🔸7.BÖLÜM: GİZEMLİ DERİNLİKLER

302 58 18
                                    

Kış bahçesindeki konuşmamızdan sonra Peter'la aramız hiç değilse biraz yumuşamış olsa da ona hâlâ Damien konusunda güvenemiyordum. Güvenmek isterdim ama ona güvenmek şu an çok tehlikeli bir şeydi. Peter, yüz yüze geldikleri her anda Damien'ı inanılmaz öfkelendiriyordu ve ben de Damien'ı öfkeli ve rahatsız olmuş görmekten hiç hoşlanmıyordum. Peter'ı da öyle. Keşke bu konuda yapabileceğim bir şeyler olsaydı ama bazen insanlar sadece birbirlerinden nedensizce nefret ederler işte. Ne yaparsam yapayım, ne dersem diyeyim Damien ve Peter'ın dost olmayacaklarını, hatta tanıdık bile olmayacaklarını uzun zaman önce kabullenmiştim. Artık istediğim tek şey böyle kavga etmeyi kesmeleriydi. Sürekli o ikisi hakkında endişelenmek çok yorucu bir şeydi.

Şimdi verandanın önündeydik. Sonbahar rüzgarı sararmış yaprakları etrafımızda uçuşturuyor, her yeri puslu bir örtüyle kaplamış olan yağmur ve fırtına gittikçe daha da kötü bir hâle geliyordu. Hava öyle soğuktu ki Peter'ın yanakları al al olmuştu. Benimkilerin de öyle olduğundan hiç şüphem yoktu. Peter vedalaşmak için bana hafifçe sarıldığında onunla sakin ve güzel bir şekilde vakit geçirmeyi özleyeceğimi düşünerek kollarımı beline doladım. Dostça bir sarılmaydı bu. En azından benim için öyleydi. Ona bu şekilde sarılmak zamanda geriye gitmek gibi bir şeydi. Bu bana daha mutlu olduğumuz zamanları hatırlatıyordu. Biz çocukken her şey ne kadar da basitti.

Peter'ın başımın tepesinden, kaygıyla boğuklaşan bir sesle, "Kendine dikkat et, Vanessa." dediğini duydum. Geri çekilip yüzüne bakarken benim için daha fazla endişelenmesini istemediğim için başımı tamam anlamında salladım. Abraham'ın bizi açık kapının arkasındaki koridordan izlediğini görebiliyordum. En azından bu manzara onu mutlu ederdi. Peter ile aramın soğuk olmasının onu ne kadar üzdüğünü biliyordum.

"Sen de kendine dikkat et, Peter."

"Benim kendime dikkat etmem gereken bir durumum yok ama senin için gerçekten endişeleniyorum. Başkan Eugine hırslı bir adam, intikam almak için ne yapacağı hiç belli olmaz. Eğer bir sorun olursa sadece söyle. Hemen gelirim."

Sadece gülümsedim. Keşke her zaman böyle nazik davransaydı. Daha önce Damien'a nasıl tepkiler verdiğini bildiğimden, bu dediği tavırlarının sadece bana karşı içten olduğunu düşündürüyordu. Oysa anlayışlı davranmasını istediğim kişi ben değildim, Damien'dı. Eğer ona karşı birazcık ılımlı olsaydı beni çok mutlu ederdi ama bugünlük, sadece bugünlük, bunu göz ardı edebilirdim çünkü Peter'a baktığımda Başkan Eugine meselesinin onu ne kadar endişelendirdiğini görebiliyordum. Açık olmak gerekirse, beni de endişelendiriyordu. Adamın sessizliği iyi bir şey olamazdı.

"Haber vereceğim ama öncesinde bana bir söz vermen gerekiyor." diye şart koştuğumda Peter hiç düşünmeden, ne isteyeceğimi bile bilmeden başını öne salladı. Ben de aklımdan geçen ne varsa söyledim ona. "Diana ile bir daha görüşmeni istemiyorum, Peter. Daha önce söylediğim şeyde ciddiydim. O kadına kesinlikle güvenmiyorum."

"Ah, yine mi Diana? Neden adını duymak bile seni rahatsız ediyor? Sana bir şey mi yaptı?"

"Hayır, bir şey yapmadı. Sorun tavrı."

Tekrar ederek "Tavrı mı?" dedi şaşkın şaşkın ve bana doğru bir adım atarken görmememin mümkün olmadığı bir ilgiyle devam etti. "Ne var ki tavrında?"

"Çok kolay yalan söylüyor. Hatta rol yapıyor. Bu yüzden o kadınla konuşmanı, söylediklerini ciddiye almanı istemiyorum. Aramızda ne olursa olsun, ne kadar kavga edersek edelim sen benim arkadaşımsın, Peter. Diana'nın seni bana karşı kullanabileceğini düşünmesi bile benim için yeterince can sıkıcı bir şey."

Ani bir sessizlik oldu, dürüstlüğüm karşısında Peter gözlerini kuşkuyla kısmıştı. "Damien'a da böyle söylüyor musun?" diye sorduğunda kaşlarımı çatarak elimden geldiğince sert bir biçimde "Peter! Hayır! Saçmalama lütfen!" diye çıkıştım. Sanki çok aptalca, anlamsız bir şey söylemiş gibi tepki vermeye çalışıyordum. Oysa bilinç altım hiç de öyle şeyler düşünmüyordu. İstemiyorum ama Damien'a bunu söyleyemem ki. Çok aptal ve kıskanç görünürüm. Ama zaten onunla görüşmüyor, senin aksine...

Gladyatör: Özgür Ruhlar (2)Where stories live. Discover now