4. Bölüm

289 6 2
                                    

Haklıydı, eğer onunla hiçbir bağlantım
olmasaydı şuan böyle şeyler yaşanmazdı.

Her gün evime birileri gelip babam tarafından öldürülen tanıdıkları için beni suçlamazlardı. Yiğit beni buraya getirmezdi, belki de onunla tanışmazdım bile. Ne zaman gökyüzüne baksam onu hatırlamazdım. Annemin göz yaşlarını görmezdim.

İç çektiğimde "Senin üzülmeni istemiyorum." dedi. "En azından benimle eskisi gibi olamaz mısın? Gülümseyen Gamze'yi görmeme izin veremez misin?"

Başımı iki yana salladım. "Artık benim için aynı kişi değilsin, sen değiştin. Belki de aslında sen hep buydun, sadece ben aşkımdan kör olmuştum... Artık sadece arkadaşız."

Dediklerim onu üzmüş olmalıydı. "Seni daha fazla rahatsız etmeyeyim." derken
yüzümdeki yaralara dikkatle baktı.

Bir anda yerinden kalktı ve banyoya doğru gitti.

Biraz sonra geri döndüğünde elinde ilk
yardım çantası vardı. Tekrar yanıma oturdu ve çantayı açtı.

İçinden sargı bezi ve merhem çıkarttı.

zin ister gibi gözlerime baktığında yavaşça başımı salladım. Yere eğilip bileğimi sargı beziyle sardı. Sonra yanıma yaklaştı ve elleriyle yanağımdaki morluğu okşadı.


Çantadan adını bilmediğim bir sıvı çıkartıp pamuğa döktü. Yavaşça pamuğu yüzümde ki yaraya sürünce başımı geri
çektim.

Canımın yandığını anlayınca "Özür dilerim." dedi mahcup bir ifadeyle.

O, daha dikkatli bir biçimde yaralarıma
elindeki pamuğu sürüp, yara bandı yapıştırırken benim gözlerim dolmuştu.

"Kendi açtığın yaralara pansuman mı yapıyorsun?"

Hafifçe gülünce yanağında gamzeler oluştu.

"Ben... Seni hem yaralayıp hem de iyileştireceğim. Derdin de, dermanın da ben olacağım."

İşini bitirince elini yüzüme koydu."İnan
bana bunların olmasını istemezdim. Bana ne denirse onu yapmak zorundayım."

Dolmuş gözlerimden bir damla yaş eline damlayınca ağlamamın onu üzdüğünü
gördüm. Ellerinin tersiyle göz yaşlarımı
sildi.

İlk yardım çantasını eski yerine koydu. Odamdan çıkmak için kapıya yöneldi ve sanki aklına birşey gelmiş gibi bana doğru döndü. "Dün, sana vurduğum için özür dilerim." dedi ve odamdan çıktı.

O gidince güçlüymüş gibi görünmeyi
bırakıp hıçkırıklarıma teslim oldum.

Başımı yastığıma koyup göz yaşlarımı
özgür bıraktım. Artık çok zordu hayatım,
ve bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı...

φ

Gözüme uyku girmediği için erkenden
spor salonuna gittim.

Önümdeki kum torbasını büyük bir nefretle yumrukluyordum.

Çok terlemiştim ve saçlarım yüzüme
yapışmıştı.

Pansuman | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now