--Düğün--

814 91 53
                                    

Jenna kızı için diktikleri kırmızı, yaldızlı iplikten motifler işledikleri iç elbiseyi üzerine geçirip Son bir haftadır uzun saattlerini harcamış oldukları oldukça detaylı boncuk işleri olan kaftanı da kollarından geçirirken yüzüne bakmamak için gayret ediyordu. Morigan İskoç adetleri gereği kaftanın eksik bıraktıkları küçük bir parçasını gelinliğe ek olarak dikmek ile meşguldü. Bir platforma gerek duymamışlardı çünkü burada elbiselerin içine tarlatan giyilmiyordu ve yerlere de çok sürünmesinden yana değillerdi. Jenna bir kuyruk uzantısı olmasını çok istese de Laia diledikleri kadar boncuklu olabileceğini lakin gelinliğinin topuklarının çok az üzerinde bitmesini istemişti. Caledonia gelinlik onun karar onun diye sonsuz desteklemiş Jenna da susmuştu. Ona kalsaydı Kendi değerlerince bir gelinlik tercih edecekti En azından kaftanını biraz daha kabarık yapmak istemişti. Yine de sorun değildi. Çok güzel görünüyordu. Morigana eklettirdiği kat kat valonlu kolları bollaşıp etek boyuna dek uzanmaktaydı. Kaftanının kenarlarındaki motifler kollarında da mevcuttu. Jenna içgeçirerek kızının ayağına papuçlarını geçirip sıkı sıkı birkaç parça ördürttüğü saçlarını kaftandan içeri sokup sırtını sıvazlaması ardından Caledonianın başlığını oturtuşunu izledi. Ölüm sessizliği ile hazırlanmışlardı. 

Laia etrafına boş bakışlar atarak herkesin özenle lakin sessizce onu hazırlayışına izin verdi. Eksiktiler ve geri kalanlar hala gözleri önündeydi genç kızın... Callie başlığını oturturken dudaklarını kemirerek ondan kaçırdığı iri yeşil gözlerine baktı ardından karşısında dikilen annesi ile göz göze geldiğinde hafifçe tebessüm etti. "İki çadır öteye gideceğim" Laia beklediğinden daha kısık çıkan sesine karşın hafifçe boğazını temizledi. 

"İki kıta ya da iki çadır... Fark etmez Laia... Nereye gitsen orada olacağız. Asla yalnız kalmayacaksın. Şu an burada değiller lakin dönmemizi bekliyorlar. Biz gideceğiz diğerleri burada olacak." Moire iç geçirdi. Ardından söylediklerine karşın tezat bir davranışta bulunarak Sıkıca sarılıp ağlamaya başladı. 

"Moire..." Laiada tüm kuzenlerine kardeşine sarılırcasına uzun ve sıkıca sarıldı Moire'e. İyi ve mutlu olacağız."

"Ayrı yerlerde olmamızın bir önemi yok... Kalbimiz birlikte!" Callie gözlerini sildi. "Hadi artık bu gün ağlama günü değil! Düğün günü!" 

Laia Moirein sırıtarak biberi dudaklarına ezip toz haline getirdiği kısmı da yanaklarına sürmesine izin verdi. Moire durmayarak karanfil ile kaşlarına da müdahalede bulunduğunda ise sırıttı. 

"Burada kaştan bol birşey yok Laia... Tuhaf ama o kalın gür kaşları çok hoşuma gitti. Birde şu kına..." Moire sırıttı. "Saça da sürülüyormuş bol bol götüreceğim. Beyazladıkça saçlarıma sürerim..." 

"Bu ne süs..." Laia kaşlarını kaldırdı. 

"Bu ne aşk..." Moire Laiayı hiç görmediği şu hale bakarak dudak büktü. "Ben sevmem diyenden korkacaksın..."

Jenna kapının çalınmasıyla kızlara susmalarını işaret edip gidip açarak aradan baktı. Ağabeyinin gözleri ile karşılaştığında ise gülümseyerek adamları içeri davet etti. 

"Evet..." Ian biraz tavana biraz etrafına ardından Laiaya bakıp gözlerini kırpıştırmaya başladı.

"Ben gidiyorum!" Robert dilini şaklatıp elinde tuttuğu duvağı bırakmak istedi lakin Simonun iteklemesi ile dişlerini sıkarak kızını baştan ayağı süzdü. 

"Pekala burada dünya güzeli bir gelin var!" Adelard boğazını temizleyerek aradan sıyrılıp elindeki kırmızı kurdeleye dün gece işlediği kemeri götürüp hızlıca Laianın belinden geçirip bağladı. 

LEYLAOù les histoires vivent. Découvrez maintenant