19. bölüm: Boş Mezar

339 35 49
                                    

"Chris..."

"Efendim Minho? Patron göreve mi çağırıyor, önemli bir şey mi var? Hem Lia nerede?"

"Lia burada, yanımda. Oyuncakları ile oynuyor."

"Peki ne oldu? Sesin kötü geliyor."

"Soobin ve diğerleri yanında mı?"

Oğlan titreyen sesini zar zor bastırırken peş peşe sordu tüm bu soruları. Canı çok yanıyordu. Chae'yi kaybettiğine mi üzülmeliydi yoksa kardeşlerine bu durumu açıklayınca hissedeceklerine mi bilememişti. Dünya onun tersine dönüyordu.

"Evet Minho, yanımdalar. Neden ki?"

"Sana bir şey söyleyeceğim ama ilk önce buraya gelmelisiniz."

"Söyle," dedi Chris. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Minho'nun kolay kolay duygularına yenilmeyeceğini biliyordu fakat şu anda... Şu anda Minho'nun sesi çok kötü geliyordu.

"Önce gelmelisiniz,"

"Hemen söyler misin?" Chris merakına yenik düşmüş, kardeşi Minho için endişeleniyordu. Sesini yükselterek sorusunu yeniledi.

"Chris ben... Chae öldü Chris. Chae öleli tam bir hafta oldu. Benim yanımda, kollarımın arasında öldü. Bir şey yapamadım. Kapı kilitliydi, kurtaramadım." Oğlan hıçkırıklarını durdurmaya çalışırken telefonun diğer ucundan hiçbir ses gelmiyordu. Chris'in sesini duyamayan Minho, endişelenmişti. Sakinleşip telefonu kendine daha çok yaklaştırdı.

"Orada mısın Chris?"Beklediği şey kesinlikle Soobin'in acılı ağlayışı değildi. Soobin duymuştu, Minho'nun ağzından duymuştu kardeşinin öldüğünü.

"Chae... Kardeşime ne yaptın sen?" Soobin bağırdı. Çok öfkeliydi, Minho'ya çok kızgındı. Bağırmaya devam etti, Minho ise gözlerini kapatıp kardeşinin bu acı dolu çığlıklarını dinledi. Ve evet, duyuyordu. Chris Soobin'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ben ona dokunmaya kıyamazken, onu uzaktan korumaya çalışırken sen kardeşimi..." Soobin sözünü tamamlayamadan gücüne yenik düşüp ağlamaya başladı. Daha sonra telefonda Chris'in sesi duyuldu.

"Oraya geliyoruz Minho. Eminim bu ölüme sen sebep olmadın. Bunu sen yapmazsın, sen... Sen sorumluluk sahibi bir çocuksun."
Minho gözlerini sımsıkı kapattı.

"Her zamanki yere gelin. Ağacın altında Lia ile sizi bekliyor olacağım." Telefonu kapattı. Soobin'in o son dediğinden sonra nasıl yaşamaya devam edecekti?

"Lia, benimle oyun oynadığımız ağaca gelmek ister misin?"

Lia kabul etti. Eline kendi bebeğini ve Chae'nin hâlâ konuşmayan bebeğini aldı. Belki Chae de oradadır, yarım kalan oyunumuza devam ederiz diye.

Minho Lia'nın küçük ellerinden tuttu. Evden çıkıp bahçedeki ağaca doğru ilerlediler. Sanki her adımda toprak daha da çekiyordu onları kendine. Korkuyordu Minho, kendine değil, yanındaki küçük bedene.

Daha ölümün ne demek olduğunu bilmeyen bu küçük kıza geçen gün patronunun silahı tutmayı öğretmesi gelmişti Minho'nun aklına. Lia elindeki silaha bakarken sormuştu "Bu ne işe yarıyor?" Diye. Patronu ise hiç acımadan demişti "Bununla insanların canını yakabiliyorsun..."

Lia tabiki elindeki silaha bakarken korkmuştu ve onu hızla yere atmıştı. Patronu çok kızmıştı Lia'ya. Minho son anda kurtarmıştı küçük kızı.

Adalete İhanet (Stray Kids&TXT&Yn)Where stories live. Discover now