27. Bölüm

352 321 97
                                    

                                  🪐

Alarm sesine uyandığımda alarm kapandığı an telefonum çalmaya başladı. Gözlerimi açıp telefonu almak istediğimde babamın fotoğrafını gördüm. Babamı yine özlemeye başlamıştım. Lilya ile konuşmuştuk zaten gidecektik yanına ama ben bir an önce gitmek istiyordum.

Babamı görünce mutlu olacağımı biliyordum ama abimi göreceğim için hiç mutlu değildim. Bundan dolayı orada çok kalmayacaktık. Zaten yerinden çok fazla izin alamazdım ve Lilya'nın burada işleri vardı.

Düşüncelerimi dağıtan şey telefonun tekrardan çalmasıydı. Telefona baktığımda arayan kişi Atlas'tı. İsmini gördüğümde içimde bir mutluluk hissettim ve telefonu açtım.

"Milena'm,bir tanem neden cevap vermedin telefona?"

"Kusura bakma ya kafam başka yere gitti."

"Kötü bir şey mi?" Sesinde hafif bir endişe vardı.

"Kötü bir şey değil merak etme. Neyse sen beni boş ver sen nasılsın?"

"Görüntülü aramaya geçiyorum."

"Tamam." Görüntülü arama isteği geldiğinde kabul ettim. Karşımda Atlas yine üstünde bir şey olmadan duruyordu. Ama bugün diğer günlere göre çok daha yakışıklı duruyordu.

"Milena'm,karıcığım bu ne güzellik ve seksilik." Bence Atlas sevgili olduktan sonra bayağı bir azdı arkadaş.

"Atlas sabah sabah ne içtin sen?"

"Ne içeceğim? Ama şimdi soğuk su içmek istiyorum."

"Neden?"

"Seni bu halde görünce bir ateşlendim kızım. Hararetimi almam gerekiyor."

14.

Dediğine gülmeye başladığımda gülüşüme baktıktan sonra kendisi de gülümsedi.

"Bence Sıraç haklı."

Bana baktığında "Hangi konuda haklı?" diye sordu.

"Sen ne kadar hızlı çıktın böyle. Doğruyu söyle bu sözleri söylemek için önceden çalışıyor musun?"

"Niye hazırlanayım kızım? Seni görünce içimden geliyor."

"Diyorsun?"

Geçmişimin Geleceği Where stories live. Discover now