Ölüm Bizi Ayırana Kadar Benim Ol

3.7K 101 32
                                    

100K özel💗💗

100K özel💗💗

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Kuzeyden

Kamel'in boynuna bir öpücük daha bırakıp çekildim. Doyamıyordum kokusuna. O kadar güzel kokuyordu ki insanı uyutabilir hatta insanı bu kokuyla öldürmesi için yalvartabilirdi. Saçlarını geriye çekip boynunun açık olduğu yerleri tekrardan öpmeye başladım. "Kuzey yeter gidelim hadi." Beni itmeye çalışırken iki elini tutup tezgahın arkasına yasladım.

"Olmuyor! Şu siktiğim kokusu beni delirtiyor! Neden bu kadar güzel kokuyorsun?! Sen bana verilen hediye misin? İçimdeki bombaları imha edecek kişi sen misin? Bana öyle gibi geliyor, ya sana? Sen bu bombaları imha edebilecek misin? Uğraşmana bile gerek yok. Çünkü bu kokun bile benim içimdeki çöplükten oluşan ormanı yeşertiyor. Kamel sen benim alnımın yazısı mısın? Hm? Niye seni bu kadar önemsiyorum? Niye senden kopamıyorun?! Niye seni içime sokup sadece kendim için tutup, kollarımla sarmalamak istiyorum? Kamel..."

Ben bunları söylerken Kamel buz kesilmişti. Belki beklemiyordu ama, içimdeki çöplükten ormanı gerçekten de Kamel yeşertmişti. Kokusuna bu kadar bağlandıysam ya saçları,gözleri,dudakları ona ait olan herşeyi düşünemiyorum bile!

Boynundan çekilip dudaklarına yaklaştım. Gözlerini kapatıp açtığında sanki herşeyi yeniden fark ediyor gibi gözüküyordu. Dudaklarımı dudaklarına değdirdim bir süre. Sonra da uzaklaşıp ellerimi beline doladım. Dudaklarımı birkaç kez saçlarına bastırdım.

"Kamel... Benim ol! Sonsuza kadar benim ol! Ölüm bizi ayırana kadar benim ol! Başka birşey istemiyorum Kamel! Sadece çocuklarımın annesi benimde herşeyim,nefesim,düştüğümde sığınabileceğim hayatım ol! Seni içime hapsetmek istiyorum! Her zerrenle benim olmanı istiyorum Kamel..."

Dedim boğuk çıkan sesimle. İki bacağından tutup kapıya yasladım. Bir elini omuzuma atıp düşmemek için destek aldı. "Kuzey kendinde misin?" Sordu geri çekilmek isteyerek.

"Değilim... Değilim! Beni deli ediyorsun! Kokunla,bakışlarınla,vücudunla kısaca her şeyinle. Anla artık ben sensiz yapamıyorum! Kamel... Sen benim nefesim oldun artık. Sen olmazsan nefes dahi alamıyormuşum gibi hissediyorum. Beni bırakman düşüncesi geliyor sürekli aklıma. Gerçekten beni bırakır mısın Kamel? Çocuğumuzu da alıp gider misin? Bana sana yaptıklarımın pişmanlığını zerresine kadar yaşatır mısın?"

Gözlerimi gözlerine çevirdiğimde gözlerinden yaşlar aktığını gördüm. Hızla elimle akan gözyaşlarını sildim.

"Farkında değilsin, beni sen değiştirdin! Beni güler yüzlü adam yapan sensin! Bende senin o güzel gülüşünü söndüren adam olmak istemiyorum! Hep gülelim istiyorum! Çocuklarımızla küçük bir evde seninle huzurlu yaşamak istiyorum! Çok mu şey istiyorum Kamelim? Çok mu?"

Başımı aynaya çevirdiğimde benim de ağladığımı fark ettim. Ben ne ara bağlanmıştım bu küçüğe?

Beni ne ara bu kadar aşık etmişti kendine?

Başımı tekrar gözlerine çevirdiğimde hâlâ ağlıyordu. Yere bırakıp gözlerini sildim. Dudağına yaklaşıp gözyaşlarından dolayı tuzlu olan dudaklarından öptüm. Az az karşılık vermeye başladığında istemeden yüzümde bir gülümseme belirdi. Bir elimi beline attım. Geri çekildiğinde derin ve titrek bir nefes aldı.

"Seni çok seveceğim! Sen beni sevmesen bile benim aşkım ikimize de yetecek Kamelim... Sağ sağlim bir bebeğimiz doğsun seni evimin baş tacım yapacağım..."

Kamelden

Şimdi bu Kuzey bana aşık mı? Ben ne yaşadım az önce?

Kuzey'in omuzuna tutuldum. Bu adam beni bu kadar çok seviyor muydu? Ne zaman bana bağlandı bu kadar? Yoksa yine bir işler mi çeviriyor?

Kafayı yeyeceksin sakin ol!

Olamam! Olamam!

Bana her seferinde boş şeyler için tokat atan adam benden aşk dileniyor? Doğru mu anladım? Kafam çok karışık!

Kaçma işinden vazgeçmelisin! Adama bak bir! Aşkından tutuşuyor, kabul et sende seviyorsun!

Sevmiyorum! Haddini aşma!

Kamel ap açık ortada sevdiğin. Vazgeç şu kaçma işinden!

Kafamı karıştırma! Zaten çok karışık. Ya tekrar oyun yapıyorsa! Ya beni kendine bağlayıp Elis'e kaçarsa? Ne olacak o zaman? Kafayı yiyen kuma olarak tanınmak istemem!

Birbirinizi seviyorsunuz!

Seviyorum amınakoyim! Evet! Seviyorum!

Ama bu imkansız bir aşk! Ben yapamam! Gitmem gerek! Gururumu hiçe saymamalıyım! Gururumu geçtim ya bebeğim? Erkek olursa küçük yaştan eline silah verecekler! Buranın adeti böyle! Ya kız olursa kimse onu sevmeyecek! Herşeyi geçtim.

Bu adam bana hamile halimle vurdu! Metres gibi hissettirdi! Bunları da geçtim! Orospu yerine koydu ya adam beni! Yapamam!

Gitmem gerek! Çünkü kalırsam artık gidemem! Teslim olurum! O yüzden çocuk doğar doğmaz gitmem gerek! Yoksa gerçekten beni kalbine hapseder Kuzey!

Kuzeyden

"Konuşsana Kamel!" Dedim elimi çenesine atıp okşarken. Sadece gözlerime baktı.

"Kamel, hayatımın anlamı, kalbimin büyük bir parçası, aklımdaki tek kadın hadi gözünü seveyim birşey de! Elim ayağım titriyor red edeceksin diye!"

Gözlerimi kapatıp kapıya yasladım başımı. Cevabını beklerken sadece omuzumda bir el hissettim.

"Seni seviyorum..."

Demişti! Demişti! Seni seviyorum dedi!

İki elimi beline dolayıp kaldırdım. Birkaç defa döndükten sonra yere bırakmayıp dudağına yapıştım. Karşılık gelince yere bırakıp iki elimi yanaklarına attım. Geri çekilmeye çalıştığında izin vermeyip daha sıkı tuttum.

Kendimi tutamayıp dudağını ısırdığımda inlemişti. Geri çekilip yüzüne baktığımda kızaran yanaklarla karşılaştım. İçimden gülme isteği gelsede gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Ama nafile... Kıkırdama sesi çıkmıştı. Kamel başını çevirmeden yanaklarından öpüp çekildim. Kaşlarını çattıp baktığında gülümsedim.

"Sana hastayım anlasana!"

Deli Kız (Kuma) +18Where stories live. Discover now