Deli Kız (Kuma) +18

Zavallısın

—
Bütün gece uyumamış şimdide Kuzey,Elis ve arkadaşlarının büyük havuzda yüzmelerini izliyordum. Elimi masaya yaslayıp yanağımı kavradım. Dört arkadaşları eşleriyle birlikte gelmiştiler. Ben onlar izlerken bir kadın beni fark edip el salladı. "Gelsene sende." Dedi heyecanla. Kafamı sağa-sola salladım. "Yok iyiyim ben böyle." Diyince kadın ısrarla konuştu. "Ya hadi gel beraber eğlenelim!" Telefondan saate baktım. 11:47'di, başımı kadına çevirip gülümsedim. "Hemen geliyorum!" Dedim giyinme odama koşarken. Dolabımın kapaklarını açıp mayolara göz gezdirmeye başladım. Siyah zikzak göğüslük ve altımı aldım. Belime de bağlayacağım siyah şal gibi birşey aldım. Hızlıca giyindim.

Makyajım bozulmadığı için uğraşmayıp telefonumu aldım ve odadan çıktım. Merdivenlerden koşarak inip kapıya geldiğimde yürümeye başlamıştım. Şezlonglara ilerleyip telefonumu bıraktım. Havuza döndüğümde hepsi bana bakıyordu. Şalı tam çıkaracakken Kuzey konuştu. "Öyle gelsene!" Dedi sinirli bir tonda. İnat olsun diye şalı çekip havuza doğru koştum kendimi hazır hissetiğimde koşarak balıklama atladım. Suyun en dibine gidip oturdum. Kendimi serbest bırakıp yukarı çıkmaya başladığımda gülümsedim. Bu hissi çok seviyordum. Huzur veriyordu gerçekten.

Başımı sudan çıkardığımda gözlerimi açtım. Kuzey benden uzaklaşmış karısıyla yüzüyordü. Aynı şekilde arkadaşları da. Kendi etrafımda yüzmeye başladım. Tam dibe tekrar inecekken belimde bir el hissettim. Hızla uzaklaşıp baktığımda havuzda olanlardan biri değildi. Ayağımla burnuna vurup uzaklaştım. Kafasını sudan çıkardığında bende çıkardım. "Ah, kızım ne yapıyorsun ya?" Diyip burnunu tuttu. Kaşlarım çatık bir şekilde baktım çocuğa. "Can ne oluyor amınakoyim?" Diyip gelen Kuzeye baktım. "Arkadaşın mı bu?" Dediğimde Kuzey kafasını salladı. Cana yaklaştım. "Ya kusura bakma tanımadım seni!" Kafasını bana çevirip baktı. "Neyse sorun değil." Gülümseyip havuzun kenarına tutunup çıktım. Ayaklarımı havuza sokmuş oturuyordum. Can da aynısını yapıp konuşmaya başladı.

"Ee, adın ne?" Bakışlarımı gökyüzünden çekmeden "Kamel." dedim. "Güzel isimmiş. Yaşın kaç?" Gözlerimi ona diktim. "Sorgu meleğimisin be ağabey?" Gülüp saçlarımı karıştırdı. "Çok konuşuyorsun bücür!" Kaşlarımı çattım. "Ne ben mi bücür? Ayrıca ben mi konuşuyorum amınakoyim!" Ellerini ağzıma atıp işaret parmağını ağzına attı. "Şhş, küfür ettiğini duymayayım bücür!" Sinirle gülüp onu havuza ittim, sonra da üstüne atlayıp havuzdan çıkmamasını sağladım. Diğerleri bize bakıp gülerken biz havuzda birbirimizi boğmaya çalışıyorduk.

Ben ensesinden tutup tekrar suya batıracakken beni durduran şey Kuzey olmuştu. Beni bacaklarımdan tutup kucağına almıştı. Candan uzak bir yere bırakıp arkadaşlarının yanına geri döndü. "Çocuk gibi tartışmayın lan!" Diyip güldü. Bu gülüş sinirli gülüştü.

Onlar orda eğlenirken ben sadece bir köşede tutunmuş onları izliyordum. Onları izlerken beni çağıran kadın konuştu. "Hey! Sende gel." Dedi ve yanıma gelip beni yanlarına götürdü. Bakışlarımı kaçırarak baş selamı verdim. Onlarda aynısını yapınca Kuzey yanıma yaklaşmış kulağıma fısıldamıştı. "Canla yakınlaştığını görmeyeyim. İki gün falan yanına gelmedim bu kadar mı azdın?!" Diyince sinirli bir 'Heh?!' nidası çıktı ağzımdan. Kaşlarımı çatabildiğim kadar çatıp arkadaşlarının yanında ona sert bir tokat atmıştım. "APTAL! Sana acıyorum!" Parmağımı göğsüne vurup çektim. "Zavallısın!" Hışımla havuzdan çıkıp odama geçtim. Dolabımın önüne gelip kendime giyecek birşeyler ayırdım. Diğer hepsini hızla toplayıp valizime doldurmuştum.

Ayırdığım beyaz eşofmanımı giydim. Üstüme ise beyaz crop ve uzun kollu sweat crop giydim. Saçlarımı bir süre ıslatmadığım için kurumuştu. Tarayıp makyajımı yaptım. Makyaj malzemelerimi çantama doldurdum. Kablolarımı falan aldıktan sonra valizi tutup aşağıya inmeye başladım.

Kuzey'in yüzünü bile görmek istemiyordum. Nasıl böyle iğrenç bir ima yapmıştı bana? Sinirle daha hızlı yürümeye başladım. Önüme geçen Kuzeyle durdum. "Özür dilerim. Ağzımdan kaçtı, gitmene gerek yok!" Yana itip yürümeye devam ettim. "GİTMENE GEREK YOK DEDİM!" Diyince valizime bir tekme atıp ona döndüm. "TABİ CANIM SEN BANA NE İSTERSEN DE, SONRA DA GİTMENE GEREK YOK DE!" Diyip üstüne yürüdüm. "BENİM ANLIMDA ENAYİ Mİ YAZIYOR LAN!" Hırıltılarım başlamıştı bile. "KODUĞUMUN KARININ YANINA GİT VE BENİ UNUT!" Arkamı dönüp valizimi boşvererek kapıya doğru koştum. "KEMAL AÇANI SİKERİM SAKIN AÇMAYIN!" Bağırarak yanıma geldi. Kucağına alıp bacaklarımı sert bir şekilde kavradı. Arkadaşları çoktan eşyalarını giymiş çantalarını hazırlıyorlardı gitmek için. Elis'e baktığımda ise buz kesilmişti. Bu kadar mı korkuyorlardı bu heriften!

O içeri yürürken ben "Sabır!" çekiyordum. Odaya gelip kapıyı kilitledi. Üstüme yürüyüp işaret parmağını sallamaya başladı. "Bak veled benim sinirlerimle oynama! Cezalısın bu odadan çıkmak yok!" Nefesini boynuma üfleyerek "Anlaşıldı mı?!" dedi. Onu itip yatağa oturdum. "Anlaşılmadı! Elbet kaçıcam o gün ben seni göreceğim." Diyip yatağa uzandım. Elimi anlıma atıp gözlerimi kapattım. O çoktan banyoya girmiş duş alıyordu. Suyun sesinden anlamıştım.

Ben şarkı dinlerken o banyodan çıkmış altına siyah bir şort giymişti. Yanıma gelip uzanmıştı. Saçımdan bir tutam aldı ve parmağında kıvırmaya başladı. Gözlerine baktığımda koyulaştığını görüyordum. Saçlarımı geriye atıp boynumu öpüyordu. Parmağımla anlını ittim. "Uzaklaş!" Dedim, o ise bana kaşları çatık bir şekilde bakarken onu yanımdan itmiştim. Müziğin sesini biraz daha açıp kendimi uyukuya bıraktım...

—