Beyaz Siyah Gri

2.6K 68 28
                                    

200K ÖzelTeşekkür ederim💗💗

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

200K Özel
Teşekkür ederim
💗💗

Bende hızlıca kek kalıbını çıkarıp masaya bıraktım. Yanda duran kaseyi de alıp üç yumurta kırdım. Ve üstüne bir su bardağı şeker ekledim. Ben şeker ve yumurtaları çırparken arkamda Kuzey ve Selen anne fısır fısır konuşuyordu. Bir anda belime dolanan elle irkildim. "Korkma, benim." Dedi sesine kurban olduğum.

Sende iyice şizofrenleştin he! Bir kaçıcam diyorsun bir sesine kurban olduğum!

Kes be!

İç sesimi boşverip Kuzeyden uzaklaştım. Tekrar sarılacakken kulağına "Selen anne burda az dur!" diye fısıldadım. Kuzey rahat durmayıp iki elini de şişen karnıma attı. Karnımı okşayıp başıma bir öpücük kondurdu. "Ee gelin torunum nasıl? Yaramazlık yapıyor mu?" Diyince Kuzey kıkırdadı. "Anne yaramaz olsa ne yazar annesi ondan daha yaramaz, annesini tutana aşk olsun." Kuzey'e bombastic side eye atıp cağanım ciğerim kaynanama döndüm. "İyi gibi." Dedim düşük bir suratla.

Selen anne kaba yağ ve süt attıktan sonra bana baktı tekrar. "Gelin birşey mi oldu?" Derken Kuzey beni kendisine doğru döndürdü. Benim ise bilmediğim bir nedenden gözlerim dolmuştu. Bilmediğim demdiğime bakmayın, çocuğuma olan ilgisizliğimden ağlıyorum. Şuana kadar varlığını bile anlamamışım. Ya iyi bir anne olamazsam. Ya babaannem gibi olursam. Ya onun canavarı olursam.

"Kamel neyin var?" Dedi Kuzey omuzlarımdan sarsarak. İki elimide açıp sıkıca sarıldım Kuzey'e. "Bak çocuğumuzu şuana kadar umuramadık. Ya iyi bir anne-baba olamazsak? Her anne-baba çocuğunu kontrole götürürken biz henüz iki üç defa götürdük." Diyip kendimi Kuzey'e koyverdim.

Kuzey bir elini belime bir elinide saçıma attı. Selen anne ise hızla bir bardak su doldurup bana verdi. Kuzey suyu alıp bana içirmeye başladı. Kafamı Kuzey'in omuzuna atıp gözlerimi kapattım. Çoktan hıçkırıklarım başlamıştı bile.

Bu acımasız dünyada bir tek biz vardık onu koruyacak olan. Ya biz onu koruyamazsak? Ya biz onu unutursak şimdi unuttuğumuz gibi?

Kuzey beni iyice kendine çekip sarıp sarmalarken Selen anne de saçlarımı okşuyordu. Bir süre sonrası karanlık zaten...

Kuzeyden

Kamel'i yatağına uzandırıp üstünü örttüm. Sonra da anlına uzun bir öpücük bırakıp aşağıya annemin yanına indim. Annem ise sandalyede oturup elinin tersini eline vuruyordu göz yaşlarını silip bana döndü. "Ana olmaktan korkar o. Daha küçücük tabi, bizim kabahatimiz. Onyedi yaşındaki kızı sana gelin yapmak mı düştü bize." Diye söylenirken ellerinden tutup öptüm.

Kamel'in düşündüklerinin haklı çıkmaması için herşeyi yapacaktım. Çocuğumu en güzel şekilde büyütecektim. Kendi hayatım boktan ibaret olabilir. Ama benim hayatımı güzelleştiren iki şey oldu. Biri Kamel biri de karnındaki bebeğimiz.

Anneme dönüp yanına oturdum. "Annem, sen hiç tasalanma. Ben o çocuğu çok güzel büyüteceğim. Kamel de yakın zamanda alışacak, anlayacak o bebeğin bize uğur kattığını. Aşkımızı ateşlendirdiğini, tam nefretimizin üstünde bir tohum gibi filizlendiğini, bizim en değerli paçamız bebeğimizin olduğunu en yakın zamanda anlayacak. Sadece anne olmaktan korkuyor."

Annem elimi alıp öptü. "Sen ağasın. Kuzey ağa, bir gürledin mi akan sular bile durur. O ise Kamel hanımağa, bir bakışıyla herkesi sıraya dizdiren Kamel hanım ağa. O bebek ise ikinizin bir tohumu. Kuzey Siyah, Kamel Beyaz, bebek ise Gri, sizin bir adınız daha vardır oğul. Siz siyahla beyazın başka bir birleşimisiniz. Ben siz her tartıştığınızda anladım. Siz ikinizi tamamlıyorsunuz, ikiniz birleştiğinde bir yenilmez doğuyor ortaya. Hem ikiniz yenilmez olursunuz hemde yenilmezi yenebilen bir çocuğunuz olur."

Dediğinde kafamdaki parçalar yeryerine oturmuştu. Annem haklıydı. Ben ve Kamel siyahla beyazdık. Kamel beyazdı, asil, saf, masum, dürüst ve adaletli biriydi. Ben ise siyahtım, gücün, hırsın, saldırganın, kötü, korku, gizem, otorite ve zerafetin tam anlamıyla insan bulmuş hali gibiydim. Bizim oğlumuz ise gri, oda kendini zamanla belirleyecek bize.

Anneme dönüp sıkıca sarıldım. "Anne teselli için sağolasın." Ayağa kalkıp Kamel'in yanına gittim.

Mışıl mışıl uyuyordu. Yanına uzanınca hızla uyanıp yanındaki bana baktı. Elini karnına atıp derin bir nefes aldı. "İyi misin?" Dedim doğrularak. Başını aşağı yukarı doğru sallayıp başını omuzuma yasladı. "Uyu artık. Uyu Beyazım..." Dediğimde bakışlarını bana çevirdi. "Beyaz mı?" Dedi sorgulayıcı bir sesle. Üzerimizi örtüp sıkıca sarıldım.

"Ben Siyah, sen Beyaz bizim bütün halimiz senin karnındaki bebeğimiz Gri." Dediğimde yüzüne bir gülümseme sindi hemen.

"Siyah Beyaz Gri..."

Elini tutup dudaklarıma götürdüm ve öpücük kondurdum. "Evet bebeğim Siyah,Beyaz ve Gri." Dudağıma yaklaşmaya başladığında gözlerim onun dudaklarına kaydı. Hızla bir öpücük kondurup geri çekildi. Sonrada gözlerini kapatarak hiçbirşey olmamış gibi devam etti. Ben kıkırdayıp gözlerimi kapatırken. Yüreğime yediğim yumrukla gözlerim sonuna kadar açıldı. "Höst be kızım o neydi?" Dedim karnımı tutup öksürürken.

Bana yandan bakış atıp arkasını döndü. Bir anda eşofmanın üstünü çekmesiyle dumura uğradım. Sütyenini de açınca arakama yaslanıp onu seyretmeye başladım. Ayağa kalkıp pantolonunu indirdi. "Kamel beni kalpten mi götürteceksin yavrum?" Diye sordum.

Ama cevap vermemişti. Yatağa uzanıp göğüslerini örtüyle kapatarak bana dönmüştü. Gözlerini kapatıp uyukuya dalacakken. Ben hızla üstümü çıkarıp Kamel'in ellerinden tutup kucağıma çektim. Göğüslerini elleriyle kapatırken kızaran yanaklarına bakıyordum ben. "Soyunurken utanmıyordun ama, ayrıca biz karı kocayız. Yeter artık!" Diyip ellerini indirdim. "Kuzey yatmak istiyorum." Dediğinde gözlerine diktim gözlerimi.

"Yatalım! Kucağımda zıplarken mi yatmak istersin yoksa ben üstünde farklı pozisyonlarımı denerken mi yatmak istersin?" Diye soru sorduğumda yüzünü buruşturup ayağa kalkacakken sıkıca tuttum. "Susadım! Su içemeye gidiyorum!" Diyince dudaklarımı yalayıp konuştum. "Onbeş dakika beklersen ben sana süt yapacağım bebeğim. Veya istersende öpüşerek susuzluğunu giderebilirim." Yüzünü daha buruşturduğunda güldüm.

"Bunlar iğrenç birşey değil ki?!" Kamel göz devirip "Ağzımı boş yere yormak istemiyorum susalım ve uyuyalım!" diye çıkıştı. Elimle saçlarını tutup başını kaslarıma yaklaştırdım. "Yalayarak yormak ister misin? Veya seni öyle bir becerirken yorgunluktan uyumak ister misin?"

Kamel hızla elime vurup kalktı kucağımdan. "Saçma ve sapık imalarını kendine bırak!" Dediğinde ağzımdan bir kahkaha çıkı verdi. "O karnındaki nasıl oldu sanıyorsun. Durup dururken olmadı ya?" Biraz susup devam ettim. "Hem sizin gibi bir fıstığa." kalçasına vurup sıktım. "benim sert aletim yakışır ne dersiniz? Bir tur atalım mı?" Kamel inleyip elime vurdu. "Tur mur yok! Saçmalama Kuzey!"

Elimi bacak arasına atıp yukarı aşağı doğru hareket ettirdim. "Şuana kadar içine en az bin kere boşalmıştım!" Dediğimde Kamel hafif bir tokat atmıştı. "Terbiyeli ol azgın herif! Ayrıca libidosu yüksek adamlar ilgimi çekmiyor." Diyip tırnaklarına baktı. Sırıtıp elini aldım. İki defa elini aletime sürttüm. "Ama bu ilgini çeker değil mi güzel kadın?" Hızla elini çekip örtüyle üstünde birşey varmışçasına temizledi. Son bir bakış atıp ayağa kalkacakken ellerinden tutup yanıma uzandırdım...

Deli Kız (Kuma) +18Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum