☾ikinci kitap, dokuzuncu bölüm [M]☽

7.2K 472 270
                                    

|Chanyeol kollarını Baekhyun'un beline sararken mırıldandı. "Ona tam olarak istediğini vermeyeceğim ama benim de isteklerim var." Ve Baekhyun boynunda hissettiği ıslaklıkla birlikte kendisini Chanyeol'e bıraktı.|

Baekhyun uzun zaman sonra ilk kez böyle hissediyordu. Bu saatte burada, Chanyeol'ün şirket binasındaki odasında olmalarının arkasındaki neden Jong Min tarafından kilitlenmeleriydi ama şu an ikiside bunu umursamıyordu. Baekhyun bir anda Chanyeol'ün vücuduna ve dokunuşlarına muhtaç olan birisine dönüşmüştü.

Masada oturan çocuk istekle kafasını sağa doğru çevirip Chanyeol'e yer açtığında uzun olan bir saniye bile kaybetmeyip boynunun değişik noktalarına öpücük kondurdu ve diliyle baskı uyguladı.

"Ihm," Chanyeol boynu ve omzu arasındaki bölgeyi emerken Baekhyun inledi. Boynundaki hassas nokta işte burasıydı.

Baekhyun geçmişte bu kadar iyi hissettirdiğini hatırlamıyordu. Bu seferkini daha zevkli yapan yedi yılın acısı mıydı?

Chanyeol'ün yumuşak dudakları Baekhyun'un yüzüne doğru ilerlerken elleri kazağının eteklerini kavradı. Baekhyun normal şartlarda kazağını çıkartmak istemezdi, bu kazak onu sıcacık tutardı ama şimdi Chanyeol'ün dokunuşlarını çıplak teninde hissetmek için bu kazağı bile yırtabilirdi.

Yukarıya doğru sıyrılan kazağa yardım etmek isteyen Baekhyun kollarını kaldırdı. Gri kazak vücudundan ayrılırken bir saniye bile kaybetmek istemeyen Yeol çocuğu kendine doğru çekti ve sarıldı. Kollarıyla onu sıkıca sarmalamaktan başka bir şey yapmadı.

Gözlerini kapatıp "Bunu hissediyor musun?" diye sordu. "Kalbimin ne kadar düzensiz attığını hissediyor musun?" Baekhyun cevap vermek yerine Yeol'ün belini saran kollarını daha da sıkılaştırdığında uzun çocuk devam etti. "Yedi yıl boyunca seni düşündüğümde kalbim böyle attı, yedi yıl önce seninle birlikteyken kalbim böyle attı ve şimdi de böyle atıyor." Bu sefer sözlerine devam ederken sesini fısıltıdan uzaklaştırdı. "Bu yüzden iddiaları yalanlamadım." dedi. "Kalbimin her zaman böyle atmasını istiyorum."

Baekhyun gerçekten ne diyeceğini bilmiyordu. Aslında bu tıpkı Chanyeol'ün düzensiz kalp atışları gibiydi, Baekhyun da Yeol'ün yanındayken ne diyeceğini bilemiyordu.

Hafifçe geri çekilip -kolları hala beline sarılıydı- Chanyeol'e baktı. Yüzünde en ufak bir değişim yoktu, o hep aynıydı. Sersemlemiş bakışları, aralanmış dudakları ve Baekhyun'un sürekli dokunmak istediği cildi yedi yıl önce nasılsa şimdi de öyleydi.

"İddia umrumda değil." dedi Baekhyun elini kaldırıp uzun çocuğun yanağına yerleştirirken. "Beni öpmeni istiyorum."

Chanyeol bir an duraksadı. Baekhyun bunu gerçekten istiyor muydu? Daha iki gün önce onunla bir şeyler yapmak istediğinde kendisini reddetmişti. Şimdi istiyor muydu?

Chanyeol'ün karışık düşüncelerini bölen dudaklar sıcacık ve yumuşaktı. Yavaşça hareket etmesine rağmen Yeol onların arkasındaki şehvetin tadını alabiliyordu. Chanyeol kendi dudaklarını kıpırdatıp partnerinin dudaklarına uyum sağlamıştı. Bu Baekkie'nin hoşuna gitmişti.

Masanın üzerinde oturan ve bugün yaramaz tarafı su yüzüne çıkan çocuk ellerini Yodası'nın belinden kaydırarak kalçalarını kavradı ve kendisine bastırdı. Masada oturuyor olmasına rağmen bacaklarının açık olması şişkinliği tam üzerinde hissedebilmesini sağlamıştı. Dudaklarından yapmacık bir inleme dökülürken Chanyeol kendisini gülmemek için zor tuttu. Baekhyun onu gerçekten istiyordu. Bir çocuk bir şekeri nasıl istiyorsa öyle istiyordu hemde.

Don't Cry Tonight ☆ İkinci Kitap ☆ ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin