BÖLÜM 17

64K 3.3K 576
                                    


Aşklarım bu bölümü duygusal şarkılar eşliğinde yazdım ve yazdıkça yazasım geldi. Haliyle biraz uzun bir bölüm oldu bence güzel de oldu.

Beğeneceğinizi düşünüyorum.

Hepinize keyifli okumalar.💋💋💋


Geri kalan tüm yemekleri çabucak hazır etmiştim. Bu hızımı annem şaşkınlıklar içerisinde izliyordu. Keza ben de içimden böyle bir ev hanımının çıkmış olmasına şaşırmıştım. Çünkü genelde yemeği iki üç saate anca hazırlardım.

Yemeklerin altını kapatarak sandalyede oturup beni izleyen anneme çevirdim başımı.

"Üstümü değiştireceğim anne. Yemekler hazır zaten."

İmalı imalı güldü.

"İyi git bari ama çok süslenme."

"Hıhım... süslenmem."

Yani 'çok' süslenmem.

Bir koşu yukarı çıkarak gardrobun karşısına geçip elbiselerimi tek tek çıkardıktan sonra aynada hangi renk tenime daha çok yakışır diye bir seçim yapmaya çalıştım. Bordo, dizlerimin bir karış aşağısında biten bir elbise seçtim. Yaka kısmı diğer elbiselerime göre biraz daha açıktı. Bu elbiseyi annem dışarıda giymeme izin vermiyordu ama şimdi giysem kızar mıydı? Ama bana çok yakışıyordu ve bunu giymek istiyordum. Güzel görünmek istiyordum. Gider ayak beni bu halimle hatırlasın istiyordum.

Ani kararla risk alarak elbiseyi giymeye karar verdim. Hem göğüslerim büyük olmadığı için göğüs çatalım belli bile olmuyordu. Giyilebilirdi neticede.

Üzerimdekileri çıkarıp hemencecik giydim üstüme. Ardından elim tarağa varmadan önce parfüme gitti. Bileklerime iki üç fıs sıkarak boynuma sürdüm. Sonrasında  saçlarımı tarayarak tekrar ayna karşısına geçtim.

Gayet güzel olduğuma kanaat getirdikten sonra aşağı indim.

Sofrayı dışarıdaki çardakta kuracaktık. Ve bu tüm tabakları oraya taşımak gibi bir işkenceyi içeriyordu fakat bu bana bıkkınlık vermekten çok keyif veriyordu.

Mutfağa girdiğimde annem tüm tabakları hazırlamış tepsiye koymuştu.

"Onları ben götüreyim anne."

Tepsiden bakışlarını çekerek elbiseme ciddi bie ifadeyle baktı.

"Başka bir elbise giy."

"Neden?"

"Kızım biraz fazla eğilsen sütyenin gözükecek. Bir de soruyor musun?"

"Dikkat ederim."

"Unutursun."

"Unutmam anne. Dikkat ederim."

"Çatal iğne tak bari."

"Hayır, elbisenin yaka kısmı güzel durmaz. Dikkat edeceğim söz ya!"

"Tamam, bak görürsem gebertirim."

"Hıhı tamam gebert."

Ters ters bakıp elindeki tepsiyi bana uzatınca gülümseyerek tepsiyi kucağıma alıp dışarı çıktım.

Çardağa doğru ilerleyerek muşambayı masaya serdikten sonra tabakları özenle yerleştirdim. Bir ara bardakları dizerken ellerimin titremesiyle az daha annemin en sevdiği bardak takımından bir üyeyi kırıyordum. Tabi tuttum son anda. Ama o saliselik anda ufak çaplı bir stres yaşadığım doğruydu.

HATEMOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz