Eslina.

6.4K 240 29
                                    

Bu bölüm biliyorum biraz kısa oldu. Kısa olmasının nedeni sadece sizi fazla sıkmamak istemem. Neyse iyi okumalar :)

Her sabah olduğu gibi yine Egemen tarafından uyandırılmıştım.

Ve yine evde fazla vakit geçirmeden ise gelmiştik. Asansörden inip odama doğru ilerledim maalesef katille odamız ayni.

Bunu her ne kadar istemesemde mecburdum çünkü onu daha fazla tanimaliydim. Ah su yapacağımız yeni işte çabası ya.

"Günaydın" dedim ve yerime oturdum.

Oda karşılık verirken kafami önüme eğip dosyalarla ilgilendim. Egemen gelmedi onun başka isleri varmış şirkette. Sahi ne isi olabilirdi ki.?

Aldırmayıp işlerimle uğraştım. Yeni yapacağımız bir AVM nin projesi üzerine çalışıyorduk. Ama ben isten çok onları batırmak için uğraşıyordum.

Bu yapacağım şeyden bizim şirkette zarar görecekti elbette ama alacagim intikamdan daha önemli değildi.

Sonuçta ben sadece islerini çıkmaza sokacaktim ve ellerinde ki ne var ne yoksa alacaktim ama o , o benden herşeyim olan ailemi aldı.

Fazla adil olmasa da elimden bunlar geliyordu. Tabi başka planlarım da vardı ama bu planı sona saklıyordum.

Elinden herşeyi aldıktan sonra ona vereceğim ve ayni zamanda ondan alacağım şeyle yerle bir olacaktı Yiğit Seymen.

İntikamimi aldıktan sonra onu ne bir daha görecek ne bir daha gösterecektim elimdeki şeyi.

Aci cekiyorum hem de fazlasiyla. Peki bana bunları yaşatanlar. ? Adil değilsin hayat olmayacaksın da !

Acılar aklıma geldikçe yalnızlığım aklıma geldikçe kendime engel olamiyorum ve vücudum titriyordu.

Ellerim titrerken elimdeki kalemi sert bir şekilde masaya vurdum ve gözlerimi sımsıkı yumdum.

Hadi ama sirasimiydi. Bunu en olmadık kişinin önünde yaşamam berbat!

Sakinleşene kadar o şekilde kaldım. Titremem geçince gözlerimi açtım ve direk katile baktım.

Gizleri üzerimdeydi. Çok fazla soğuk bakıyordu. Sert yüz ifadesi koyu kahve gözler gerçekten kusursuz bir çehresi vardı.

Bakışlarımi zar zor gözlerinden ayırıp önüme döndüm.

Kaç saat oldu bilmiyorum bu haldeyim kafam eğik dosyalarla ilgileniyorum ha birde çizim var.

Bu çizimi bizim beraber yapmamız gerek ama nasıl olacak bir fikrim dahi yok.

"Eslina?" gelen sesle beraber kafami kaldırıp önümde durmuş siyahlar içindeki adama baktım.

Tek Kasımı kaldırarak "Efendim Yiğit Bey?" dedim oldukça soğuk çıkan sesimle.

"Benimle yemeğe in!" dedi ben gibi Soğukça.

İn mi? Nezakete kurallarına ne oldu?

Hala bir cevap vermeden ifadesizce bakıyorum. Aslında gitmem ama dua etsin ki isin içinde intikamim var.

Ve hala cevap vermeyerek ayağa kalkıp eşyalarını elime alıp kapıya doğru ilerledim.

O ise sessizce arkadan geldi. Ah gerçekten ne yapmam gerekiyor bir fikrim yok.

Sanırım bir kaç gün sadece akışına biraksam sorun olmaz. Böylelikle sadece kardeşime daha çok yogunlasabirim.

Onu özledim nasıl ne yapıyor bilmiyorum. Gerçi Egemen ilgileneceğini söylemişti. Benden çok o ilgileniyor ya neyse.

Sonunda yemek yiyeceğimiz yere geldiğimizde umursamazca oturdum masaya.

Oda ayni şekilde oturunca konuşma gereği duymadan gorsonu bekledim.

Çok geçmeden gelen garsona sipariş verdik. Yemeğimiz geldiğinde sessizce yemeğe başladık.

Yemeğim bitince kafami kaldırıp katile baktım. Ama o zaten beni izliyormuş. Hadi ama yemedin mi sen hic yemeğini ?

Tek Kasımı ne var anlamında kaldırınca "Hiç" dedi.

"Eminmisiniz?" dedim hala direterek.

"Evet ne bekliyordunuz" dedi.

Hah aptal! Ne bekleyeceğim sence ? Öncelikle bana neden boyle bakıyorsun? Ya da neden yemek yemeyi beni izlemeye tercih ettiniz?

Gibi beklentiler olabilir mi?

Cevap vermeyip etrafı izledim. Gözüm kapı tarafında gelen kişiye takılı kalinca isteksizce gulumsedim.

Yanımıza gelince açtığı kollara siginip "Çok özledim neden sabah beni yalniz bıraktin bay ukala" dedim.

O ise güldü çünkü sarsildim bildiğiniz 7,2 şiddetinde.

"Hoşgeldiniz Egemen Bey!" dedi sert bir ses.

Ve mecburen ayrıldık ama tam degil. Egemen yüzümü avuclarının arasına alıp dudağın ve yanagim arasına küçük bir öpücük bıraktı.

"Oturmazmisiniz?"dedi tekrardan gelen ses.

Off Allahım neden boyle davraniyorki. Egemen de yanımıza oturup eli tuttu.

" Yemek yemeyecekmisin?"

"Hayır ben yedim"dedi gülümseyerek.

Birşey demeden önüme döndüm.

****

"Egemen valla bak yoruldum" dedim yorgun çıkan sesimle.

Sabahtan beri koşu yapıyoruz. Sabah koşusu yaparken biz aksam koşusu yapıyoruz ne ironi.

"Biraz daha Eslina azıcık koşu Yalta kilolarini ver"

Ne kilomu? Cidden mi? Ama hayır ben o kadar kilolu değilim!

"Kilo ha Egemen !" diyip yönümü başka bir yere verdim.

Egemenin yaninda gerçek ben oluyorken başka insanlarin yaninda da benliğimi gizleyip sahte bir karaktere bürünüyorum.

Yavaş yavaş koşarken sonunda Egemen fark etmiş olacak ki "Eslina!" diye bağırdı.

Yüzüme siritisimi takip ona dönerek yavaş yavaş koşarken bağırdım "Seni kasları egosundan oluşan beyinsiz!" dedim.

Hala ters bir şekilde koşarken "Eslina dikkat et!" diye bağırdı Egemen.

Arkama dönmeye fırsat kalmadan hissettiğim tek şey feci bir ağrı ve bir adet katilimizin sesi idi.

"Eslina'm"

Vote ve yorumu unutmayın lütfen az okuyucu olsanız bile bi voteyi fazla görmeyin.

ACININ GEÇMİŞİ! *Geçmiş Serisi 1*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin