♥Yıl başı özel. ♥

2.5K 102 2
                                    

7.Yıl sonra.

''Oğuz..? '' diye seslendim içeri doğru. üstümde ki elbisenin fermuarını çekerken oldukça zorlanıyordum çünkü. Ah!

''Oğuz Allah belanı vermesin iki dakika gelsene bir adam. !'' dedim sinirle.

''Ali oğlum şu dengesiz babanı çağırsana bir! '' dedim oğluma. Küçük oğlum gülerek çıktı. Bir kaç dakika sonra Oğuz ile beraber yanıma gelirken sinirle ''İki saattir seni çağırıyorum. İnsan bir bakar. Ha ama yok sen hayvan olduğun için nerede. '' dedim.

Gülerek elini çıplak sırtıma sürttü ve ''Karıcığım, karıcığım sırf sana dokunmam için böyle yollara baş vurma. İstesen zaten küçük Oğuz emrinde! '' dediğinde sinirle ''Allah belanı Bu defa versin aşkım. Şu çocuğun yanında ağzına aldıklarına bak. Defol defol. Git Mihri'yi al gel. Akşama biliyorsun kutlama var. '' dedim. O hala gülerken onun çıkmasını beklemeden ben çıktım. Bazen sinir etmiyor değildi. Zaten gergindim bir de bunun yaptıkları. Akşam ki kutlamaya hazırlamaya çalışıyordum zaten. Bir de Oğuz'un böyle davranması bilmiyorum ki. Sanırım şuan telaşlı olduğum için böyle davranıyorum.

~~

Sonunda biten hazırlıklar sonucu evden çıkabilmiştik. Arka da oturan Mihri'ye takıldı bakışlarım. Son zamanlar da depresyona girmiş biri gibi davranıyordu. Bu felaket.

''Neyin var kızım? '' diye sordum. Fakat aldığım cevap kısa süreli bir öksürük krizine girmemi sağladı.

''Babam da olsun bizimle. Ben bu gece sen ben babam olsun istiyorum. '' dedi.

Ardından sinirle ilk Oğuz'a ardından Ali'ye baktı. Oğuz üzgün ve kırgın gözler ile bana bakarken ben dolu gözlerimi kızıma tekrar çevirip ''Kızım baban şuan başka bir ülkede. Hem yılbaşından sonra göreceksin. '' dedim.

Benim yaptığım hatanın sonucu kızım üzülüyordu. Buna hakkım yoktu. Sırf intikam için hayat karartmaya hakkım yoktu.

''Senin yüzünden anne.! '' diye bağırdı. Gecemi mahvetmesine izin veremezdim. En azından Oğuz için.

''Mihri bağırma! '' dedim. Büyüdükçe huysuz bir keçi oluyordu. Haklıydı.... Zaten en çokta bu acıtıyordu beni. Kendi intikamım yüzünden kızımı babasız bırakmıştım. Belki zamanın da Oğuz ile tekrar beraber olmasaydım Yiğit'e dönmek gibi bir şansım olabilirdi. Fakat ben aşkımı da içime gömmüş ve Oğuz'a aşık olduğumu savunmuştum. Belki hala seviyordum onu. Ama artık buna hakkım yoktu. O yüzden hiç bir zaman kötü davranmadım. Oğuz'u da hiç üzmedim. Kavga dahi etmiyoruz. Evliliğim mutlu geçiyor. Bazen buna ihanet diyorum. Başkasını severken Oğuz ile Evliliğimin olması.

''Babamı özledim.'' diye mırıldandı. Gözümden bir damla yaş düşerken sadece önüme tekrar bakmakla kaldım.

Sonunda Restaurant'ın önüne geldiğimizde sakin bir şekilde indik. Oğuz Ali'nin elini tutarken ben Mihri'nin elini tutuyordum. İçeri adım attığım gibi sıcaklık beni ele almıştı. Karşıma baktım. Egemen ve diğerleri gülüşerek bir şeyler konuşuyordu. Onlara doğru yaklaştımızda kardeşim İlin bizi fark etti. Diğerleri ile beraber bize bakarken heyecanla adımlarımı daha hızlı atıp onlara doğru gittim.

''Ah sonunda abla! '' dedi İlin sarılırken.

''Oğuz yüzünden azıcık gecikmiş olabiliriz. '' dedim.

Beraber gülerken Oğuz da gelmişti. Tekrar masaya oturup konuşurken arada Mihri'ye bakıyordum. Dolu gözleri ile beraber etrafa bakıyordu. Biliyordum Yiğit'i özlüyordu. Nitekim bende çok özlüyordum.

Geçen bir saatin ardından daha fazla bu manzaraya dayanamadım ve ayağa kalktım. Yeni yıla son beş dakika kalmıştı fakat bu umurum da değildi. Mihri'nin elini tuttum ve masa da olanlara ''Lavaboya gitmemiz gerek hemen geliyoruz. '' dedim.

Oğuz itiraz ederek ağzını açtı fakat anında cevap verdim. ''Son 10 yıldır hep yanyanayız. Geciksemde sorun olmaz. Bence. '' dedim ve zorla gülümseyerek Mihri ile beraber lavaboya doğru gittik. Bu yıl çok saçma da olsa kızım ile beraber yalnız yeni yıla girmek istiyordum. Fakat gireceğimiz yer lavabo! Ah çok mükemmel. Yine de adımlarımızı attık.

''Nereye gidiyoruz? '' diye sordu Mihri.

''Bu yıl ikimiz Kardeşin ve Baban olmadan yeni yıla tek başımıza girelim. '' dedim.

Gülümsedi. İçten bir gülümseme..

Lavaboya girmemize bir adım kalmıştı ki kolum tutuldu. Korku ve panikle hızla arkamı dönerken uzun zamandır görmediğim ve özlediğim yüzü gördüm. Yiğit..

Gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Mihri hızla ''Baba! '' diyerek onun kucağına sarılırken o kolumu bırakmıştı.

''Eslina.. '' dedi titrek bir sesle.

''Özledim. ''

Sessiz kaldım. Verecek ve ya diyecek bir cevabım yoktu. Sessizlik yine de en büyük cevaptı. Bu defa elimi tuttu ve hızla adımladı.

''Nereye götürüyorsun hey! '' diye birazcık bağırdım.

''Sesini iki dakika kes. '' dedi.

Kısa süre sonra terasa geldiğimizi fark etmiştim. Sinirle Yiğit'e bakarken burada ne işimiz olduğunu kendi kendime soruyordum.

''Eslina.. İlk yıl başımız olsun. '' dedi.

Mihri gülerken sinirle ona baktım. Yiğit saatine bakıp ''Son 10 saniye. '' dedi. Ardından hızla beni kucağına çekti. Bu yaptığım aptalcaydı fakat karşı çıkmadım. Sanırım kısa bir an olsa bile bunu yapmalıydım. O hala sevdiğim adamdı sonuçta. Kollarımı boynuna dolarken hıçkırıklarım artmıştı. Beni kendinden ayırıp yüzümü avuçları arasına aldı dudaklarıma hafif bir öpücük bıraktı. Özür dilerim Oğuz....

Yeni yıla girmemiz için çoktan geri sayım başlamıştı. Üç.. İki.. Bir..

Ve o an Yiğit mırıldanıp bir kez daha öptü beni.

''Yasak aşkın tadı da bir başka. ''

Çok özlemişim be.. Neysem sanki bu bölüm hiç okunmayacak gibi. Olsun. Ben severek yazdım.

ACININ GEÇMİŞİ! *Geçmiş Serisi 1*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin