Öztürk.

1.7K 116 16
                                    

Bir anda neden okuma sayısı düştü hiç anlamadım. Ve bu bölüm geç geldi özür dilerim. İyi okumalar neyse.

Sabahın köründe Yiğit'i görmek hiç iyi gelmedi bana. Onu geçtim Ender kızdı bana. Onuda geçtim Egemen daha Enderi tanımıyor. Onuda geçtim ben bu sabah katile seni seviyorum dedim.

Hadi biri öldürsün beni lütfen. Ha ayrıca Yiğit'i bunu kim söyledi merak ediyorum. Eğer Serpil denilen kadınsa direk yolacağım. Yok Sezin ise onunda ağzının burnunun icabına bakarım.

Bunları hatırladıkça sinirlerim tavan yaptı. Attığım her bir adım da daha çok öfkelendim. Çalan telefonum ise cabası.

"Efendim" dedim beni arayan Egemene bıkkınlıkla.

"Evet canım benim kendini bir ton azara hazırla. Neden dersen eğer onada bir cevabım var. Babacığın ve kayın Babacığın kaybettiğimiz iş için baya öfkeli. Kısaca boku yedin aşkım"

Takıldığım tek nokta 'Kayın babacığın '.

"Nerden kayın babam oluyor?" dedim tıslayarak.

"Ya sen Gerizekalı mısın şurda diyorum ki adamlar öldürecek seni sen hala ne diyorsun. Lan onu geçtim sabahın köründe ne bokuma dışarı çıkıyorsun sen?"

Anladığım kadarı ile Egemen baya sinirlenmiş. Suyuna gitmek lazım.

"Ay bir tanem bak şimdi ben çok kızmıştım sana zarf için ondan yani özür dilerim hemen geliyorum bak." dedim ve cevap vermesini umursamadan kapattım.

Koşar adım ile eve giderken aklıma gelen haince plana gülümsedim.

On dakika sonra eve geldiğimde hızla anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim ve yine aynı hızla odama çıktım.

Kısa bir duşun ardından dolabımın karşısına geçip krem rengi kısa bir etek ve onun üzerine mavi bir gömlek giydim ayakkabı ise siyah bir stiletto.

Saçımı açık bırakmayı sevdiğim için açık bırakıp makyaja odaklandım. Kırmızı bir ruj. Eyeliner ve pudra gibi şeylerle yüzüme renk kattıktan sonra hazırdım.

Tekrar hızlı bir şekilde aşağı inip beni beklemeden evden çıkan Egemen ve Oğuza da sövmeyi unutmayarak arabama koştum.

****

Odamın kapısını korkarak tıkladım ve gel sesini duyunca içeri girdim. Alt dudağımı ısırarak bana çarpık kaşları ile bakan babama doğru ilerledim.

"Evet kızım açıklama bekliyoruz" diyen babama karşı bakışlarımı yere sabitleyip ellerimi önümde bağladım.

"Iıı şey baba.... " dedim geveleyerek ama daha ne diyeceğimi bilmeden. Aklıma gelen fikirle tam ağzımı açmıştım ki o lanet klişe sahnelerden birini daha canlandırdık.

" Kudret bey tamami ile benim hatam dı. Proje de Eslina hanıma yardım etmedim." dedi ve sustu.

Ağzımı aralayıp şaşkına ona baktım ve hemen kendimi toparlayarak ben konuştum.

"Hayır baba. Ben yanlış proje gösterdim çizimler karışmış sadece." dedim dişlerimin arasından.

Babam ve Ahmet bize anlamsız bakışlar atarken Egemen sırıtıyordu. Ah aptal şey!

"Bu şirketi batırmak mı istiyorsun kızım sen! Ne aptalca bir bahane bu amacın iki şirket arasında düşmanlık kurmak mı?"

Sabahtan beri tek kelime dahi etmeyen Ahmet bey bir anda patlayınca olduğum yerde büzüldüm. Katilin babasından zaten ne bekliyordun Eslina? Diye soran iç sesimi öperek çatık kuşlarla ve dolmuş gözlerle babasına döndüm.

"Sizin o ka- aptal oğlunuz bir maymun peşinden koşarken ben günlerce saatlerce o aptal projenin peşindeydim. Ve evet doğru tahmin iki şirketinde bir birine düşman etmek ve sizi batırmak istiyorum!"

Sözlerimi bitirir bitirmez hızla kapıdan çıktım ve lavaboya doğru yol aldım. Aptal katil aile.!

Koridorda sağa döndüğümde birinin kolumu çekmesi ile durmak zorunda kaldım.

"Eslina" diyen katile bakmadan kolumu kurtarmaya çalıştım.

"Eslina özür dilerim hepsi benim hatam" dedi. Sadece güldüm.

Ve ona doğru döndüm. Eli hala kolumdaydı.

"Özür mü? Pardon ama bu özür neye yarayacak?" dedim gülerek.

"Haklısın yaramaz" dedi.

"Bırak kolumu."

"Bırakmazsam ne yaparsın?"

"Daha beni tanımıyorsun. Emin ol yapacaklarım hiç iyi şeyler olmaz" dedim dişlerimin arasından. Güldü ve kanımı dolduracak şeyi dedi.

"Neyi nasıl yapacağını çok iyi biliyorum Öztürk!" dedi ve kolumu sert bir şekilde bırakarak gitti.

Arkasından şaşkın ve korku dolu bakışlarınla baktım. Yıllardır duymadığım soyadımı söyledi.

Çaresizce evin yolunu tuttum. Ne yapacaktım şimdi. Nasıl davranacaksın ki artık.

Düşünceler eşliğinde kapıdan adımımı attım.

"Eslina" diye bağıran Egemeni umursamadan arabama bindim.

Hızla eve doğru sürdüm. Kardeşim! Aklıma gelen şeyle izledim şimdi o ne yapıyor.

Belki oda öğrendi beni. Hayır daha değil. İntikamım bittiğinde öğrenmeli.

Eve geldiğim gibi Egemenin odasına girdim. Oğuz yatakta uzanmış bir şekilde elinde telefon ile oynuyor.

"Eslina" bugün ne kadar çok duydum bu ismi!

Onu aldırmadan Egemenin odasını aradım.

Dakikalar Sonra aradığım şeyi bulduğum da büyük bir heyecan ile açtım.

Oğuz yanıma gelip bana baktı anlamsızca. Yiğit unutan ben sevinçle bağırdım.

"Zarf. Kardeşim"

Ardından hızla açtım. Gözlerimi kapatıp bir resmi elime aldım ve sonun da gözümü açtım. Gördüğüm resim şok olmama ve titreme yetti.

Elimi ağzıma götürüp "Hayır ç hayır bu olamaz" dedim. Elimdeki resimlerle beraber bende yere düştüm.

Kaderin oyunuydu bu. Katilin kardeşi dediğim ve nefret beslediğim bu kız benim kardeşim olamazdı.

Bana korkuyla bakan Oğuza gözyaşları içinde cevap verdim.

"Sezin, Sezin benim kardeşimmiş"


ACININ GEÇMİŞİ! *Geçmiş Serisi 1*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin