18 - Güzel Ahlak

855 96 20
                                    

(Aytuğ'un savaşa gitmesi üzerinden 2 ay geçmiş bu bölümde 3. Ay içeriğini yazacağım kısım kısım... )

1 Hafta Sonra

Laia koca bir hafta çadırının içiyle uğraşmış durmuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Laia koca bir hafta çadırının içiyle uğraşmış durmuştu. Yaman ona verilen çadırın kışa uygun olmadığını söylemiş Laia da kesenin ağzını açmıştı. Bahsettikleri kara kış gelmekteydi ve genç kız kara kış gelecekse şayet bu kıl keçeden evde sıcak kalıp soğuktan ölmemek için fazlasıyla özenli olmak zorundaydı. Bu yüzden de yeni bir çadır için Yaman aracılığı ile köylüye gitmiş ona fazla gelse de altın olarak ödeme yapmıştı... Bolca... Genç kız çarşıdan annesinin sevdiği renklerde kilimler döşekler nevresimler almıştı. İç duvarlar için de süsleme halıları güzel boncuk işleri edinmişti. Geçen seferden bir sandığı vardı lakin Laia ailesinin gelme ihtimaline karşın bir tane daha edinmiş her şeyi onlar için düzenlemişti. Dediğini de yapmış, çadırı otağ girişinden öteye ağaçlık alana suya yakın kurmuştu. Yaman derenin taşmasına karşın fazla yakına gitmemesi için uyarmasaydı dere dibine kuracaktı. Su taşımak pek zor gelirdi ona. Lakin şimdi daha özgür hissediyordu Laia. Her ne kadar Tunahan Bey de dahil onu çağırtıp otağ dışına çıkmaması gerektiğini söylese de bir şey ifade etmemişti... Laia bir yerlere, bir şeylere fiilen bağlı kalamayacak olduğunun bilincindeydi ve ona ters gelen davranışları söyleyip de ahaliyi gücendirmek istemiyordu. Ne olursa olsun sevmişti bu insanları. Bu yüzden onlara gönülden bağlı olsa da bunu dillendirmemeye kararlıydı. Onun aklından şüphe ediyorlardı. Etsinlerdi. Böylesi daha iyiydi. Yaman ile Servi Hatun sık sık geliyordu Ahalinin geri kalanını da suya gelip giderken bol bol görüyordu. Ocak demirini ortaya koyup altında ateş yakarak kazanı üzerine yerleştirdi. Kışın bu ocağı bez çadırın içine koyup bununla ısınacaktı. Genç kız kendi kendine gülerken yada diri diri yanacağım diye söylendi. Her ne ise bu kadar insan yapıyorsa o neden yapmasındı? Laia avladığı hayvanın kafasını ve diğer uzuvlarını biraz inattan çadırın önüne koymuş bir kısmından da pastırma yapmak için uğraşıp ağaçtan ağaca gerdiği ipe dizmişti. Hayvan hayvandı işte inek tavuk koyun keçi sığır dana kuzu geyik dört ayaklı pek çok şeyi yiyorlardı. Laia'da tutup köpek kesmiyordu ya tüm Avrupa'da yenilen bir şeydi. Genç kız diş gıcırdatıp baharatçıda bulduğu papatyaları suyun içine atıp kendine çay yapmaya çalışırken uzaktan yine aheste aheste gelen Yaman'a baktı. Savaşa gitmemişti genç adam çünkü onun bir eli bir önceki savaşta yitmişti. Aytuğ Bey de tam olarak tek kolla hareket edebilene kadar bu seferlik geride kalıp obayı muhafaza etmesini söylemişti.

"Selamın aleykum bacım. Ne ettin yine? " Yaman hatunun sergiye çıkardığı hınzıra dilini şaklattı.

"Aleykümselam ve rahmetullah ve berakatüh...Astırma? " Laia elini savurdu. Her selam ardından aklına Abraham'ın gülen yüzü geliyordu. "Sen hiç yemedin böyle güzeli... "

"Asıl sen yemedin daha güzelini" Yaman güldü. "Bitti mi üyün(ev)? "

"He bitti" Laia kaşlarını kaldırdı. "Gel gör"

LEYLAWhere stories live. Discover now