Deli Kız (Kuma) +18

Utangaç Sevgilim

—

Kuzeyden

"Kuzey rahat dur!" Diyip bana taraf döndü. Sırıttığımı görünce yanağıma hafif bir tokat attı. "Bebeğim çok seviyorum ne yapayım ama?" Dedim çocuk gibi konuşup dudak büzerken. İlk dudaklarıma bakıp yutkundu. Çıkan yutkunma sesiyle sırıttım. Ellerimi koltuk altlarına sokup kucağıma çektim. Kalkmak istese de ellerimi sıkıca beline bastırdım.

"Kuzey bıraksana." Dedi ellerini ellerime bastırıp çekmek isterken. Bir anda Elis'in sesini duyduğumuzda hızla kucağımdan kalkıp yatağın diğer ucuna atladı. Bir anda Elis "AŞKIM!" diye bağırarak içeri girdi. Kamel hızla tuvalete koştuğunda ayağa kalkıp ilk Kamel'e sonra bir banyo kapısına sonra bana bakan Elis'e baktım. "Aşkım seni çok özledim. Biliyorum onunla da kalman gerek ama seni günlerdir göremiyorum." Dedi ellerini boynuma dolarken. Bir elini boynumdan çekip çıplak göğsümde gezdirmeye başladığında Elis'e baktım. "Hayırdır? Sen Ülkü de değil miydin?"

Ülkü Elis'in en yakın arkadaşıydı ve bana yarım saat önce Ülküye gidiyorum demişti. "Arda geldi özür diledi bende onları baş başa bıraktım. Anlarsın ya?" Dedi imayla koluma dirseğiyle vururken. "Bizde baş başayız yapalım mı birşeyler?" Dediğinde hızla banyoya baktım. "Kamel'in adı o değil Kamel! Ayrıca ben çok yorgunum uyukum var!" Elis'in eli rahat durmayıp kaslarımda gezerkel elini çektim hızla. Elis'e bakmayıp banyoya ilerledim.

Kapıyı açıp içeri girdikten sonra hızla kapattım. Gördüğüm çıplak vücutla kan beynime vurmuştu. Kamel hızla üstünü havluyla kapatırken ensemi kaşıyıp Kamel'e baktım. "Kamel yavrum o vücut beni kalpten götürür." Lavabonun yanına gidip soğuk suyu açtım. Başımı musluğun altına sokup birkaç saniye bekledikten sonra geri çekildim. Başımı sağa-sola salladım. Gözlerimi Kamel'e çevirdiğimde bornozunu giymişti. Gözlerim yüzüne takıldığında kıkırdadım. Utanmıştı yine benim utangaç sevgilim.

"Kuzey sen niye kapıyı çalmadan içeri giriyorsun hayatım-!" Dedi son kelimesinde durarak. Ağzından "Hih!" nidası çıktığında hızla elini ağzına götürmüştü.

Kamelden

Kuzey'in kıvrılan dudağını gördüğümde yerin dibine batmak istemiştim. "Bir daha desene." Dedi yaklaşarak. Az önce çıktığım küvetin tam dibinde olduğum için başka kaçacak yerim yoktu. Ellerini belime atıp gözlerime baktı. "Birdaha desene yavrum." Diyip ağzımdaki elimi indirdi. İndirir indirmez dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bir anda düşen bornozumla dumura uğramıştım. Kuzey'in dudağı yukarı kıvrılırken ben hızla eğilip bornozu üzerime sardım. Banyo kapısına koşup çıktım.

Hızlı adımlarla giyinme odasına ilerleyip siyah takım eşofmanlarımı giydim. Zaten o olaydan sonra kıyafet seçecek durumda değildim. Giyinme odasındaki koltuğa oturup elimi karnıma attım. "Sen erkek olursan sakın babana çekme tamam mı anneciğim!" Diye söylenirken elimin üstünde bir el hissettim. "Bana çekmeyecekse kime çekecek?!" Dedi sert sesle. Bakışlarımı Kuzey'e çevirince o önümde eğilip sweatımı kaldırdı. Bacaklarımı açıp içine girdi. Bir elini karnıma atıp okşamaya başladı. Arada öpüyor çok nazik okşuyordu.

Gözlerimi kapattığımda yanımda bir hareketlilik hissettim. Sonrada birinin göğsüne yaslanışımı. Burnuma dolan koku ve Kuzey'in karnımı okşaması beni mayıştırıyordu. Anın verdiği huzurla gözlerimi kapatıp kendimi derin bir siyahlığa bıraktım.

—