13.Bölüm

428 416 76
                                    

                                  🪐

Lilya'nın ağzından;

Sabah alarmın sesini duyup uyandığımda Milena'nın bugün evde olmadığını yine hissettim çünkü sabahları bu saatte beni genelde Milena uyandırırdı. Milena akşamleyin bana bu gece gelemeyeceğinin haberini vermişti.Şu an aç olduğuna emindim çünkü mesaiye kaldığı gecelerde yemek yemeye zamanı kalmıyordu.Bu gece nefes alacak bile zamanı olmadığına göre kesin dünden beridir açtır. Milena yemek yemediği için benim de iştahım yoktu ondan dolayı kahvaltı yapmadan kliniğe gitme kararı aldım.

Elbiselerimi değiştirip kendimi hazırladıktan sonra evden çıkıp kliniğe gitmek için yola koyuldum.

Minibüsten indikten sonra 5 dakika yürüyüp kliniğe vardım.Kapının kilitlerini açtıktan sonra içeriye girerken ilk işim hayvanların yanına gidip onları kontrol etmek oldu.

En son Milena ile beraber sahipleneceğimiz kedinin yanına gittim.Şu an uyuyordu ve çok tatlıydı.

Hayvanlara yedikleri yiyecekleri verdikten sonra masama geçip birkaç tane hayvanın sahiplendirilme belgelerini kontrol ettim.

Bizim kedimizin adı ne olucaktı onu bilmiyorum.İsim koyma konusunu Milena çok severdi ve kedinin renginin gri olduğunu görünce kesin çok sevecekti çünkü siyah ve gri kedilere bayılıyordu.

Bizim kediyi üstümüze yapmak için yarını beklemem gerekiyordu çünkü daha adı belirli değildi.Kimlik için ismi gerekiyordu.

Öğleye kadar işlerim ile ilgilendikten sonra gelen müşteriye şaşırdım çünkü gelen kişi Sıraç'tı. Elinde bir tane kedi çantası vardı.Sıraç kedi ile konuşa konuşa geliyordu.

"Oğlum,şu an sana ilaçlar falan verecekler ve sen de uslu duracaksın.Burası diğeri gibi değil fark edersin illaki,diğeri bugün şansımıza kapalı."

Kafasını kediden kaldırdıktan sonra beni görünce ilk başta yüzü şaşırdı ama hemen yüzünde gevşek bir gülümseme meydana geldi.

"Ooo Ateşli Hatun sen burada mı çalışıyorsun?" Yine bana lakap taktığı için kaşımı çattım ve sinirli bir tonlama ile "O 'Ateşli Hatun' diyen ağzını en sonunda kopartacağım haberin olsun." dedim.

"Hangi şartlar altında ağzımı kopartacaksın?" diyip gevşek gülümsemesini büyüttü.

"Sıraç seni cidden döverim,oğlum insanı sinirlendirme."

"Tamam be Hatun şu an gerçekten ihtiyacım var sana."

"Buyur söyle."

"Kedimin rutin kontrolleri var onları yapar mısın?"

Kapıdan gelirken duymama rağmen yinede sormak istiyordum.

"Niye başka veteriner yok mu? Yoksa bilerek mi buraya geldin?"

"Bundan sonra hep buraya geleceğim ama inan ki bugün buraya gelmemin nedeni hep gittiğimiz veteriner bugün kapalıydı."

"Tamam şimdi kedine bakayım." diyip Sırac'ın yanına gittim.Kedi çantasını elinden aldığımda elim eline değdiğinde yüzünde eksik olmayan  gülümsemesi arttı.

Kediyi alıp masanın üstüne bıraktım ve ben de sandalyeye oturdum.Kediyi çantadan çıkartırken kedi ile konuşmaya başladım.

"Merhaba kedicik.Sen ne kadar tatlısın."

"Hoopp benim kedim kız değil erkek." dediğine cevap vermeyip kediye tekrardan döndüm.

"Yakışıklı,nasılsın? "diye kediye sorduğumda Sıraç yine lafa atladı.

Geçmişimin Geleceği Where stories live. Discover now