30.Bölüm

347 315 27
                                    

                                  🪐

Müdürün odasından çıktığımda izin almak kolay olmamıştı. Çünkü birkaç kişi daha izine çıkmıştı. Ailevi bir mesele olduğunu söylediğimde izin vermişti.

Dinlenme odasına gittiğimde telefonumdan Lilya'yı aradım.

"Alo,güzellik ile mi konuşuyorum acaba?"

"He Milena. Şimdi söyle bakalım ne diyeceksin?"

"Zar zor da olsa izin aldım. Kesin olarak gidiyoruz değil mi?"

"Evet gideceğiz. Sen Atlas ve Sırac'a haber verdin mi?"

Onlara daha haber vermemiştim Lilya ile konuşmam bitince haber verecektim. "Hayır sana söyledikten sonra onlara haber verecektim."

"Tamam sen Atlas'a haber ver ben Sırac'a söylerim."

"Tamam Lilya sen enişteme haber ver. Yani biricik sevgiline. Benden sonra en çok sevdiğin kişiye! Ama bak benden sonra en sevdiğin kişi!"

"He Milena he."

"Hadi kapatıyorum. Görüşürüz, öptüm."

"Kapat."

Konuşma sonlandığında arama kısmından Atlas'ı buldum. Bence adını değiştirmem gerekiyordu çünkü aşık olduğum insanı böyle kaydetmek saçmaydı. Hatta ben çok sevdiğim insanları ismiyle değil lakabı ile kaydediyorum.

Şu an telefonumda sadece babam ve Lilya lakap ile kaydedilmiş. Babam 'Iloko' dilinde 'Kahraman' anlamına gelen 'Bannuar' diye kayıtlı.

Atlas'ı 'Cava' dilinde 'Aşk' anlamına gelen 'Tresna' diye kaydettim.

Aklıma Sıraç geldiğinde onu da abim gibi sevdiğim için 'Iloko' dilinden 'Abi' anlamına gelen 'Manong' kelimesi ile kaydettim.

Atlas'ı aradığımda çok geçmeden telefon açıldı. "Alo,Milena'm."

Sesini duyunca içimde oluşan mutluluk ile gülümsedim. "Yakışıklım."

"N'apıyorsun kızım?" Sesinde mutluluk hissettim.

30.

"Seninle konuşuyorum."

"Sen ciddi misin? Ben anlamamıştım." Cümlesinin sonunda gülme sesini duyduğumda şu an tek istediğim o gülmesini görmekti.

"Bazen olur öyle şeyler sen kafaya takma. Ne demişler kafaya şapkadan başka bir şey takma."

"Kızım ben çoktan kafaya taktım bile."

31.

Geçmişimin Geleceği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin