2 Gün sonra
McDonald Liman Kalesi
Robert ve Jenna yemek salonlarında son üç haftaya yakındır yaptıkları gibi sakince oturmaktaydılar. Ian'dan sakin kalmaları onlar için elinden ne geliyorsa yapacağına dair bir kaç dikkatli mektup almışlardı. Beklemek ölümcüldü. Kızlarına ne olduğunu bilemiyor olmak Robert'i delirtmek üzereydi. Jenna hali hazırda delirmiş durdurulamaz hale gelmişti. Takıntıları öyle artmıştı ki Robert başa çıkamıyordu hatta kafa dağıtabilmek adına o da kadına katılıyordu. Okyanusa bakan bahçe duvarlarını sökmüş taşları boyu boyuna sıralamıştı adam gece gündüz demeden yapıyordu. Bir iki lokmayı zorla ağzına atıp oturduklarından beri elindeki çatalı silen karısının elini tuttu. "Ağzına bir şeyler at Jennam... Güçlü olmak zorundayız. Kızımızın bize ihtiyacı olacak."
"Eminim ki bensiz çok daha iyi olurdunuz... " Jenna dudaklarını birbirine sürttü. Ardından önündeki tabağa birkaç damla göndetdi gözlerinden.
"O ne demek leydi? Sen olmadan biz olur muyduk? "
"Ömrüm sizi ikaz ile geçti Robert. Herşeyinize karıştım. Nefes aldırmadım, rahat ettirmedim. Onun bu hale gelmesine benim yaptıklarım sebep oldu. Kızımı dinden, tanrıdan soğuttum uzaklaştırdım onu kaçırdım. "
"Jenna... " Robert başını iki yana sallayıp sandalyesini karısının yanına çekerek kolunu omzuna atıp ona sarıldı ve hıçkırıklarının dinmesini beklerken o da ağladı.
"Sen bizim aldığımız nefesin sebebisin. Bana inandın aile olabileceğimize... Bana iki güzel evlat verdin ve onları çok da güzel yetiştirdin. Laia'nın düşünceleri senin suçun değil Jenna. Kimsenin değil... Benimde gençliğimde o hataya düştüğüm oldu. Seninle tanışana kadar. Bizim çok iyi çok methametli bir kızımız var Jenna... Ben inanıyorum ki tanrı onu doğru yolu bulana dek koruyacak... " Robert karısının sakinleşip yüzüne bakmasıyla alnını onunkine dayadı. "Ben çok güzel bir ömür geçirdim Jenna... Senin sayende ve eğer Ian'da böyle bir ömrü yaşıyorsa o da senin sayende..."
"Bende çok güzel bir ömür geçirdim Robert. Belli edemesem de hep varlığınıza şükürcü oldum. "
"Hadi leydi... " Robert kadının geri çekilip kendisine bakmasıyla kaşlarını kaldırarak "im" diye uzattı. "Hadi bir şeyler ye... Yoksa sana arpa mı getireyim aşağıdan?"
"Robert! "
"Böyle yap... Kaş çat... Ben bu suratı sevdim Jenna sana sakinlik yakışmıyor."
Jenna kafa sallayarak böldüğü somunun arasına etten bir parça koyup kocasına uzattı. Ardından kendisi de yavaşça yemeye koyuldu. Onlar sakinleşmiş oturma odalarına geçeceklerken askerlerin aniden odaya dalması ile korku içinde ayaklandılar.
"Ne oluyor!? " Robert masadan aldığı bıçağı siper edip karısını ardına aldı.
"Kral ll. Robert adına sizi tutukluyorum! "
"Ne demek tutukluyorum! "
"Arayın heryeri! Bulun o kafiri! "
Jenna titreyen elleriyle kocasının koluna tutundu. "K-kimi arıyorsunız! Bizden ne istiyorsunuz "
"Kafir kızınız Laia McDonald'ın yaptıkları. Ülkemizi soktuğu ziyan ve tanrıya karşı gelişi adına tutuklusunuz. Sizin cezanızı layığıyla vereceğiz! "
Robert karısına bakarak gülümsedi. "Üç Jennam bu üç etti... "
Jenna gözyaşlarını salıverdiğinde oradaki bağırışının herşeyin sorumlusu olduğunun bilincindeydi ve onun yüzünden şimdi tüm ailesi ölümün ucundaydı... Kadın ölmek için hazırdı. Tek dileği tanrının tüm gazabının onun üzerine olmasıydı.
