Çekeyim Hasretimi

4.7K 84 11
                                    


Yazardan

Uzun bir süre karşısındaki adama baktı Kamel. "Mehmet amca?!" Dedi sakince. Karşısındaki adam bastonu masaya yaslayıp gülümsedi Kamel'e. "Amcam! Gel bir sarılayım sana!" Diyince Kamel hızla yanına gidip sıkıca sarıldı Mehmet amcasına. "Kız! Sen gebesin!" Dedi geri çekilirken yaşlı adam. "Evet iki aylık sayılır." Dedi Kamel yerine geçip otururken. Ellerini masaya bırakınca yaşlı adam ellerini tuttu. "Hiç arayıp sormadın. Hep seni bekledim kızım, bir bakıyorum şimdi evlisin!" Yaşlı adam konuşurken Kamel'in gözyaşları fırar etmişti. "İstanbuldan niye öyle kaçıp gittin Kamelim." Kamel başını kaldırıp yaşlı adama baktı. "Kuma verdiler." Diyince yaşlı adam Kamel'in yanına oturmuştu. "Anlat!" Dedi sert sesle yaşlı adam.

Kamelden

"Bizim yerde oturuyorduk grupla. İşte babam geldi dedi ki kuma olacaksın sen ilk göz ağrımsın diyip geçiştirdi. O gün eşyalarımı toplayıp grupla velaştım geldim bu kafes gibi yere. Kocam olacak pislik zaten ikide bir karısına gidiyor. Metres gibi hissetiriyor bana. Canım acıyor Mehmet amca. Hamile halimle bile dövecekti beni. Dayanamadım kaçtım. O kadar şey daha var ama kısa kısa anlattım. Şuan çok yorgunum birde burada çene çalamam." Dedim. Mehmet amca saçlarımı okşayıp başımı omuzuna yaslattı. "Niye ben? Niye ben Mehmet amca? Ya ben onyedi yaşındayım!" Dedim ellerimle yüzümü kapatıp hıçkırıklarla boğulurken. "Hadi gel ben seni benim eve götüreyim. Bulamazlar seni orada!" Diyince gözyaşlarımı silip ayağa kalktım. Oda kalkıp bastonunu aldı. Koluma girip arabaya doğru yürümeye başladık.

Arabaya binince konuştum. "Sen nereden buldun beni?" Mehmet amca bana dönüp gülümsedi. "Sen nereye gidersen git arkanda hep ben olacam. Sen benim olmayan kızım gibisin. Senin her nefes alış-verişini içindeki acıyı bile bilirim." Dediğinde gülümsedim. Koruma arabayı çalıştırmış sürmeye başlamıştı.

"Grupla konuşuyor musun?" Mehmet amca kafasını sağa-sola sallayıp "Seni korumadılar! Ne diye konuşacam kız?!" dedi. Gözyaşlarım yine akmaya başlamıştı. "Bak yine mi?!" Diyip elleriyle başımı tutmuştu. "Nerede benim tanıdığım Kamel? Nerede benim tanıdığım benden güçlü Kamel?!" Demişti sert sesle. Ellerini çekip gözyaşlarımı sildim. "Adı ne?" Kuzeyden bahsediyordu, başımı cama yaslayıp dışarıyı izledim. "Kuzey Ulus!" Oda aynı şekilde benim yaptığımı yapıp "Merak ettim. Tanıştırır mısın beni?" diye sorduğunda "Hmhm!" nidası çıktı ağzımdan.

Gözlerim kapanmaya başladığında zorlamayıp kendimi uyukuya bıraktım.


Araba bir anda durduğunda uyanıp gözlerimi açtım. "Ne oluyor?" Dedim endişeli bir sesle. Mehmet amca arabadan inip gitmişti. Araba'nın ön camına çevirdim başımı. Kuzeydi. Kuzey durdurmuştu arabayı.

Kuzey bağırıyordu ama Mehmet amca sakince konuşuyordu. Bir Mehmet amcaya bir Kuzey'e baktım. Korumalar Mehmet amcanın etrafını sarmıştı. Kuzey bir anda başını buraya çevirince benimle göz göze geldi. Öğrenmiş miydi bir çetenin içinde olduğumu?

Gözlerine iyice baktım. Garip bakışlar görüyordum. Çok karışıktı gözleri endişeyle mi bakıyor anlayamıyordum. Gözlerimi Mehmet amcaya çevirdiğimde oda bana bakıp konuşuyordu. Bir korumaya bakıp arabayı işaret etti. Koruma arabaya yaklaşıp kapımı açtı. Arabadan indiğimde Kuzey hızla yanıma gelip sarıldı.

Geri çekildiğinde dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "Nerelerdeydin be kadın?!" Demişti kısık sesle. Ellerimi tuttuğunda ellerimi çektim. Mehmet amcanın yanına gittim. "Artık anlamışsındır umarım Kuzey." Diyince bakışarımı Mehmet amcaya çevirdim. "Herşeyi söyledim ona. Çeteyi,seni ve beni." Başımı salladığımda eliyle Kuzey'in arabasını işaret etti. "Sen git artık. Hem çocuğa yazık." Son kez Mehmet amcaya sıkıca sarılıp Kuzey'in arabasına bindim. Oda tokalaşıp arabaya bindi. "Anlat bakalım nasıl tanıştın Mehmet beyle."

Gözlerimi yoldan ayırmadan konuştum. "Biz grupla yeni kaynaşmış yerimize oturmaya gidiyorduk. Eski bir park ormanlık alanda. Sonra ben dedimki yolun ortasında Akın'ın evine gidelim film falan izleriz. Onlarda kabul ettiler Akın'ın evine ilerledik. Akın evin kapsını açacak ben kaçan yaşlı adam gördüm. Oda beni görünce şapkasını düzeltti. Beni onu arayanlardan biri sandı. Yanına ilerlediğimde bastonunu yere basarak yürümeye başladı. Arkasından Hey durun diye bağırdım. Durdu bana baktı, yanına gittim işte iyi misiniz dedim. Çok yorulmuştu başını salladı ve beni saklar mısın dedi. Biraz garipsedim, sanki çınar ağacıymış gibi gözüktü gözüme bende onun kurumuş toprağını sulayacak bir su. Neyden dedim oda beni yakalayacak ve öldürecekler diyince hızla bizim grubun yanına götürdüm. Anlattım olayları. Kabul etmeselerde yaşlı başlı adamı yolda bırakmaya gönülleri el vermedi. Aldık içeri anlattı bize çete lideri olduğunu teşekkür etti. Ne istersek hepsini yaptı. Başımız derde girdi o kurtardı. Kavgaya gidecektik adam gönderdi. Demişti ya Erel nasıl 800K takipçin var diye. İnsanlar beni bu sayede tanıyor. Motorlarla geçtiğimiz o sokaklardan insanlar tanıyor." Bana dönüp elimi tuttu. Elimi çektim hızla. Başımı cama yasladım.

Bir süre sonra zaten konağa gelmiştik. Arabadan hızla inip kapımı açmıştı. Bir elini bacaklarıma bir elini sırtıma geçirdi. Kucağına alıp kapıyı kapattı. Konağa sokunca gözlerim ağlayan Ela,Melis,Dilem,Yağmur,Eslemler,Anne-m,Selen anneye takılmıştı. Beni gördüklerinde hızla ayağa kalkmışlardı. Yanımıza gelecekken Kuzey "Ana durun bir ben çekeyim hasretimi sonra alırsınız siz!" diyip kucağından indirmişti. Ben dondurulmuş bir şekilde yerimde dona kalmıştım. Kuzeyse ellerini belime dolayıp saçlarımı kokluyor öpüyordu. Önümde diz çöküp karnımı okşadı. Karnıma da öpücükler bırakınca başımı sağa-sola salladım. Kuzey'i itip bana doğru gelen anneme ve Selen anneye sarıldım. "Yasemin geldi sonunda." Dedi Selen anne gülerek. Annemde başını sallayıp geri çekildi. Gözüm Doğukan,Sinan,Harun,İlker ve Orkuna kaydı. Hızla bana doğru geliyordular.

Onlara tek-tek sıkıca sarıldım. Bir anda biri elimden çekip sıkıca sarılınca kimin sarıldığına baktım. "Babam!" Dedim ağlamaklı bir sesle. "Kamelim korkuttun hepimizi. Ne oldu niye kaçtın?!" Diyince geri çekilip sadece gözlerine baktım. Anlamıştı. Neyim olduğunu anlamıştı. Gözlerimi silip anlımdan öptü. "Kuzey ağa, Kamel biraz bizde kalsın. Annesi çok endişelendi!" Dediğinde Kuzey bana bakıp babamla konuştu. "Orhan baba yemeğe kalın Kamel zaten şimdi açtır yemek yedikten sonra da eşyalarını hazırlayıp gidersiniz." Gülümseyip bahçedeki koltuğa oturdum. Oturur oturmaz Ela ve Melis dayanamayıp üstüme atlamıştılar. "Ben sizin tribinizi yerim lan!" Diyip daha çok sarıldım. "Çok korkuttun bizi!" Diyen Ela'nın sonra da Melis'in yanağını öptüm.

Deli Kız (Kuma) +18Where stories live. Discover now