BÖLÜM 5

73.6K 3.3K 536
                                    


Hepinize keyifli okumalar dilerim.☕️💋

Önüme dönüp belli etmeden sildim gözyaşımı.

"Yani iyidir herhalde, pek gitmiyorum evlerine."

"Birkaç kişiye daha sorayım. İyiyse nişanlayalım bizim oğlanı."

"Çocuk evlenmek istemiyor, niye zorluyorsun Mehtap?"

"Zorlayacağım tabi. Gelmiş 30'una. Yaşıtları ya evli ya nişanlı. Ne zamana kadar duracak böyle. Ben el atmasam evleneceği yok."

"Olmaz öyle, çocuğun rızası da önemli. Senin beğendiğini beğenecek mi sanıyorsun?"

Annem benim için çabalıyordu. Fark ediyordum.

"Ben ikna ederim onu. Biri lazım hayatına. Kimseyle konuşmuyor, etmiyor. Bizimle sofraya bile oturmuyor. Belki evlenirse hayata karışır, mutlu olur evladım. Çok üzülüyorum onu öyle görünce."

"Doğru diyorsun ama böyle olmaz. Önce bir danış oğluna."

"Yok, başta kestirip atar biliyorum huyunu. Alıştıracağım onu önce. Sonrası artık nikah."

"Pek emin gibisin."

"Emin değil de kararlı diyelim. Ama önce bir millete sormam lazım kızı."

"İyi sen bilirsin."

Mehtap yenge masamızdan kalkıp gittiğinde annem elini omzuma koyup okşadı.

"Sıkma canını. Bilirim kabul etmez."

"Anne ya kabul ederse, nasıl dayanırım o zaman?"

"Şşş sil gözyaşlarını. Başladın şimdiden karalar bağlamaya. Sanki öyle dedi diye evlendi mi?"

"Ama duymadın mı? Çok emin konuşuyor."

"Hatem kızı beğenmezse Mehtap istediği kadar ısrar etsin dursun."

"Kız güzel anne, ya beğenirse..."

"Gözümde senden güzeli yok annem."

"İşte sadece senin gözünde, onun değil."

Annem sessiz kalınca önüme döndüm.

Düğünün ilerleyen saatlerinde hiç oynamaya kalkmadım. Kuzenlerim kaç kere oynamam konusunda ısrarcı oldularsa da oynamadım. Hiç oynayacak havamda değildim. Bu süre boyunca Hatem'e asla değdirmedim gözlerimi. Sadece kuzenlerimle oynayan kırmızı elbiseli kızdaydı bakışlarım. Adını da unutmuştum zaten.

Oynayanlar oturduğunda vakit takı merasimiydi. Gelin ile damat ayakta durup takılarını beklerken misafirler de sıraya girmeye başlamıştı bile.

Bir süre sonra babam yanımıza geldi.

"Altını bir ver Asuman."

"Buyur."

Babam yanımızdan uzaklaştığında mikrofonu elinde tutan adam sırasıyla kimin ne taktığını anons etmeye başladı.

Herkes takısını taktıktan sonra elinde bir kutuyla Hatem belirdi.

Ardından kutuyu açıp içindeki bileziği kardeşinin koluna taktı. Bilezik takmıştı! Bilezik!

Nerde görülmüştü köy yerinde gelinin abisinin bilezik taktığı?

Bir anda annem kolumu dürtüp kulağıma yaklaştı.

"Kız bunun durumu iyi miydi bu kadar? Bilezik taktı ya kardeşine."

HATEMजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें