17.Bölüm

393 386 80
                                    

                                  🪐

Ne nee neee Lilya dün Sıraç ile mi konuştu? Üstüne üstlük benden sakladı he? Hain kostok.

"Lilya siz dün yan yana geldiniz.Neler konuştunuz hayvan dışında?"

"Ne konuşacağız Milena? Hiçbir şey konuşmadık."

"Cidden mi?"

"Yok şakacıktan Milena."

"Sana diyeceğim aşk olsun. Zaten bu gidişle olucakta neyse. İşte insan arkadaşına demez mi bunu?"

"Milena siktir git başımdan hadi yemeğini ye sonra kalk."

"Tamam." Yemeği yemeye geri döndüğümde birden bire aklıma geçen günki kadife tatlısı geldi. Ben o tatlıyı yemeği unutmuştum.

"Lilya ben tatlıyı yemeği unuttum ya."

"Ne tatlısı?"

"Bana aldığın kadife tatlısını."

"Salak,nasıl unuttun bunu?"

"Bilmiyorum ya. Şimdiye bozulmuştur çünkü buzdolabına koymamıştık." dediğimde kalkıp tatlıyı koyduğumuz dolaba baktım ve tatlı gerçekten de bozulmuştu.

"Lilya tatlı bozulmuş." Bunu dediğim sırada elimdeki tatlıyı çöpe atıp masaya geri döndüm.

"Bir şey olmaz Milena."

"Tamam ama yarın tatlı alalım olur mu? Şu an aklıma geldiği için canım çekti."

"Senin ne zaman canın bir şey çekmiyor ki zaten?"

"Görende zanneder günün 24 saati yemek yiyorum."

"Zamanın olsaydı yerdin Milena. Yalan mı?" Bu dediğinde cidden haklıydı zaten bir insanın zamanı varsa neden yemek yemesin ki?

"Doğru söze ne hacet?"

"Hadi ye yemeğini." Dediğinde tekrardan yemeğe döndük ve yemeklerimizi bitirip masayı topladık. Oturma odasına gidip koltuğa oturduğumda Lilya'da yan koltuğa oturdu. Miray aklıma geldiğinde Lilya'ya bunu söylemem gerektiğini düşündüm.

"Lilya bak küçük bir prenses var adı Miray. Ben onu yarın ziyaret edeceğim ve hediye götüreceğim sen de gelsene ama ailesi izin verir mi bilmiyorum çünkü ben de izin almadım."

Geçmişimin Geleceği Where stories live. Discover now