HATEM

BÖLÜM 35

Herkese keyifli okumalarrr💋💋💋

(Multimedya : balayına gidemeyen Hatem😔)

——————————————————————————-

"İçine boşalmışım İnci!"

Evet bu istemediği bir durumdu, onu anlıyordum fakat yine de kalbim acımıştı.

"Biraz... sakinleşir misin?"

Çatık kaşlarla bir bakış attı bana. Belki de bu 'sus' demekti. O yüzden daha fazla üstelemedim.

Hemen banyoya girdikten sonra geri döndü. Dolaptan bir kot pantolonla gömlek çıkartıp aceleyle giyindi. Daha fazla ona bakmadan oturduğum çarşafı ucundan tutarak çıplak bedenime doladım.

"Hemen gelirim."

Nereye diye sormadım. Pekala biliyordum zaten. Başımı belli belirsiz sallayıp yorgun bedenimi yatağa uzattım.

Dış kapının sesini duyduğumda istemsizce gözlerim doldu. Evet daha çok erkendi ama merak ediyordum, onun gözünde çocuk sahibi olmak bu kadar korkunç bir şey miydi?

Gözlerimi silip kendi kendime güldüm. Durum zaten ortadaydı.

Sırt üstü dönerek tavanı izledim bir süre. Bu süre zarfında aklımdan türlü sorular geçti gitti. Hiçbirine tam bir cevap veremedim.

Derin bir nefes aldım. Bilmiyorum belki bu duruma alışmam gerekti. Belki de düşünceleri, kararları hiç değişmeyecekti. Bana rağmen bile... Ama yine de onu suçlayamıyordum. Hep bir tarafım onun tarafından bakıyor, onu hep anlıyordu.

Ne kadar bu pozisyonda kaldım, düşüncelere daldım bilmiyordum fakat dış kapının sesiyle kendime geldim.

Gelmişti.

Odaya girer girmez elindeki eczane poşetini yatağın yanındaki komodinin üstüne koydu ve bana döndü.

"Vakit geçmeden içsen iyi olur."

Çarşafı bedenime iyice dolayıp ayaklandım.
Kasıklarım sızlıyordu.

"Duş aldıktan sonra içerim."

Açıkçası nedensizce nasıl olduğumu sormasını bekledim. Ama beklediğim soruyu duyamadım. Onun yerine başını ağır ağır sallayıp cebindeki sigara paketini çıkartıp balkona çıktı.

Ben de daha fazla ayakta dikilmeden banyoya girdim. Ilık bir duş hem ruhuma hem bedenime iyi gelecekti.

Çok değil yarım saat sonra çıktım banyodan. Ben giyeceklerimi seçerken Hatem odaya girdi bu sefer.

Bir şey demeden banyoya geçti.

Ben de o esnada hızlıca giyinip kirli çarşafı yataktan çıkardım ve yeni çarşafı özenle serdim. Üstüne de yatak örtüsünü serdikten sonra gözlerim poşete ilişti.

Sakince poşetin içine baktım. Bir kutu hapla iki üç çeşit prezervatif vardı.

Ertesi gün hapını unutmamak üzere dolabın üstüne tekrar koyarak diğerlerini çekmeceye yerleştirdim.

Kıyafetlerimizi de banyonun kapısının önüne bir nevi fırlattıktan sonra hapı alıp mutfağa geçtim.

Yalan değil hiç mi hiç içmek istemiyordum fakat madem istemiyordu içmekten başka yapabileceğim bir şey yoktu. Sonuçta böyle kararlar tek kişiyle alınmıyordu.