26

2.1K 224 110
                                    

Draco tam önünde oturan Potter'ı gördü.

En son hatırladığından daha küçük görünüyordu, belki on beş. Yalnızca hiçbir şey yapmadan bekliyordu.

Beklentisi yüzünde öyle canlıydı ki, Draco biraz sonra dokunabileceğinden emindi. Bakışları yeşil birer taşa benziyordu, her ne bekliyorsa gelmesi için sabırsızlanıyordu.

O şey gelmedi, Draco her saniye onun bekleyişinin daha çok boşa gitmesini izledi.

Ses çıkaramıyordu, hareket etmeyi denedi, yapamadı. Tek yaptığı, artık gelmeyeceğinden emin olduğu bir şeyi ya da birini bekleyen çocuğu izlemekti.

Çaba harcamayı kesti. Öylece oturan çocuğa baktı, neden kalbine böyle bir ağırlık çöktüğünü bilmiyordu.

Çocuğun alnındaki iz acı bir kırmızıyla parladı, onun umrunda gibi durmuyordu. Draco korku içinde şimşek şeklindeki ize baktı. İlk kez görmediği kesindi, onun orada olduğunuysa her zaman bilirdi.

Zaten orada olduğunu bildiği şeylerden ne zamandan beri korkuyordu?

Ter içinde uyandı. Göğsü inip kalkarken karanlık odasına baktı, ne kadar dramatik ve hiçbir anlama gelmeyen bir rüyadan böylesine etkilendiğine şaşırdı.

Sadece bekliyordu, bununla ilgili hiçbir şey görmemesine rağmen neyi beklediğini anladığını sandı. Savaşı mı bekliyordu? Ya da bitmesini mi Yaşayabilmeyi mi?

Bu sorular korkunç derecede normal geldi. Savaşın ortasına doğmuş çocuklar için yeterince acımasız, ama olabildiğince normal.

Yavaşça adımladı, yaklaşık bir ay önce çıktığı küçük terasa yeniden çıktı.

Bu kez kabusunun başrolü değişmişti, açıkçası gördüğü rüyada korkulacak bir şey de yoktu.

Ama nasıl korkmazdı? Bu çocuğu asla göremediği kadar net görmüştü, gördüğü yer puslu bir kabus olsa da. Beklentiden adeta taşa dönüşmüş bakışları buğuluydu, boşa beklemediğine kendini inandırmaya çalışıyordu.

Oysa boşa bekliyordu.

Karanlık gökte adını aldığı yıldız takımını buldu. Bu yıldızların her zaman onu heyecanlandırması, kimseyle paylaşamadığı aptal bir duyguydu. Kendisine adını veren yıldızları gördüğünde sebepsizce gülümserdi, nabzı hep yükselir, heyecanlandığını kendine bile itiraf edemezdi.

Peki bunu neden yapıyordu? Neden heyecan gibi en ufacık insani duyguyu bile kendi bilincinden esirgiyordu?

Bunun keskin, belirli bir cevabı yoktu. Tek bir sebebi, öylece gösterilecek bir kaynağı yoktu.

Bu binlerce ufak sebepten oluşan, bu yüzden binlerce hata ve suç içeren bir esirgemeydi.

Kafasını geri yatırıp aklından çıkmayan anı tekrar düşündü. Bu işin başında kabus göreceğini kabullenmişti, Sağ Kalan Çocuğun anıları gezinecek en mutlu anılar değildi.

Ancak kabusunda hiçbir şey yapmadan bekleyen Potter'ı görmesinin sebebi neydi? Neden Düşünseli'nde gördüğü, kendisine ait acımasız cümleleri görmemişti? Neden çocukluğundan kalan sevgisiz, kötü hatıralarını görmemişti?

Neyi bekliyordu, beklediği şey gelecek miydi, gördüğü şey neden sadece Potter'dı?

Belki bunun da binlerce ufak sebebi vardı.

-

Simdik birazcik konuscam ehehe

Burda makine gibi gorunmeye kendimi programlamisim gibi hissediyorum, kimin umrunda olur bilmiyorum ama kotu hissettigimi asla belli etmemeye calistim ve bu beni daha kotu hissettirdi

Donut almasam bile kendi kendime profil panelimden kotu hissettigimi paylasabilirdim, tipki mutlu hissettigimde yaptigim gibi, ve belki de hic kimse gormezdi ama birinin gorebilecegi ve benim yuzumden kotu hissedebilecegi ihtimali, beni kotu hissettiren biri olmaktan korkuttu

Kimse kotu hissetsin istemiyorum, elimden gelenin en iyisini de yapamiyorum, tek yaptigim burada hikayeler paylasip kotu olsam da bunu saklamak ama artik bunun hicbir ise yaramadigini, benim kotu hissettigimi paylasmamamin kimseyi iyi hissettirmedigini, aksine beni olabildigince robot gibi gosterdigini dusunmeye basliyorum

Bunlari buraya yazmak bile benim icin kocccaman bi adim... Cunku daha dune kadar bolum sonlarina not yazmaya utaniyordum...😔✌️

Ve bugun bunlari paylasmak benim icin sandiginizdan daha zor. Birkac gun once baligim oldu, profil panelimde paylasabilirdim ama yapmadim. Sebebini bilmiyorum,

Sadece bunlari paylasmak icin dogru bir zamanmis gibi geldi, kimseyi kotu hissettirmek istemiyorum ama bazen sadece on sekiz yasinda bir cocuk oldugumu unutuyorum

Beni iyi hissettirmek icin yapabileceginiz en mukemmel sey eger istiyorsaniz yazdiklarimdan begendiginiz yerleri buraya birakmak olurVE BU MUKKKKKKEMMEL BI FIKIR CUNKU BOYLE SEYLERE BAYILIYORUM

Bi de hangi kurgu oldugunu hatirlayamiyomusum:d

Hate The Way / ❝Drarry❞ Where stories live. Discover now