40. Bölüm

262 212 50
                                    

                                  🪐

Tarih; 31 Aralık Sırac'ın doğum günü.

Sıraç'tan;

Atlas ile beraber sahil kenarında oturuyorduk. Hatun'um ve Milena bana sürprizi hazırlıyordular. İlk başta tek olduğum için canım sıkılıyordu. Atlas işini bitirdikten sonra kızlar onu benim yanıma gönderdi.

Bugün benim doğum günümdü.

Atlas sabahtandır telefonundan Milena'nın fotoğrafına aşkla bakıyordu. "Kardeşim yeter ama ya. Canım sıkılmasın diye yanıma geldin ama sen sevgilinin fotoğrafına bakıyorsun."

Derin nefes alarak "Sıraç ben çok aşığım." dedikten sonra bakışlarını tekrardan fotoğrafa yöneltti.

"Ben de kardeşim ben de."

"En büyük şansımız onlarla tanışmak oldu Sıraç. Onlar olmasaydı şu an bu kadar mutlu olmazdık."

"Hatun'um benim mutluluğum."

"Milena'm olmasaydı hayatın mutlu bir tarafının olduğundan habersiz ve uzak yaşardım. Tesadüf onu karşıma iyi ki çıkarmış. Onsuz asla yaşayamam. O benim nefesim. Gözlerinin parlamasına, kahkahalarına ya da onu o yapan herşeyine hayranım."

"Desene iyi ki o gün kaza geçirmişim." Kendi dediğime güldüğümde Atlas dediğime biraz sinirlenmişti.

"Hayır yani kaza geçirmeseydin ama yine de onlarla karşılaşsaydık."

"Şaka yapıyorum zaten. Ama onlarla karşılaşacağımızı bilseydim yine kaza geçirirdim. Atlas,Milena'ya üniversiteden beridir ondan hoşlandığını söyledin mi?"

Atlas'ın üniversite zamanındaki hâli aklıma gelince kahkaha atmıştım. Milena'ya aşık olduğunun farkına vardığında bana "Sıraç ben aşık oldum." demeye başlamıştı. Bunu her gün kendine hatırlatıyordu.

Kime aşık olduğunu bana o zamanlar söylememişti. Sadece bütün benliğiyle aşık olduğunu söylüyordu. Milena ile tekrardan karşılaştığımız gün yüzünde ciddi bir ifade vardı. Ben bile o zaman aslında Milena'ya aşık olduğunu anlamamıştım. Ardından Milena'ya karşı hâl ve hareketlerini gördükçe, onunla eskiden çektiği fotoğrafa ikide bir baktığını hatta özel telefonunun ekran fotosunun o fotoğraf olduğunu gördüğümde o büyük aşkının Milena olduğunu anladım.

Atlas çok masum seviyordu. Hiçbir hareketi Milena'nın rahatsız olacağı bir şey olmadı. Uzaktan sevmeye devam etti. Gidip açılmadı ya da duygularını belli etmedi. Ta ki Milena'sını tekrardan görene kadar. İşte o zaman duygularını saklayamamıştı.

"Hayır söylemedim. Söylemeyi çok istiyorum ama Milena'm o zamanlarda benim hissettiklerim için üzülebilir. Ondan uzak kalmak beni üzüyordu ve Milena'm bunu rahatlıkla anlar. Ondan dolayı söylememe kararı aldım. Ama bir gün ikimiz için en güzel anımızda söyleyeceğim. Böylece o mutlu anında üzülmez."

"O mutlu anınızı bize anlatmazsanız ben ve Ateşli Hatun'um ikinizi eşek sudan gelinceye kadar döveriz."

Atlas dediğime gülerek denize baktı. Telefonu çaldığında ekranda "Tresna💕" yazdığını gördüm. Bir ara bana anlamının 'Aşk' olduğunu söylemişti. Milena ile birbirlerini öyle kaydetmişlerdi.

Ben sevgilimi "Ateşli Hatun'um" diye kaydetmiştim. O da beni "Sevdiğim" diye kaydetmişti.

Atlas hiç bekletmeden telefonu yüzünde oluşan gülümsemesiyle açıp "Söyle güzelim." dedi.

Milena bir şeyler söyledikten sonra "Tamam sevgilim biz geliriz şimdi. Seni şimdiden çok özledim." dedi. Birkaç şey söyledikten sonra telefonu kapattıklarında yüzünde salakça bir gülümseme ile bir süre durdu.

Geçmişimin Geleceği Where stories live. Discover now