Neden Bu Kadar Çok Seviyorum Seni.

1.7K 106 1
                                    

Diğer bölüm hiç içime sinmedi gerçekten bu yüzden bu bölümü güzel yazmaya çalışacağım. Ve geri döndüm. Aldığım iki haber sayesinde. Neyse İyi okumalar.

Şok, heyecan, öfke, mutluluk, özlem ve daha birçok duygu hissediyorum şuan. Ama en çokta öfke. Neden mi?

Çünkü Egemen elindeki zarfı bana vermiyor. Kardeşimi şimdi görmemi yasakladı gerizekalı. Zamanı değil işte diyip duruyor.

"Lanet olsun ver artık şu zarfı!"

Diye bağırdım ama o koltukta oturmuş insani değilde hayvani tür de sırıtıp susuyor.

"Sana bu zarfı şimdilik vermeyeceğim" dediğinde sinirle ona yürüdüm.

Dizlerinin üstüne ayağımla basmaya çalışıp ayağa kalktım. Canı acısın diye sağ ayağımla vurmaya çalışırken az daha düşüyordum. Ama sağ olsun Egemen tuttu.

"Eslina canım acımıyor güzelim" diye bıkkınca söylediğinde bir tane vurayım derken kucağına düştüm.

"Aptal" diye mırıldanarak Egemene gözlerim dolu dolu baktım.

Ve Eslina dayanamaz Egemene sarılırrrrr.

"Özledim seni Egemen" diye fısıldarken o da "Özür dilerim"  dedi.

Egemene kucağında sarılı bir şekilde dururken odamın kapısı açıldı.

"Oha lan valla haram. Siz kardeşsiniz tamam değilsiniz işte ama kardeşsiniz. Olmaz haram diyorum değilmi. İnsene Eslina lan daha çok sarılıyor. Egemen arıza bıraksana. Lan yoksa siz mercimeğidemi fırına verdiniz ha. Ayyy ben öleyim bunlar odada tek kalınca fink fonk atı-"

Oğuzun lafını bölen Egemen oldu.

"Lan gerizekalı sussana ne diyon. Ne mercimeği ne fırını." diye gürleyince Oğuz yatağa yavaşça oturdu.

Ben ise Egemenin kucağında Oğuza bakarak "Ah aptal ne diye öyle şeyler düşünürsün sanki bilmiyosun benim Yiğite aşı-"

Son anda kendimi durdum. Hayır olamaz ben ona aşık değilim! Değilim işte!

"Eslina aşıksın değil mi? " diye soran Egemene kafamı boynuna gömerek cevap verdim" Bilmiyorum ".

Egemen kafamın üstünü öperek diğer elimle de sırtımı sıvazlayarak" şşşş" dedi.

Buda iyice salak ağlamıyorum ki ama ben. Aman neyse Egemen birden ayağa kalkınca ayaklarımı beline dolaşmak zorunda kaldım ama dolamaz olaydım.

Her neyse siz anladınız anlamayanlara boşverin.

"Egemen ne yapıyorsun"dedim.

"Uyumak istiyorum geç oldu" dedi.

"Yalnız bende burdayım" diyen Oğuza Egemen "Bu gece benim odamda sen yat hadi çık"  dedi.

****

Ve ilk defa bir sabah normal insan gibi uyandım. Mutluyum bunun için. Gerinerek ayağa kalktım.

Telefonun çalınca elimi uzatıp aldım ve katil yazısını görünce şaşırdım. Oyalanmadan açtım ve alo dememe kalmadan bağıran bir öküz duydum .

"Lan sen hangi hakla Serpile benimle ayrılmasını söylersin ha.!  Hemen seni bekliyorum. Mesaj atacağım adrese gel"

Vallahi korkmadım desem yalan olur. Sonuçta adamda katil potansiyeli var öldürürmü seve seve.

Hemen kalkıp kotumu ve siyah gömleğimi giyindim altına da siyah bir spor. Saçlarımı ise topuz.

Kimseye birşey demeden hızla evden çıktığımda telefonuma gelen mesaj ile hemen o adrese gittim. Elimden geldiğince hızla gittim.

Yirmi dakikanın sonunda geldiğim cafeye korkarak ayak bastım. Bakışlarımı biraz içerde gezdirdikten sonra onu buldum.

Dik adımlar ile masasına oturdum ve konuşmasını bekledim. Bana sinirle bakıp konuştu.

"Açıklamanı bekliyorum!" dedi.

Hapı yuttum ben ya. Şimdi ne diyeceğim ki buldum.

"Sizi seviyorum" dedim bir anda. Karşımdaki adam donuk bir ifade ile baktı. Az önce öfkenin yer edindiği gözler şimdi daha farklı bakıyordu.

Önce bi yutkundu sonra havada olan eli ile - konuşurken elinide kullandıda- beni işaret etti. Ardın zar zor duyacağım bir tonda.

"Neden bu kadar çok seviyorum seni" dedi. Bi an şok olsamda eski halime döndüm.

"S-sen beni mi seviyorsun?" dedi.

Derin bir nefes alıp sıkıntı ile elini tuttum. Lütfen biri bana artık dur desin!

"Seni haddinden fazla seviyorum" dedim. İlk ellerimize sonra gözümün içine baktı. Tekrar yutkunduktan sonra.

"Hayır, hayır sen beni sevemezsin artık" dedi. Artık mı? Niye daha önce sevmişmiydimki?

Tamam sevmiştim fakat o nerden biliyor? Her neyse sonraya bırakarak ona daha bir derin baktım.

"Bak ben ciddiyim. Tamam mı?  Sen sevsen de sevmezsen de seviyorum seni. Gözlerine baktığımda acıyı görüyorum Yiğit. Bu senden daha fazla acıtıyor beni." dedim.

Yalnız bu dediğim acı ailemin acısı.

Bana şok içinde bakarken birden ayaklandı. Hızla masanın üzerine içmiş olduğu kahvenin parasını bırakıp.

"Sevemezsin beni bu sana haksızlık olur. Ne olur sevme beni" dedi ve gitti. Arkasında şaşırmış bir Eslina bırakarak.

Ben de yavaş hareketler ile ayaklanarak dışarı çıktım. Güneş yüzüme vururken ifadem soğuktu.

Bu konuşmayı böyle hayal etmemiştim. Bağırır çağırır demiştim ama ne bileyim offf.

Cebimden telefonu çıkarıp yine onu aradım. İki çalışan sonra açılan telefona.

"Ona seni seviyorum dedim. " dedim.  Kısa bir sessizliğin ardından.

" Ne Dedin sen?" dedi.

"Aptal ayaklarına yatma. Duydun işte."

"Sen delirdin mi? Planda bu yoktu" diye erkeksi sesi ile bağırdı.


"Bir yerden başlamalıydım" diye savunmaya geçtim kendimi.

"Ah Eslina" diye inledi.

"Tamam özür dilerim senin kurallarına göre gitmeliyim ama olmadı tökezledim" dedim.

"Tamam. Pekala şimdi ne yapacaksın?"

Cevabım karşısında kızlara söyledim.

"Çocuk yapacağım"


ACININ GEÇMİŞİ! *Geçmiş Serisi 1*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin