İlk yazılarım klişe gelebilir ama düzelticem bebekler bende iste bi umutla yazıyorum
—- Beni tesseli eden arkadaşlarıma bakıp gülümsedim. "Arkadaşlar tamam ya ben o kadar harap olmadım size bakın ya. Sanki ölüyorum. Az enerciiiii ya." Dediğimde Alperen telefonunu alıp Dilan Polat'ın şarkısı Enercii'yi açıp söylemeye başladı.
"ENERCİİİİİ!"
"Eğlendiriyor beni dedikodularınız." Devam etti Ela.
Bende ayağa kalkıp şarkıyı devam ettirdim. "Yüzüme gülüp ardımdan konuşmalarınız. Ne gözünüz tutar nede beddualarınız. Çekemeyenler parti kursa kazanırsınız."
Sonra hep bir ağızdan söylemeye başladık. "GÖRÜYORUM HER KÖŞE BAŞINDA TAKLİTİMİ. UTANMADAN BİR DE SORUYOR BENZİYORUZ Dİ Mİ. HADİ CANIM HADİ ÖTEYE HADİ BAS GERİ. TAKDİR ETMEK İSTERDİM BU VİZYONSUZ AZMİNİ." Tam nakarata başlayacakken oturduğumuz parktaki bir adamın bize doğru koşup bağırması bir oldu. "Kaçın lan!" Diyip çantamı alıp hemen okulun olduğu tarafa doğru koşmaya başladım. YOK! OKUL OLMAZDI! Hemen yönümü değiştirip 'Bahçe Kafe' adında bir kafeye doğru koşmaya başladım.
Eğilip dizlerimi tuttum ve derin nefesler alıp verdim. "Manyak adam sus deselerdi susardık Allah Allah boşuna bu kadar ekşın yaşadık." Söylene söylene gelen Kaan'a bakıp güldüm. Susmazdık inat olsun diye daha çok o bağırırdı kesin.
Diğerlerine baktığımda gülümsedim herkes aynı benim gibi ellerini dizlerine atıp nefes alıp veriyordu. Bense saatime bakıp doğruldum. Akşama Mardin'e gidiyordum. Masum kızların cehennemi. O sokaklar, bilmem kaç masum kızın çığlığını duymuştur. Yanaklarımda bir yaş hissetiğimde ağladığımı fark ettim. "Ya yapma ama ne güzel gülüyorduk." Diyip bana sarılan Elaya sonrada Melis'e baktım. Başlarını kaldırıp baktığımda ikiside ağlıyordu. İkisininde gözyaşlarını silip yanaklarından öptüm. "Gitmem gerek. Daha valizimi toparlicam amınızakoyim oyaladınız beni ENERCİİ ENERCİİ diye." Dedim onlar ise bana gülümseyince. Yüzümü buruşturup. "Ay sanki endişeleniyorlar. Hiç değerim yok. Pezevenkler siktirin gidin lan!" Dediğimde hepsi bana koşup sarıldı.
*** Ne kadar zordu amınakoyim tekrar o sokaklara gidip kadınların ezilişini görmek. İçim içimi yiyordu. Tabi yer ne güzel hayallerim vardı. Sevdiğim adamla küçük bir evde yaşamak. 2 kız 2 oğlan çocuk. Şimdi ise Kuzey ağa'ya kuma gidiyordum. Kuzey ağa da kim anasını satayim.
Böyle düşüncelerle yiyişe yiyişe valizleri hazırladım. Ne kadar ağa kızı olup zengin olsamda bir yurtta kalıyordum. Çünkü Ela,Melis,Alperen,Kaan,Toygar ve Akın'da aynı yurtta kalıyordu. Ne çok anım vardı onlarla. Onlar benim ikinci ailem gibiler. Yanlız kaldığımda yanımda, üzgünken yanımda, mutluyken bile yanımda buldum hepsini. Şimdi bir orospu çocuğu yüzünden ayrılıyorum kardeşlerimden. Neyse sakinim..
Valizleri tutup dışarıya çıkarmaya çalışırken bir anda valizlerin hafiflediğini hissettim. Arkama dönüp baktığımda bizim ekipti. "Anasının kuzulari ya." Diyip valizlerimi alan Toygar ve Akın'ının yanına gidip yanaklarından öptüm. Ela ve Melis ise beni çekip tekrar odaya götürdüler.
"Bak senin için birkaç eşya aldık." Diyip poşetleri uzatan Melis'e baktım. "Giy bunları. Dövmen'e kızmasınlar diye aldık." Dedi Ela. Ya ben gitmek istemiyorum. Sıkıca onlara sarıldım. "Oğlum iyiki varsınız lan. Sizi çok seviyorum amınakoyim." Dediğimde gülüp sarıldılar. "Hadi git giy geç kalıcaksın." Diyen Elaya gülümseyip poşeti aldım ve banyoya koştum.
Soyunup vüduduma baktım. Boydan bir kol dövmem. Belki istemezler di beni böyle. Ufacık bir umut oda işte. Elbiselere baktığımda başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. "LAN MELİS DAHA BETER EŞYALAR BULAMADINIZ DİMİ? Bune?" Diyip yüzümü ağlar gibi yaptım. Yok ben bunları giyemem. Olmaz HAYATIMA AYKIRI BİRŞEY!
Hemen banyodan çıkıp dolabıma bıraktığım birkaç parça eşyamı alıp hemen banyoya geçtim. Siyah nike büstiyerimi ve siyah gymshark taytımı giyip üstüme krem rengine benzeyen hırkamı alıp giydim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ela ve Melis'in makyaj çantalarını alıp makyajıma başladım. Sondan kalın şimşek gibi bir eyeliner çektip bordo rengi bir ruj sürdüm. Bu kadar yeterliydi. Az dolgun olan dudaklarımı daha dolgun göstermişti bu ruj. Kaküllerimi açık bırakıp bir pembe ve açık pembe karışık çiçek tokamı alıp saçımı topladım. Hazırdım..
