Bölüm 25 ~ DOST KAZIĞI

2.9K 140 12
                                    

Sıcak bir yaz günüydü. Bensu evde oturmuş kitap okuyordu. Kitap okurken birden aklına evlilik geldi. Henüz bu kelimeye de bu evlilik düşüncesine de alışabilmiş değildi. Kendini sürekli beyaz gelinliğinin içinde hayal ediyordu. Arda'yı da siyah smokininin...

Annesi ve babası işte olduğu için evde yalnızdı. Can da genelde evde olmuyordu zaten. Bu yüzden hergün Arda geliyordu. Hem Bensu'yla vakit geçirmek için hem de ona göz kulak olmak için. Derken birdeb kapı çaldı ve Bensu hemen kapıya koştu çünkü beyaz atlı prensinin geldiğini biliyordu.

Kapıyı açtığında karşısında Mert'i gördü. Kolunu kapıya yaslamış, Bensu'nun onu içeriye davet etmesini bekliyordu. Fakat Bensu'nun aklından böyle bir fikir geçmiyordu. Mert konuşmaya başladı.

"Ee Bensu beni içeri davet etmeyecek misin yoksa? "

"Ne istiyorsun? "

"Seni. "

Bensu bu cevabın karşısında ürkmeye başlamıştı. Evde yalnızdı ve savunmasızdı. Mert'le başedemezdi.

"Ne demek bu? " diyebildi sadece.

"Cansu'dan sana bir mektup getirdim. Sanırım bir ihanet mektubu. Bilemiyorum al oku."

Bensu mektubu Mert'in ellerinden alabilmek için elini uzattı. Ama Mert mektubu geri çekti.

"Yok öyle karşılıksız iş. Önce beni içeri al."

Bensu ister istemez Mert'i içeri aldı. Ama korkuyordu hem de çok. Biran önce Arda'nın gelmesi için dua ediyordu

"Tamam şimdi mektubu bana ver."

"Mektup senindir al. " dedi ve elindeki zarfı Bensu'ya uzattı.

Bensu, Cansu'nun yazısını hemen tanıdı. Ve okumaya başladı.

Evet Bensu aslında bu yazı tam bir mektup değil. Bunu arkadaşlığımızı, dostluğumuzu ve kardeşliğimizi bitiren bir not olarak kabul et. Herneyse Arda'dan deliler gibi hoşlandığımı sana yıllardır söylemedim ve bunu sana belli etmemek için herşeyimi ortaya koydum. Ama artık öyle değil. Ben Arda'yu seviyorum ve Arda benim olacak. Zaten ameliyatı reddettiğine göre ölmen yakındır.

"Ö-ölmem yakındır mı ?" dedi ve yutkundu. Boğazına bir yumru oturmuştu adeta.

Bensu birden ayağa kalktı ve "demek ameliyatı reddettim? " diye mırıldanmaya başladı.

"Mert, senin görevin sanırım burda sona erdi, gidebilirsin."

"Peki, amacım kötü birşey değildi zaten."dedi ve evden çıktı.

Bensu mektubu okudukça kelimeler, cümleler, beyninde büyüdükçe büyüdü. En güvendiği bir insandan böyle yarı yolda bırakılmayı haketmediğini düşünüyordu.

Mektubu içinden defalarca okudu...

~

"Gençler, yüzündeki ifadeyi görmeliydiniz." diyerek kalın sesiyle Mert odaya daldı.

Arda, telaşlı telaşlı sordu"Cansu bak bunun iyi bir fikir olduğundan emin miyiz ?"

Cansu, "Arda bak bana güven, ben Bensu'yu tanıyorum ve bu mektubu okuduktan sonra ameliyatı tekrar reddetmesine ihtimal bile vermiyorum."

~

Akşam olduğunda Bensu'nun annesi eve geldiğinde Bensu'yu koltuğun üzerinde uyurken gördü ve aniden telaşlandı. Hemen kızını uyandırmaya çalıştı. Bensu, büyük bir sarsılmayla uyandı ve kendisi de telaşlandı.

"Ah annem anlıyorum seni ama ben sadece biraz uyumuşum. Korkulacak birşeyim yok."dedi ve koltukta doğruldu.

"Ah kızım beni çok korkuttun."dedi annesi ve devam etti "Bugün Arda gelmedi mi ?"

Ahh gelmemişti.

"Hayır anne gelmedi ama artık birine ihtiyaç duymuyorum ki. İyileştim artık. Zaten ameliyatı da olacağım."

Annesinin mutluluktan ve şaşkınlıktan gözleri büyüdü.

"Ah kızım..!"diyerek mutluluk gözyaşları dökmeye başladı."Bu mutluluğu Can ve babanla da paylaşmalıyız."

'Ve Ege ile...' dedi içinden Bensu.

Sonuçta onu sevmeyen bir ikiz kardeşi vardı. Aslında son zamanlar hep yanındaydı ama onu farkedememişti. Bensu'nun Tarkan zaafını kullanıp ona Tarkan'ın akrabası olduğunu söylemişti. Herneyse ama sonuçta o sağlıklıydı ve yaşıyordu. Herşeyden önemlisi de buydu aslında...

KANKA AŞKIWhere stories live. Discover now