11

2.5K 275 26
                                    

Draco hastane kokusunu hiçbir zaman sevmezdi ama o an daha çok sevmediği şeyler yüzünden umrunda bile değildi.

Annesi ve babasıyla birlikte Ölüm Yiyen ailesi olarak St. Mungo'daydı. Kapıdan girer girmez bakışlar onlardaydı, insanların sağlıklarıyla uğraştığı bu yerde bile.

Hoşgeldin Cadısı'na ilerleyerek yaklaştılar. Hemen önlerindeki sıra yavaşça azalırken Draco babasının gardiyanına baktı. Daha önce gördüğü biri değildi ve bir kuyruk gibi peşlerinde olmasından oldukça rahatsızdı. Yine de babası uzun zaman sonra ilk kez evden çıkmıştı ve bunun için izin almaya uğraşmıştı, muhtemelen bu Seherbaz olmadan gitmelerine izin vermezlerdi.

"Sıradaki!" Cadının sesiyle önüne dönerek birkaç adım ilerledi. Annesi cadıya yaklaşarak "Draco yemek yemekte zorluk çekiyor." dedi. Cadı gözlerini kendisine çevirdiğinde bir an hareketsizce baktı, sonra kadın umursamadan "Bir Zihin Şifacısına gitmenizi öneririm," dedi. "Yine de öncesinde 4. katı ziyaret etmenizde bir sakınca yok. Sıradaki!"

Draco yutkunarak gözlerini annesine çevirdi, annesi gülümseyerek omzundan itti ve "Hadi, tatlım." dedi. Merdivenlere ilerleyip yavaşça çıktılar, Draco bununla ilgili hala sıkıntılar çekiyordu. Babasının kızmasından çekinerek daha hızlı çıkmaya çalıştı, sonra omzunda kısacık bir dokunuş hissetti. Hemen soluna bakıp yüzünden asla gitmeyen gururlu ifadeyle merdivenleri çıkan babasını gördü.

Sessizce çıktıkları merdivenleri bitirdiklerinde Draco oradaki insanların da kendilerine bakmalarını çaresizce kabul etti.

Biraz sonra Şifacının yanına girdi, annesi omzunu okşayıp dışarıda kalmıştı. Şifacı Cadı kendisine sorununu sordu, Draco yemek yiyemediğini anlattı. Cadı birkaç büyülü test yaptı, sonra Draco'nun karnına dokunarak muayene etmek istediğini söyledi.

Draco kadın kendisini muayene ediyorken "Bunu neden bir büyüyle yapmıyorsunuz?" dedi. Kadın gözlerini Draco'nun karnından ayırmadan "Neden Muggle yöntemleri kullandığımı mı soruyorsun?" dedi. Draco yutkunurken gülümseyip "Endişelenme," diye devam etti. "Her şey için büyü kullanamayız. Hogwarts'ta İksir dersini sever miydin?"

Draco kafasını salladı, cadı "Peki kazanlarınızı neden elinizle sildiğinizi hiç öğretmenine sordun mu?" diye devam etti.

Draco biraz sessiz kalsa da "Çünkü büyüler kalıntı bırakmadan temizlemez." dedi. "İksirlerde çok kötü sonuçlara sebep olabilirdi."

Kadın gülümseyip kafasını salladı. "Evet, yani sihrimiz var diye Muggle yöntemleri denen şeylerden uzak kalmak zorunda değiliz. Aslında bu yöntemler tüm insanların kullanmak zorunda olduğu şeyler. Büyücüler ve Muggle'lar daha ileride bir noktada ayrılıyor."

Draco kadının anlattığı şeyleri sevdiğini düşündü, "Ayrıldığı yer neresi?" diye sormayı engelleyemedi. Kimse kendisiyle bunları konuşmazdı, hatta bir şeyi fazla Mugglevari yaparsa suç işlemiş gibi davranılırdı.

"Bizim büyü kullanmak gibi bir ayrıcalığımız var ama Muggle'lar da yaşamaya ve gelişmeye devam ediyorlar." Şifacı doğrulup masasına ilerlese de konuşmaya devam etti, Draco oturup üzerini giyinirken onu dinlemeyi bırakmadı.

"Büyüleri olmadığı için her şeyi nasıl daha kolay yapacakları hakkında daha çok düşünüyorlar... Bizlerden daha çok düşünüyorlar."

Cadı oturup birkaç kağıdı kontrol ederken gözlerini kendisine çevirdi. "Biz her şeyi kolayca yapmaya alışığız ve çoğu zaman Muggle'ların büyü kullanamadıkları için işe yaramaz olduklarını sanıyoruz. Ama gelişim ve zeka, asa sallayabilmekten çok daha önemli."

Draco gözlerini kırpıştırarak onu izledi. "Muggle'lar hakkında bu kadar şeyi nereden biliyorsunuz?" diye sordu. Kadın gülümseyip "Bu hiç de zor değil," dedi. "Muggle doğumluyum."

Draco gözlerini etrafta gezdirerek "Benimle böyle konuşan olmamıştı," diye itiraf etti. "Muggle'ları işe yaramaz otlar gibi görmeyen kimseyle konuşmadım."

Cadı "Bunu anlayabiliyorum," diye cevap verdi. "Hem de senin gibi safkan biri için bu üzücü olsa da normal."

Sonra derin bir nefes verip "Güzel konuşmaydı Bay Malfoy," dedi. "Ama çözümünüzün bende olduğunu sanmıyorum. Hiç Zihin Şifacısına gittiniz mi?"

Draco kafasını iki yana salladı. Kadın duraksamadan "Öyleyse sizi arkadaşlarımdan birine yönlendirebilirim." dedi. "Oldukça iyi ve güvendiğim bir Şifacıdır."

Draco cadıya teşekkür etti, çıkışa ilerlerken duraksadı. Arkasını dönüp "Ayrıca bana anlattıklarınız için de teşekkür ederim." dedi. "Ben olsam, çok iyi bildiğim bir konuyu böyle bir bilgisize anlatmaya uğraşmazdım."

Cadı gülüp "Farkındalık, Bay Malfoy." dedi. "Ne kadar çok kişi farkındalık kazanırsa, bizler için daha kolay hayatlar demek."

Draco bunu anlıyordu, muhtemelen biraz geç olsa da.

Hate The Way / ❝Drarry❞ Where stories live. Discover now