Salatalık Turşusu

5.7K 96 6
                                    


"Üff ne saçmalıyorsun sen?" Diyip ayağa kalktım. Gözlerini gözlerime dikip konuştu. "Unut bunları! Birinin ağzından duyayım kendini ölü bil!" Dedi sonrada hızla ayağa kalkıp odadan çıktı. Buydu bizim maksimum konuşmamız. Yatağa girip üstümü örttüm. Üstümde güçlü bir halsizlik vardı.

Yazardan
Çoktan sabah olmuştu ama Kamel uyanmamıştı. Dilem gelip kaç defa uyandırmaya çalışsa da "Beş dakika daha." Diyip geçiştiriyordu. Beş dakika daha diye diye akşam olmuştu. Kuzey arada Kamel'i merak ediyor, yukarı çıkıp bir süre karısını izliyordu. Sonra da Elis'in yanına gidip fingirdeşiyordu. Dün gece Kamelden sonra Elis'in yanına gidip koklaya koklaya uyumuştu.

Kamel en sonunda uyanıp camlara baktığında ağzından bir küfür savurdu. "Hassiktir!" Hızla telefonunu alıp saate baktı. 20:37 olduğunu görünce hızla kalkıp banyoya koşup elini yüzünü yıkayıp tuvaletini yaptı. Tuvaletten sonra giyinme odasına geçti. Pembe rengi kısa askılı bir elbise, üstüne de giyeceği bir hırka aldı. Giyinip makyaj masasına geçti. İnce bir eyeliner çekti, rimelini ve kirazlı glossunu sürüp kısa çorap giydi. Beyaz sporlarını da giyince saçlarını tarayıp telefonunu aldı.

 Beyaz sporlarını da giyince saçlarını tarayıp telefonunu aldı

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.

Hemen aşağıya inip salonda boş olan bir yere oturdu. "Kamel, rahatsız mısın? Çok uyudun canım." Diyince kaynanası, mahçup şekilde başını eğdi Kamel. "Rahatsız değildim de yorgundum, kusura bakmayın." Gülümseyip "Mühim değil kızım." Dedi kaynanası.

Kuzeyse yanındaki Elis'in konuşmalarını dinliyor gibi yapıp arada çaktırmadan Kamelle konuşan Kereme bakıyordu. Tamamen karısına dönüp kimseye çaktırmadan dudağına bir öpücük bıraktı. Kimsenin fark etmediğini sanarak gülüyordular, onları izleyen Kamelden habersiz.

Kamel onları öyle görünce içinde birşeylerin burkulduğunu hissetti. Keşke kuma gelmeseydi diye geçirdi içinden. Hem Elis'e hemde kendisine bir hakaret diye düşündü. Elis'i ne kadar sevmiyor, gıcık olsada onu da düşünüyordu temiz kalbiyle. Aklındaki düşüncelerden kurtulmak için kafasını sağa-sola salladı. Salladığı an midesinin bulandığını hissedip ayağa kalktı. Herkes bir Kamele birde kucağından düşen telefona bakıyordu. Kamel ise hızla telefonunu alıp banyoya koştu. Kapıyı kilitleyip saçlarını tuttu. Daha fazla dayanamayıp kafasını klozete eğerek içinde ne varsa ne yoksa kusmaya başladı...

Kamelden

En sonunda boş öğürmelerim geldiğinde sifona bastırdım. Lavaboya ellerimi koyup dayandım. Soğuk suyu açıp ağzımı çalkalayıp yüzüme vurdum. Kapıyı açtığımda. Dilem,Yağmur,Şeyma,Eslem ve Pelin vardı. Meraklı gözlerle bakıyordular. "Ne oldu?" Dedi Şeyma. Onların meraklı haline gülümsedim. "Kustum. Midemi de üşüttüm sanırım." Diyip karnımı okşadım. Şeyma ve Pelin başlarını sallayıp gittiler. Sanırım işleri vardı. Çünkü gitmezdiler. Eslemde bir süre bekleyip gitti. Yağmur ve Dilemle odama gittim. Banyoya geçip dişlerimi yıkadım. Çıktığımda Yağmur bana naneli sakız vermişti. Hemen ağzıma atıp çiğnemeye başladım. Koltuğa oturup karnımı okşadım. Fazlasıyla bulanıyordu. "İlaç getireyim mi?" Dedi Yağmur. Başımı sağa-sola salladım. Yine öğürmeye başlamıştım. Banyoya gidip klozete eğildim.

Bir kaç dakika Dilem sırtıma hafifçe vuruyor, Yağmur ise saçlarımı tutuyordu. Boş öğürüyordum. Ayağa kalkıp aklıma gelen şeyle yutkundum.

SALATALIK TURŞUSU

KITIR KITIR SULU SULU

"Salatalık turşusu var mı?" Dedim hızla kızlara bakarken. Kızlar bana garip bir şekilde bakıp başlarını aşağı-yukarı salladılar. "Buz dolabında var." Dedi Yağmur. Gözlerimin parladığını hissettim. Dilem ise beni süzüp konuştu. "Kız yoksa!" Dedi heyecanlı bir sesle. Yağmura da sonrasan jeton düşmüş birbirlerine ve bana bakıyordular. "Biz eczaneye kadar gidiyoruz sen kal bursa ye turşunu murşunu." Diyip Yağmur'un elinden sıkıca tutup odadan çıkardı Dilem. Bende onların arkasından çıkıp mutfağa geçtim. Buz dolabını açıp içindeki turşu kavanozunu hızla alıp tezgaha bıraktım. Kapağı açar açmaz içinden büyük bir salatalık turşusu alıp ısırdım. Ağzıma gelen nane ve turşu suyu karışık bir tatla gülümseyip ağzımdan 'Imm!' nidasını çıkardım.

Yazardan

Kamel 'Imm!' nidalarını çıkamraya devam ederken mutfağın kapısına yaslanmış onu izleyen Kuzeyden habersizdi. Kuzey karısının her 'Imm!' Deyişinde aklındaki fanteziler daha da çoğalıyordu. Daha fazla mutfakta dursaydı karısıyla aklındaki fantezileri gerçekleştirirdi. Hızla salona ilerleyip Elis'inin yanına oturdu.

Kamel ise kavanozun yarısından çoğunu yiyip salona geçti. Bir anda neden aşerdiğini anlamamıştı. Yağmur ve Dilem eczaneden döndüklerinde Kamel'i alıp banyoya solmuşlardı. Hamilelik testini uzatıp heyecanla Kamel'e baktılar. "Saçmalamayın!" Dedi çatık kaşlarla Kamel. Testi alır almaz ortadan kırıp çöpe attı. Salona geçip bu sefer en köşeye oturmuş kulaklıklarını takmıştı. Yine favori şarkısı olan Miss You açıp dinlemeye başlamıştı...

Deli Kız (Kuma) +18Där berättelser lever. Upptäck nu