Laia elini uzatıp kar tanelerinin düşmesini izledi ardından yüzüne sürdü bir müddet sonra eliyle ağzunı kapatıp adama baktı. "Aytuğ? "

"Diyesin gök gözlüm"

"Biz küçük balayken çok melek yedi... Azı açıp kar tuttu çok"

Genç adam gülerek ellerini ovaladı. "Melaike karı bırakır göğe çıkar yeniden sıraya girer Leylam üzerine de basmayız tutamayızda... Hem bilir misin dünya yaratılan ilk andan beri yapan yağmur da nur da bir melek tarafından inmiş hepsi hala sıra bekler imiş yalnızca bu iş için görevli melaike ne çoktur... "

"Ç-çok... " Laia irileşen kar tanelerine bakarken gülümsedi. "Sen üyröndü benim ata neden inat yaptı"

Aytuğ iç çekerek hatuna bakıp kafa salladı. "Bilirim Leylam, bilirim... Rabbim şu inen meleklerin yüzüsuyu hörmetine atana ferahlık nasip etsin duasını kabul etsin. "

"Amin"

"Emme çeyiz parası degene müsaadem yoktur Leylam. Düğün er işidir bizim sakın ha öyle birşeye kalkışmayasınız. "

"Benim ata isteyecek çeyiz"

"Eyi... Maral sana kız çeyizi belletir. Gereği yoktur lakin çok arzu ederseniz şayet çeyizlik edersiniz. Atan akça vermekte ısrarcı olursa da yetime yoksula sadaka versin Leylam"

Laia gülümseyerek kafa salladı. "Emme ben bilmiyor biz ne vakit? "

Aytuğ durup hatunun karşısına dikildi. "Bekleriz gök gözlüm. Ne edelim. Bende anı diyecektim. Bir müddet de atanın göynü üçün bekleriz ne edelim... "

"Sen gerçek? " Laia gülümserken kalbi ağzından fırlamasın diye eliyle ağzını örttü. "Ben çok seviyor seni Aytuğ"

Genç adamın gözleri iri iri açılıp aniden duyduğu kelimeler karşısında kalbi coşarken geçiştirmek için hızlı hızlı konuştu. "Oldumu şimdi Leylam. Ben sabır çekerim sen dellendirirsin yür kaçıracu seni"

"Deli sen" Laia başını iki yana salladı lakin adam ona bir adım atınca elini kılıcına götürdü. "Çüşş... Aytuğ bey... Yavaş sen.. "

"İnsan sevdiğine kılıç çekermi hatun"

"Hem dövecü hem sevecü" Laia adamın gülmesiyle rahatlayarak elindeki pelerine tutundu. "Dönüşüm gerek Aytuğ"

"Bir daha söyle bırakayım gök gözlüm"genç adam elini ağaca dayayıp hatuna hafifçe eğildi.

"İşteydi sen" Laia omuz silkti.

"Amma nazlısın hatun" Genç adam dudaklarını birbirine bastırıp derin bir nefes aldı. "Eyidir eyi... "

Laia da ağaca bir adım atıp elini gövdesine bastırarak adamın gözlerine baktı. "İmdi arada kütük vardır. Bu aradan çıkanda neden gitti deyyu içlenip kütük olacam dep heves etmecü sen he mi? " Aytuğ kahkaha atınca genç kız kaş çattı. "Çiçek hatun dedi. Bakıt üylönüp kütük oldu"

"İmdi birşey diyecem olmayacak hatun. " Aytuğ bakışlarını kaçırdı. "İşimi zor etmeyesin zaten zordur"

"Neden? "  Laia dudak büktü ardından kendi yaptığına güldü. Az önce cilve mi yapmıştı.

"Allahümme sabirin! Yür. Kaçalı"

"Allahümme sabirin! " Robert gözlerini irice açarak ikiliye bakması ardından iki veledin arasına belindeki kamayı fırlattı.

"Leyla! " Aytuğ hatunu ardına aldı lakin atasınıbaz ilerde tüm heybetiyle gelirken gördüğünde ne edeceğini bilemeyerek sağa sola baktı. "Ahanda yedik mi ayvayı hatun? "

LEYLAWhere stories live. Discover now