy' yle birlikte masaya oturdular. Sihir Bakanlığı' ndan gelen bir cadı, üzerine Hogwarts öğrencileri gibi bir cüppe giymişti. Asasını sallayarak sesinin yükselmesini sağlayan cadı, Victorie' ye dönerek sordu.
" Siz, Victorie Slughorn, Teddy Remus Lupin ile etki altından kalmadan, kendi isteğinizle evlenmeyi kabul ediyor musunuz? " Victorie kadının ne dediğine çok dikkat etmeden konuştu.
" Evet hemde sonsuza kadar! " Konukların küçük alkış tufanının bitmesini bekleyen cadı tekrar konuştu.
" Peki siz Teddy Remus Lupin, Victorie Slughorn ile etki altında kalmadan, kendi isteğinizle evlenmeyi kabul ediyor musunuz? "
" Evet ! " Cadı genç çiftin önüne imzalamaları için birkaç kağıt koydu. İşi biten cadı, hiç zaman kaybetmeden bakanlığa cisimlendi.
Nikah kıyıldıktan sonra gerçek eğlence başladı. Teddy Victorie' ye mutlulukla baktı.
" Dans edelim mi karıcığım ? "
" Tabi ki de dans edelim kocacığım. " Kahkahalar atarak dans pistine geçtiler.Teddy ve Victorie dansa başladıktan sonra yavaş yavaş diğer konuklarda piste çıkmaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra şarkı değişti.
" En sevdiğim şarkının bu olduğunu eminim bileniniz yoktur. " dedi Villa gülümseyerek. Rose fırsat bu fırsat diyerek araya girdi.
" Hadi söyle şarkıyı. " Villa ilk defa hiç itiraz etmeden söylemeye başladı. Villa kendini kaptırmış şarkıyı söylerken nakarata yaklaşmıştı. James, Villa söylerken önünde duran ağzına götürdü. Aynı anda Villa nakaratı söylemeye başladı. James, elindeki bardağın çatırdadığını duyduğunda bardağı hızla elinden bıraktı. Bardak, masanın üzerine boş bir şekilde düştü.
" James! Iyi misin ? "
" Evet bir an... Kötü oldum da. " Rose, bardağın kenarındaki çatlağı fark etti. Hemen bardağa uzandı.
" Düşünce çatlamış olmalı..." Bardağı diğer bardaklardan ayrı bir yere koydu kimsenin ondan su içip bir yerini kesmesini engellemek için. Halbuki Villa anlamıştı bardağın sesinden dolayı çatladığını.
" Hadi söylemeye devam etsene. " Villa hemen itiraz etti.
" Yok zaten nakaratı kaçırdım. Şimdi hepsi çorba olur. Boş verin. "
" Hadi ama Vill. " Masadaki herkes ona devam etmesini söylerken Villa etmemeye kararlıydı. James, onu kurtarmak için araya girdi. Villa' yı bileğinden çekip dans pistinin uzak bir köşesine çıkardı.
" Ne yapıyorsun James? " James, elini Villa' nın beline koydu.
" Şimdi söyle şarkıyı. Dünyada sadece ikimizin olduğunu düşünerek söyle. "
" Ya kontrolümü kaybedersem? "
" Kaybetmeyeceksin. " Villa şarkıyı kalan yerden söylemeye başladı. Tekrardan nakarat kısmına geldiğinde bir an tereddüt etse de durmadan devam etti. Şarkının son nakaratına sıra geldiğinde James, Villa' yı sıkıca tuttu hızla çevirmeye başladı. En sonunda şarkı bitmişti ama James, Villa' yı çevirmeye devam ediyordu. Bir anda dengelerini kaybedince, üst üste büyük bir gürültüyle yere düştüler. James Villa' nın üstünden kalkıp, üzerindeki tozları silkeledi. Villa ise yattığı yerden kızgın bir ses tonuyla bağırdı.
" Düşmesine neden olduğunuz bu güzel bayanın kalkmasına yardımcı olmayı düşünmüyor musunuz Bay Potter? "
" Hıımm, bu konuya kafa yormamıştım. "
" JAMES. "
" Tamam tamam. Hemen sinirlenme. " diyerek Villa ' nın kalkmasına yardımcı oldu.
Onlar pistte dans ederken Rose ve Fred onların dedikodusunu yapıyordu.
" James sence Vill' den hoşlanıyor mu? "
" Bilmem olabilir. "
" Bence kesin hoşlanıyor. Bak bak bak! " Rose hemen James' I işaret etmişti.
" Hey! Eğer gözümü çıkarırsan nasıl görebilirim? " diye sitem etti. Rose bu sefer dikkatini Fred' e verdi.
" Bir şey oldu mu? "
" Yok canım. En fazla gözüm çıkmıştır. Çok bir şey değil yani. "
" Ağzından yel alsın. Nasıl söz o öyle! "
" Yanlız gerçekten yanıyor. " dedi Fred gözünü açmaya çalışarak. Rose, hemen telaşla Fred' in gözüne üflemeye başladı.
" Daha iyi mi? "
" Evet. " Rose hafif üzgün bir sesle konuştu.
" Bir teşekkür yok mu? "
" Neredeyse gözümü çıkarıyordun ama teşekkürler. "
Astara, Rose' un telaşla Fred' in gözüne üflemesine çaktırmadan gülmeye çalışmıştı. Ne yazık ki Albus fark etmişti.
" Ne çok mu komik? "
Astara utanarak Albus' a döndüğünde onunda güldüğünü fark etti.
" Sende gülüyorsun. "
" Ben sana gülüyorum. " Astara hemen üstünü inceledi. Bir şey göremeyince merakla sordu.
" Neyim var? " Albus konuşmak yerine Astara' nın yanağına uzandı. Astara hemen refleks olarak geri çekildi.
" Hey! Niye kaçıyorsun? Yanağındaki yaprağı alacaktım. " Elini tekrar uzattı ve yaprağı çekip aldı.
" Ah, sağol. " dedi Astara kıpkırmızı bir yüzle. Albus, onun yanağında yaprakla dolaştığı için utanıp kızardığını düşündü. Astara hemen konuyu dağıtmak için konuşmaya başladı.
" Lily ve Hugo nereye gidiyorlar?
Hugo, yerde birkaç böceği görünce heyecanla ayağa fırladı.
" Hey şu böceklere bak! " diye bağırdı Lily' yı kolundan tutup sürükleyerek. Ikisi de ürkütmemeye çalışarak böceğin üzerine eğildiler.
" Şu kabuluklara° bak! " Hugo, çimenin üzerinde ince iki dal gibi görünen kabulukları işaret etmişti. Kabuluk, kendilerini zorlayarak ağaca doğru sürünmeye çalışıyordu.
" Biraz yardımcı olalım mı? "
" Neden olmasın? " Hugo, Lily' ninde onayını aldıktan sonra yavaşça kabuluğu kavradı. Ilk başta kabuluk epey bir debelendi. Lily, yerden küçük bir parça ot alıp onun üzerine attı. Kabuluk hemen sakinleşti ve kaskatı kesildi.

"İşte şimdi ona yardım edebiliriz. " dedi Lily yüzündeki kocaman gülümsemesiyle. Hugo kabuluğu daha sıkı kavradı ve koşan Lily' nin peşinden gitti. Kabuluğun ellerinin arasından kıpırdanmaya başladığını hissetti.
" Lily daha hızlı ol! "
" Arıyorum! " Lily, kabuluğun şekline bakarak ait olduğu ağacı bulmaya çalışıyordu. En sonunda bir ceviz ağacının önünde durdu.
" Hugo buldum, gel! "
Hugo artık kıpır kıpır olan kabulukla beraber Lily' nin yanına koştu.
" Işte tam burası. " dedi Lily parmağıyla ağacın üzerindeki bir oyuğu göstererek. Hugo avucunu araladı. Lily, hızla kabuluğu aldı ve oyuğa yerleştirdi. Başarıyla kurtarma operasyonunu tamamladıktan sonra birbirlerine gülümsediler.
" Iyi bir takım olduk bence. "
" Bence de birbirimizi tamamladık. " Aralarındaki sessizliği kabuluk bozdu. Ağaca biraz daha iyi yerleşebilmek için şeklini değiştiriyordu, bu arada da sesler çıkarıyordu.
Hugo, Lily' nin elinden tuttu ve birlikte düğün alanına geri döndüler.

Çayır, yavaş yavaş boşalmıştı. Victorie Lupin, son konuğa da geldiği için teşekkür edip kendini yorgunlukla çimenlere attı. Gözlerini kapatıp sessizliği dinledi. Teddy de yavaşça karısının yanına yattı.
" Çok yoruldum. "
" Bende. "
" Artık evimize gidelim istersen. " Victorie doğrularak Teddy ' ye baktı.
" Bir daha desene. "
" Artık evimize gidelim istersen. "
" Tabi artık evimize gidelim kocacığım. " dedi Victorie yüzündeki kocaman gülümsemesiyle. Kol kola girdiler ve evlerine cisimlendiler. Teddy kapıyı açtı. Eve tam adımını atıyordu ki, Victorie onu durdurdu.
" Sağ ayakla. "
" Sen nasıl istersen. " Ikisi de sağ ayaklarıyla aynı anda eve adım attılar ve kapıyı arkalarından kapadılar.

Kabuluk: Kabuluk, çoğunlukla İngiltere'nin batısında, Güney Almanya ve bazı İskandinav ormanlarında bulunan ve ağaçların koruyucusu olan bir yaratıktır. Küçüktür (boyu en fazla otuz santim), iki küçük kahverengi gözü vardır ve ağaç kabuğu ile ince dallardan yapılmış gibi durduğundan, fark edilmesi çok zordur.

Böcek yiyen Kabuluk barışçıl ve son derece utangaç bir yaratıktır ama oturduğu ağaç tehdit altındayken, yuvasına zarar verme girişiminde bulunan oduncu ya da ağaç cerrahının üzerine atladığı ve uzun, sivri parmaklarıyla gözünü oyduğu görülmüştür. Kabuluk'a tahta biti verilmesi onu, bir cadı ya da büyücünün ağacından asa tahtası almasına yetecek bir süre boyunca sakinleştirebilir. (Sihir Bakanlığı Sınıflandırması: XX zararsız/evcilleştirilebilir)

Alıntı: Fantastik Canavarlar Nelerdir Nerde Bulunurlar?

HARRY POTTER VE YENİLER İHTİYAÇ ODASINDAOnde as histórias ganham vida. Descobre agora