10. Bölüm: Zihnin Oyunu

631 55 77
                                    

"Hey! Nereye gidiyorsun?" dedi küçük kız oğlanın arkasından koşarken. Korkuyordu, onu bu durumda bırakıp gitmesini istemiyordu.

"Gitmem gerek. Ben olmadan kendi başının çaresine bakmalısın. İstersen seni ailene getirebilirim."

Küçük kız başını olumsuz anlamda hızlıca salladı.

"Onlarla aynı evde kalmak istemiyorum. Ve senin de gitmeni istemiyorum."

"Geri döneceğim;belki üzerinden yıllar geçecek, beni unutacaksın fakat seni bulacağım ve bulduğumda seni korumaya devam edeceğim." dedi oğlan güven vermek istercesine. Onu yalnız bırakmak istemiyordu fakat kendi de kolay şeyler yaşamıyordu. Ailesini düşünmeliydi, onları kurtarmalıydı.

"Ya o zamana kadar beni yaşatmazlarsa," dedi küçük kız korku dolu gözleriyle.

"O zaman bambaşka bir dünyada karşılaşırız seninle..."

...........................................................

Minho yol boyu sessiz kalmıştı. Arabayı hızlı kullanacağını düşünmüştüm fakat fazla normal davranıyordu. Sinirli görünmüyordu ama bu durumda sakin kalması da beklenemezdi. Duygularını anlayamıyordum ve bu belirsizlik beni büyük bir korkuya sürüklüyordu.

Minho: İn.

Arabanın camından dışarıya baktığımda eve ulaştığımızı fark ettim. Minho'nun duygudan yoksun sesi ile emniyet kemerimi çıkardım ve arabadan indim.

Kapının önünde Minho'nun da gelmesini bekledim. Ne yapacağımı bilmiyordum ve Minho'nun aklındaki şeyleri de anlayamıyordum. Seo-jun'a mı üzülmüştü yoksa? Saçmalama Eun!

Minho yanıma gelip kapıyı açtı ve içeri girmem için beni bekledi. Gözlerine korkuyla baktığımda bana bakmadı ama hâlâ hislerini anlayamadım.

Salonda durdum. Koltuğa geçip oturmadım ,sadece bekledim. Minho'nun adım atmasını bekledim, bana yapacaklarını bekledim.

Yanıma geldi ve koltuğa oturmam için gözleriyle işaret etti. Ben koltuğa çekingen bir şekilde oturunca o da karşıma geçti. Eğildi, önümde eğildi...

Minho: Neden bunu yaptın?

Bu soru normal bir soru değildi. Ses tonundan da anladığım üzere sorunun cevabını istemiyordu, sadece bana kırgındı. Kızgın değildi, kırgındı. Acı bir kırıklık vardı ses tonunda ve bu beni fazlasıyla şaşırtmıştı.

Eun: Eski hayatıma, eski düzenime dönmek istiyorum.

Minho: Senin eski hayatın bu Eun.

Yerdeki gözlerimi ona çevirdim. Karşısında pişmanlık hissediyordum sanki. Neden normal davranmıyordu?

Eun: Ne?

Minho: Sana geri döneceğimi söylemiştim Eun. Seni geri döndüğümde de koruyacağımı söylemiştim.

Ve evet... İpler çözülmüş gibiydi. O çocuk Minho'ydu. İçimdeki çocuğun kahramanı Minho'ydu. Ama bana onun gerçek olmadığını söylemiştiler. Bana küçüklüğümün bir hayal ürünü olduğunu söylemişti o doktor. Yoksa şu anki hayatım da mı bir oyundu? Zihnimin derinliklerinde kendi kendine oluşan hayalî bir senaryo muydu?

Eun: Sen... Sen o çocuksun!

Minho bana sıcak gülümsemesini sunmuştu. Ben ise daha çok karışmıştım.

Adalete İhanet (Stray Kids&TXT&Yn)Where stories live. Discover now