55

380 65 29
                                    

Draco, Harry Potter'ın odasında, onunla birlikte oturmuş muggle filmi izliyordu.

"Isınmak için bir yol yok mu yani?" dedi çaresizce. "Tılsım yapmaktan başka çare yok mu? Öylece ölecekler mi?"

Harry keyifle "Öyle görünüyor," dedi.

Draco tahta parçasından okyanusun dibine doğru düşüp giden Jack'e ve onu ölüme terk eden Rose'a baktı. "Bu kadını sevmiyorum."

"O sadece rol yapıyor, bu senaristlerin suçu."

Draco "Senarsistleri de sevmiyorum." diye homurdandı.

Harry güldü. Ağzına atmak üzere olduğu patlamış mısırı çekip Draco'ya döndü. "Senarist," diye düzeltti Draco'yu. "Filmi onlar yazıyor yani."

"Saçma. Bir sürü saçmalık vardı bu filmde."

"Mesela?" dedi Harry.

"Mesela o koca şeyin batması."

Harry'nin kaşları kalktı. "Bu mu yani? Film bunun üzerine kurulu zaten. Batması gerek, zaten gerçekten olan bir olay bu."

Draco ekrana geri döndü. "Çok saçma. Bu kadar insan bu aptal şey battığı için öldü mü yani?"

"Maalesef,"

"Muggle olmak iğrenç olmalı..."

Harry "O kadar da kötü değil," dedi, Draco gibi karşısına dönerken. "Bu durumda kötü tabii ama... 11 yaşına kadar öyleydim. Haberim yoktu, haberinin olmadığı bir şeyin eksikliğini çekmiyorsun."

Draco merakla ona döndü. İlk kez kendisine daha önceki hayatıyla ilgili bir şeyler anlatıyordu. Yine de zorlamayarak "Şimdi?" dedi, "Şimdi haberin var, eksiklik çeker misin?"

"Elbette," dedi Harry. "Ben buraya aitim. Eksikliğini çekeceğim birçok şey-"

"Harry, sevgilin var mı?" dedi Draco aniden ve söylediği anda vücudunu pişmanlık sardı.

Harry birden öksürdü. "Ne?... Nerden-"

"Özür dilerim ya, gerçekten. Kusura bakma hiç alakası yoktu-"

Harry Draco'nun lafını "Yok," diye böldü. Draco gözlerini ona çevirdi. İçtenlikle Draco'ya bakıyordu. "Hiç olmadı. Senin var mı?"

Draco şaşkınlıkla "Hiç olmadı mı?" dedi. "Nasıl yani?"

Harry gözlerini kaçırdı. "Öyle işte," dedi, sesi utanmış gibi çıkmıştı.

"Ama sen... Yani sen Harry Potter'sın..."

Harry "Yani..." dedi alayla. "Onun da bir etkisi oldu tabii."

Draco durup onun etrafa bakan suratını izledi. "Ama eminim ki seninle birlikte olmak isteyen çok kız olmuştur," dedi.

"Birkaç kişi vardı, evet," dedi Harry. Gözleri düşüncelerle doldu. "Ama hayatım başka şeylerle doluydu, hiç böyle şeylere zamanım olmadı ve sonuç böyle işte."

Sonunda gözlerini Draco'ya çevirdi, Draco onun kızarık yanaklarını görmezden geldi. Harry Potter'ın bu denli utangaç olacağını kim bilebilirdi?

"Sen cevap vermedin."

Draco "Benim daha önce olmuştu," diye geçiştirdi.

"Parkinson'dı değil mi?"

Draco şaşırdı. "Sen nereden biliyorsun?"

"Saklıyor muydunuz ki? Hogwarts'ta hiç öyle görünmüyordu."

Draco kafasını salladı. "Saklamıyordum. Ama senin gördüğünü de tahmin etmemiştim."

"Anladım," dedi Harry. Gözleri artık bitmiş filmin üzerindeydi. "Hala onunla mısın?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 26 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Hate The Way / ❝Drarry❞ Where stories live. Discover now