"Çok istedim, Yiğit. Ama olmadı."
Sabah kendi odamda uyanınca bir oh çektim.
Sarhoşken herşeyi yapabilecek biriydim ve şuan saçma sapan bir yerde olmamak beni aşırı rahatlattı.
Ensem de hissettiğim nefesle sertçe yutkundum.
Başımı yavaşça arkaya çevirdiğimde Yiğit'in yanımda olduğunu gördüm.
Çok güzel bir rüya görüyor gibiydi. Onu uyandırmak istemedim.
Yatağımdan yavaşça kalktım. Bugün alışverişe gitmek istiyordum. Evet, böyle şeyleri pek sevmem. Ama Yiğit'e hediye almak istiyorum. Benim için bir sürü şey yaptı, fakat ben hiçbir şey yapmadım. Bu yüzden ona hediye almaya karar verdim.
Giysi odama gidip kıyafetlere göz gezdirdim. Koyu yeşil bir tişört ve kot pantolon seçtim.
Üzerimi giyinirken boynum da ki izi gördüm. Aynaya biraz daha yaklaşıp iyice inceledim. Başımı iki yana salladım.
Allah bilir, dün gece neler neler olmuştu.
Üzerimi giyindikten sonra tekrar yatağımın yanına geldim.
Yiğit'in dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.
Ona bakmak bile beni gülümsetiyordu.
Yüzümde ki tebessümle odamdan çıktım.
Koridorda yürürken Sıla ve Mert'le karşılaşınca istemsizce gülmeye başladım.
"Günaydın, çifte kumrular." diyerek yanlarına gittim.
İkisi de kaşlarını çattı ve aynı anda
"Ne?" dedi.
"Hatırlamıyor musunuz yani?" dedim kaşlarımı yukarı kaldırıp.
"Neyi ya?" dedi Sıla.
"Öpüştünüz ya." dediğimde ikisinin de şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı.
"N-Nasıl yani?" Sıla'nın sesi titremeye başlamıştı.
"Aslında size uzun uzun anlatırdım da,
Yiğit uyanmadan alışverişe gidip geleceğim. Gelince anlatırım."
Onlar hâlâ şaşkın şaşkın bakarken ben yanlarından hızla geçtim.
Son duyduğum şey Sıla'nın "Sen bir şey hatırlıyor musun?" demesi oldu.
Merdivenlerden hızla indim.
Kapının önüne geldiğimde korumalar beni durdurmadı ve bu çok garipti.
Yiğit onlara kaçmamı önlemek için tek dışarıyı çıkmamamı engellemelerini emretmişti. Ama şimdi tek çıkmama izin veriyorlardı.
Omuz silktim ve dışarıya çıktım.
Güneş tenime vurduğu zaman gökyüzüne baktım. Bugün hava çok güzeldi. Aslında dışarı çıkmama izin verdikleri gün intihar edecektim, ama bugün ölmek için çok güzel bir gün. Başka zamana artık.
KAMU SEDANG MEMBACA
Pansuman | TAMAMLANDI
Misteri / ThrillerKırmızı... Bana çok mu yakışıyordu? Çünkü hep bedenim kıpkırmızıydı. Koyu kırmızı renginde bir sıvı sarardı hep tüm vücudumu. Sevdiklerim bana yakıştığı için mi beni kan denen o sıvı içinde bırakıyorlardı? Bunun açıklaması bu olsun hep çok istedim...
