☾özel bölüm #1☽

5.4K 399 142
                                    

# 1 Ocak 2021 #

Her yeri ağrırken gözlerini yeni bir yıla açan çocuk zili üçüncü çalışında fark etti. Saat sabah dokuzdu ve Baekhyun yaklaşık üç saat önce uykuya dalabilmişti, erken kalkmaktan daha çok nefret ettiği bir şey varsa o da birileri tarafından erken kaldırılmaktı. Kapının diğer tarafındaki her kimse -başka bir teleskop getirmiş kargocu olsa bile- yüzüne bir yumruk atacaktı.

Bedenini yattığı yerden süründüre süründüre kaldırırken burnu tıkalıymış gibi tuhaf sesler çıkarttı. Uykusunu şimdiden özlemişti.

Ayakları istemsizce hareket ediyordu. Bacon bu yıla ilk günden ikinci lanetini okudu. İlk lanetini saat '00:00'ı gösterirken okumuştu. Chanyeol ile arasında geçen tuhaf konuşmadan sonra on ikiye dakikalar kala binmesi gereken otobüsün arkasından koşuşturuyordu. Tek hatırladığı kalbinin duracak kadar hızlanışı, nefes nefese kalışı ve yanından geçen bir arabanın durup camını açışıydı. Ah, birde film kaplamalı camın arkasındaki Chanyeol'ü görüşü vardı tabi.

Zil dördüncü kere sessizliğe gömülmüş eve yayılıp Baekhyun'un gözlerinin daha çok açılmasını sağladığında kapının diğer tarafındakine sövdü çocuk. Hem güzel uykusundan kopmasını sağlamıştı hem de sabırsızdı.

"Geliyorum be!" Kendisini dövülmüş gibi hisseden Baekhyun önünde hiç duraksamadan kapıyı açtığında dağınık mor saçların altında komik görünen buruşuk bir yüzle karşılaştı. Son zamanlarda -saç boyama iddiasından beri- ne zaman mor bir saç görse gölgeledikleri gözlerin Yeol'ün gözleri olduğunu umardı. Bu sefer ummak ve ummamak arasında sıkışıp kalmıştı ama dün akşamdan sonra yine karşısındaydı işte. Park Chanyeol masum siniriyle Baekhyun'un kapısında dikiliyordu.

"Kaç saattir kapıyı çalıyorum, dün seni eve bıraktım diye sevinçten öldün sandım!" Bay Çakma Masum filmlerdeki dramatik anlarda olduğu gibi kaybetmekten korktuğu Baekhyun'a sarılmak için bir hamle yaptığında uykusundan uyandırılmış mızmız çocuk kapıyı kapatmaya yeltendi. Chanyeol'ün diğer taraftan tüm gücüyle ittirmesi sonucunda birbirlerinin gözlerini görebilecekleri bir aralık kalmıştı.

"Üzgünüm," Baekhyun esnemesini bastırarak ciddiyete büründü. Yine de yüzündeki alaycı gülümsemeye engel olamamıştı. "düzleri içeriye almıyoruz."

Park Chanyeol omuz silkerek "Güzel," dedi. "ben düz değilim." Baekhyun aralık küçücük bile olsa Yeol'ün gözlerindeki sevimli kararlılığı görebiliyordu.

"Şimdilik..." İç çekti. "Biseksüelleri de içeriye almıyoruz."

Bay Çakma Masum kaşlarını kaldırdı. "Biseksüel de değilim."

"Sizi kırmak istemem ama lanet aletinizi kızların deliğine sokarak eşcinsel olmuyorsunuz."

Chanyeol bir saniye içinde kapıyı ittirmeyi bıraktı ve tekrar son gücüyle dayandı. Baekhyun yalpalamış, kapıyı bırakmak zorunda kalmıştı. Kapıyı tamamen açıp içeriye doğru bir adım atan Chanyeol tüm şirinliğinden uzaklaşmış ikna edici bir ses tonuyla Bacon'a yaklaştı. "Seni aldatmadım Baekhyun."

"Evet, tabi." Baekhyun korkaklığını saklayarak -ki bunu fazlasıyla becermişti- Chanyeol'e baktı. Elinde kırmızı bir karton kutu vardı. "Niye geldin buraya?"

Yeol kapıyı yavaş ve nazik hareketlerle kapatıp Baekhyun'a biraz daha yaklaştı. "Konuşmak istiyorum."

"İki dakikan var Bay Park."

"Jian ve Chin Ho'yu gördün mü?"

Baekhyun Chanyeol'ün böyle bir şey demesini -sormasını- kesinlikle beklemiyordu. İkisi hakkında konuşacaklarını sanıyordu ve Jian'la Chin Ho isimlerini duyar duymaz hayal kırıklığına uğramıştı. Gözlerinin odak noktasını değiştirip salondan içeriye baktı. Kimse yoktu. Odada uyuduklarını düşünmüyordu, üçü de koltukta daha rahat yatıyorlardı. "Hayır," dedi tekrar uzuna dönüp. "görmedim."

Chanyeol sırıtarak kafasıyla boşluğu işaret etti. "Yan taraftaki marketin merdivenlerinde uyuyorlardı."

Baekkie iç çekti. Böyle bir sabah hayal etmiyordu. "Konuşman bitti mi?"

Chanyeol de iç çekti. Sadece Baekhyun'un ki git artık gerizekalı, Yeol'ün ki ise hayır salak heyecandan öleceğim anlamına geliyordu. "Bak Baekhyun..." Baekhyun'un karşısında ilk defa bu kadar yabancı hissediyordu. Kendisine kızarak kelimelerin üzerine bastırdı. "Seni aldatmadım."

Bacon gözlerini kıstığında kaşları çatıldı. Bugün başının ağrıyacağını haber veren sızı o an kendisiyle buluşmuştu. "Sürekli aynı şeyi söyleyip duracaksan defol git Chanyeol. Çünkü sana inanmayacağım."

"Bunun ne kadar mantıksız olduğunu düşünemiyor musun?" Chanyeol bir anda bağırdığında Baekhyun gözlerini kaçırdı. Kısa bir titreme dalgası vurmuştu bedenini. "Kişiliğimin fazla bozuk olduğunu biliyorum. Üzgünüm ama bunu düzeltemem. Sadece bilmeni, duymanı istediğim şeyler var." Bacon istemsizce aniden sinirden kudurmuş çocuğu dinlerken ellerini yumruk yaptı. Ona kesinlikle bakamıyordu. "Bazen çok umursamaz gözükebiliyorum, değil mi? Ben...Senin için umursamazlık olabilir ama benim için kesinlikle öyle değil Baekkie." Ortam bir anda o kadar gerilmişti ki Chanyeol nefes alamıyor gibiydi. "Seni kıracağım diye ödüm kopuyor ama her zaman bunu yapmayı beceriyorum. Çocukça davranıp seni kıskandırmaya çalışıyorum, bazen istemsizce saçma hareketler yapıyorum. Hepsini kabul ediyorum. Ama seni aldatmadım Baekhyun. Yemin ederim seni aldatmadım. Belki hakkım yok senden bir şey istemeye ama mecburum. Bana güvenmeni istiyorum."

Bir süre sessizlik oluştuğunda Baekhyun dolu gözlerini yatıştırmak için fırsat bulmuştu. Dişlerinin arasından nefes çekerek "Sana güvenmek için hiçbir sebebim yok."

"Ne?" Chanyeol karnına bir darbe yemiş gibi iki büklüm olmuştu. "Aramızdaki şey bunun için yeterli bir sebep değil mi?"

"Aramızdaki şeyin kavgadan ibaret olduğunu düşünüyorum."

"Dalga mı geçiyorsun?" Chanyeol'ün gözleri belirgin bir şekilde dolmuştu. Normalde çaresiz olan Baekhyun olurdu ama şimdi...Her şey alt üst olmuştu. "Tanrım...Seni sevdiğime inanmıyor musun? Beni sevmiyor musun?"

Bacon yumruğunu sıktı ve tırnaklarını avuç içlerine batırdı. Kalbinin attığını hissedemiyordu. Sabah sabah bu kadar bitkin hissetmek fazla gelmişti bedenine.

Uzun çocuk gözyaşları yanağından dökülürken geriye doğru bir adım attı ve kapı tokmağını kavradı. Çekmeden önce Baekhyun anlamasa da bir şeyler mırıldanmıştı. "Sözde 'sürtük' kızların kim olduğunu bu kadar merak ediyorsan bizim şirketimiz ve Imperial Group arasında verilen akşam yemeğinin resimlerine bir bak derim."

Titreyen eline rağmen tokmağı kolayca indiren Chanyeol dışarıya doğru adımını atıyordu ki Baekhyun yumruklarını serbest bırakıp harekete geçti. Kendi elleriyle bir şeyi kaybetmek istemiyordu.

İlk defa arkadan sarılan taraf Baekhyun olmuştu.

Güçsüz kolları Yoda'nın belini sıkıca sarmalarken gözlerini kapattı ve kafasını çocuğun sırtına yasladı. "S-sana güveniyorum."

•••

Özel bölüm iki olacak, Jian ve Chin Ho orada ortaya çıkacak ve Park ailesi tablosu olacak B>

Turn and Run'a başlayacağım ama bir sürü düşünce var aklımda. Strateji hikayelerinde o kadar becerikli sayılmam o yüzden ilk bölümleri dikkatli yazmak zorundayım :<

Sizi seviyorummmmmmmmmmm

Tekrar mereba ve pai

Özel bölüm ikide ve turn and run da görüşmek üzere@@@@@

Don't Cry Tonight ☆ İkinci Kitap ☆ ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin