BÖLÜM 1

166K 3.4K 351
                                    


Herkese selamlar.
Yeni bir çalışmayla karşılıyorum sizi.
Bu kitabımı büyük bir istekle yazıyorum. Konusu içime sindi fazlasıyla...
Beğeneceğinizi umuyorum.
Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Herkese keyifli okumalar diliyorum.☕️💋

Hasrettim. Bir bakışına, bir gülüşüne, bir sözüne... Yıllardır hasrettim. Kimseye bunu diyememek daha zordu. Belki anlatsam biraz olsun rahatlardım ama anlatamazdım. Kimseye derdimi anlatamazdım. Köy yeriydi burası, laf erken yayılırdı.

Hatem... Sevdası yıllardır pranga gibi sarmıştı kalbimi. Ta küçücükken tutulmuştum ona. Ama farkında değilmişim. Zaman geçtikçe anladım. Yaşıtlarım hoşlandıkları çocukları bize anlatırken ben ağzımı açamazdım. Sadece sessizce dinlerdim. Böyle sessiz biri değilim aslında. Konuşkan, neşeli, pozitif biriyim. Ama o aklıma gelene kadar...Ne zaman yüzü aklımda belirse durgunlaşırım, içime kapanırım.

Annem fark ediyordu halimi, sordu da neyin var diye ama diyemedim amcamın üvey oğluna sevdalıyım diye. Asla ailemden çekindiğim için değil, ondan bir umut ışığı göremediğim içindi bu sessizliğim.
Bir kez olsun bakmadı bana. Zaten yılda bir iki kere sadece ailesini bayram ziyaretine gelir, evimiz yan yana olduğu için babamı da ziyaret eder ardından tekrar göreve giderdi.
Bir o zaman görürdüm o hasret kaldığım yüzünü. O zaman aralığında bile bir kere yüzüme bakmazdı. Canımı en çok da bu acıtırdı ya zaten... Ama tek bana değil herkese karşı böyleydi. Soğuktu, sertti, sessizdi. Kimseyle iki çift laf etmezdi. Ona kızamazdım asla. Yaşadığı şeyler kolay değildi. Nice kötü laflar, küfürler işitmişti bu cahil köyden. Sebebinden ise asla sorumlu değildi.

Yıllar önce yengem çocuğunu doğururken ölünce amcam yeni doğan çocuğuyla bir başına kalmıştı. Amcam köyde fellek fellek süt anne ararken yağmurlu bir günde Hatem'in annesini kucağında yeni doğmuş bir bebekle ağlarken görmüş. Babasının evinden kovulan kadını öyle çaresiz gördüğü zaman yardım etmek isteyip evine götürmüş. Biraz konuşup evlenmeye karar vermişler. Dedem başta çok karşı çıkmış ama sonrasında ikna olmuş. Başlarda yarara dayalı evlilik ,sonrasında mutlu bir evliliğe dönüşmüş.
Hatem'in annesi yani Mehtap yengem hem amcamın oğluna hem de kendi oğluna annelik etmiş. Onlar evlendikten sonra Hatem'i nüfusuna almak isteyen amcama baya tepki göstermiş köylüler ama amcam yine de almış nüfusuna.

Gel zaman git zaman annemin dediğine göre dedemin ölmesiyle, susan köy halkı konuşmaya başlamış. Ama nasıl iğrenç konuşma... Hatem yaş aldıkça büyük küçük demeden türlü iğrenç sözler etmeye başlamışlar yüzüne. Başlarda bu laflara aklım ermezdi ama şimdilerde ne kadar kötü laflar olduğunu kavrıyordum.
Bu laflar yüzünden Hatem dışarı çıkamaz olmuştu. Onu ancak kız kardeşi Selen'le oynamak için evlerine gittiğimde görüyordum. Sonraları evde de göremez oldum. Odasına kapanmıştı. Bazen Mehtap yenge oğlunu zorla dışarı yollardı. Onlara gittiğimde dışarıda olduğunu öğrenince direkt eve gider odalarımız karşılıklı olduğu için perdenin arkasından o gelene kadar ayrılmazdım. Hoş zaten gidişiyle gelişi bir olurdu. Her dışarıdan gelişinde hızla eve girer odasına çekilirdi. Sonrasında balkona girer içi geçene kadar ağlardı. O zamanlar 9 yaşındaydım. Neye ağladığını bilmeyerek onun ağlayışıyla ben de ağlardım.

Askerlik zamanı gelince tüm aile yolcu ettik onu. 12 yaşındaydım, ilk o zaman sarıldım ona. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak... Herkesin garibine gitmişti kendimi ağlayarak mahvetmem fakat yaşımın küçüklüğü nedeniyle kimse fazla üstelemedi. Zaten sonrasında askerlik vakti bittiğinde de geri dönmedi. Babamdan öğrendiğime göre artık asker olmuştu ve geri gelmeyecekti. O günü unutamıyordum. Sabaha kadar gözyaşlarım dinmedi. Beni biri görse ölüm haberi aldım sanırdı. Öyle bir görüntü...

HATEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin