23

2.1K 225 30
                                    

Draco sessizce akşam yemeğini yiyordu. Tabağının büyük bir kısmı hala duruyordu ama yemeğe yeni başlamış sayılmazlardı.

Hayır, aklı masada değildi. Hala izlediği anıyı düşünüyordu.

Neden bu anıyı saklamak istediğini düşünmekten çok, anı ilgisini çekiyordu. Yani Sağ Kalan Çocuk olduğundan gerçekten de haberi yok muydu?

Draco kavrayamadığını sandı. O her zaman Sağ Kalan Çocuktu. Draco için, ve elbette diğer herkes için de.

Görünüşe göre onun kendisi hariç.

Karanlık Lordu yenmenin geçtiği cümleler, onun adından başka bir şey içeremezdi. Bu bir kural bile değildi ama çoğu kuraldan daha keskin sınırları vardı.

O her zaman bunu kaldırırdı, Sağ Kalan Çocuk olmayı, savaşı her zaman kaldırırdı. Bu çocuk çoğunlukla savaştan başka bir şey düşündürmezdi.

Oysa şimdi başka şeyler düşündürüyordu, en azından Draco için. Onun adı geçtiğinde ilk kez Draco'nun gözünün önünde bir çocuk beliriyordu. Draco onun gerçekten kim olduğunu bilse de, doğrusu bu çocuğun hiçbirinden haberi yoktu.

İlk kez onu bir çocuk olarak düşündü, dehşete kapıldı.

O da çocuktu, Draco'nun olduğu ve hatta olmadığı kadar.

"Draco?" İrkilerek kendisine seslenen babasına döndü. "Hogwarts'taki tadilata yardımcı olmayı düşünür müydün?"

Gözleri yavaşça büyürken "Ne?" dedi.

Babası sıkkın görünerek "Biliyorum," dedi. "Ama zaten bir gün döneceksin, hem yard-"

"Dönmeyeceğim, baba." Draco babasının sözünü kesti.

Babası kaşlarını çatarken annesi konuşmaya katıldı. "Okula geri dönmeyecek misin, Draco? Mezun olmayacak mısın?"

Draco bir an onların dalga geçip geçmediğinden emin olamadı. "Diplomanın ne önemi var?"

Babası gerginleşen sesiyle cevapladı. "Diploman olmadan hiçbir şey yapamazsın."

Draco sert sesine engel olamadan "Hayır," dedi. "İsmimi eklemeyi unuttun. Ben diplomam olsa da hiçbir şey yapamam."

Sözleri masayı sessizliğe boğdu. Sonra annesi gözlerini kapatarak derin bir nefes verdi, bir an sonra eli Draco'nun omzunu okşadı. "Dönmek istemiyorsan dönmeyeceksin, oğlum. Ama tadilata yatdım etmek için gitmeyi düşünmeni istiyorum."

Draco kafasını salladı. Yalan söylüyordu, düşünmeyecekti. Gidemezdi.

Bunun, açıkça görünür olmasına rağmen kesin sebepleri yoktu. Draco'nun bildiği ama belki de kimseye anlatamayacağı, öğretemeyeceği gerçeklerdi. Sadece kendisine ait olan bir bilgiydi, en gizli sırlardan ve arzulardan bile daha derinde bir yerde.

Çünkü dışarı çıkmayacaktı. Draco kimseye neden Hogwarts'a dönemeyeceğini asla tam olarak anlatamayacaktı.

-

Anlik gaylove etiketinde 1deyiz... What was the reason

Whatever🥳🥳🥳🥳

Hate The Way / ❝Drarry❞ Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt